Hayvancılık Son Dönemin Gözde Yatırımlarından!

Ülkemiz, hem soğuğu hem sıcağı yaşayan, bölgeden bölgeye değişen iklimi ve buna bağlı oluşan yaylalarıyla gerek tarım gerekse hayvancılığa elverişli olan, toprak bakımından çok zengin bir ülkedir.

Ülkemizde ki büyük yaylalar, dağlık alandaki geniş çayırlar hayvancılığı, kırsal alanda yaşayan hemen hemen her vatandaşın küçük veya büyük kapasitede uğraşabileceği ek bir gelir kaynağı haline getirmiş ve zamanla yaygınlaşmıştır.

İhtiyaç duyduğumuz besinin ve giysilerin büyük bir kısmını hayvanlardan sağlamaktayız. İnsan nüfusu her geçen gün artıyor… Bu durum, ürüne daha fazla ihtiyacı doğuracağından hayvancılığın da her geçen gün değerleneceği tartışılamaz bir gerçektir.

Yalnızca tek bir sektör olarak düşünülmemelidir. Hayvancılık, et ve süt ürünlerinin işlenmesi için üretimi, makineyi, sanayiyi, pazarlamayı bir ihtiyaç haline getirir. Sanayi dışında ilaç ve yem başlıkları içinde yeni iş sahalarının oluşmasını tetikleyeceğinden ülke ekonomisine katkısı gayet yüksektir.

Ülkemizde Durum Nedir?

Türkiye, hayvan sayısı bakımından Avrupa’da 1. sırada, dünyada ise 9. sırada bulunmaktadır. Ülke içerisinde ki gelirin yaklaşık %20 sini, dış ticaretimizin ise %15 ini oluşturan hayvancılık sektörü için çok iyi bir tablo görememekteyiz. Hayvan sayısı bakımından Avrupa’nın en iyisi olabiliriz ama üretim adına ileri teknoloji ve sistemli bir sektöre sahip olduğumuz söylenemez. Aslında sahibiz fakat yaygın şekilde kullanmıyoruz…

Peki Neden?

Hayvan sayısında lider olup, üretimde geride kalmamızın en büyük nedeni, geleneksel hayvancılık kültürünün bulunmasıdır. Hayvancılığa hala tarımın bir kolu, tarımda ki kriz durumunda devreye girecek bir hayat kurtarıcı olarak bakılmaktadır. “Bu sene mahsül iyi olmazsa, hayvanları satarız” diyen birisi, hayvancılık yapmıyordur. Hayvancılık başlı başına bir sektördür. Herhangi bir sistem var olmadığında, eski usul ahırlarda yüksek verim almak mümkün olmaz.

Geleneksel hayvancılık yerine modern hayvancılığın yani besiciliğin uygulanması gerekir. Ayrıca her cins hayvan verimli değildir. Madem yetiştirilecek, o halde et ve süt verimi yüksek olan iyi cins yerli ırklar yetiştirilmelidir.

Hayvancılık sektöründe dünyanın en iyisi olabilecek kadar elverişli topraklara ve sektöre ilgili vatandaşlara sahipken, bu kadar geride kalmamız iyi bir durum değildir. Ülke ekonomisine inanılmaz fayda sağlayan bu sektörün önemini bilen devlet, modern hayvancılığın yani besiciliğin gelişmesi adına milyonlarca lira hibe desteği sağlamaktadır.

İşte o başlıklar:

  • Hayvansal ürünün işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlarınız için 3 Milyon TL hayvancılık hibesi kullanabilirsiniz.
  • Hayvansal orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlarınız için 2 Milyon TL hayvancılık hibesi kullanabilirsiniz.
  • Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlarınız için 1.5 Milyon TL hayvancılık hibesi kullanabilirsiniz.
  • Küçükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlarınız için 1 Milyon TL hayvancılık hibesi kullanabilirsiniz.

Devletin, çeşitli sektörlere çeşitli programları ile destek sağlayan birçok kuruluşu bulunmaktadır. Doğru kuruluşu bulup, uygun bir proje ile başvurularınızı yaptığınızda %50 ile %80 arasında destek hakkına sahip olabiliyorsunuz. Ama karmaşık kamu işleri ve memur engeline takılmamak için süreci iyi bilen birisinden öğrenmeniz hem rakiplerinize karşı sizi güçlü kılacak hem de gerekli yönlendirmeler ile hibe desteğine nokta atışı yapacaksınız.

Unutmayın, desteği kazanmanızdaki en büyük etken projenizdir. Fikrinizi projeye dönüştürmek için profesyonel bir ekip ile çalışın.

Projenizi Hazırlatmak için Kobi-Line ile İletişime Geçin!

Kobiline Bilgi Merkezi – 0850 811 2 444

yotubetwettinstagrammgooglefacebook

 

%d blogcu bunu beğendi: