Bakanlık Yerli Üretim Yapanın Yanında!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sanayide ithalatı azaltıp yerli üretimi ve istihdamı artırmaya yönelik ses getirecek yeni projeyi anlattı. Faruk Özlü, “Türkiye’nin ihracatının % 95’ini sanayi ürünleri oluşturuyor. Yani Türkiye’nin ihracatı sanayiye dayalı bir ihracat. Fakat ihracatımız içerisinde yaklaşık % 60’a varan kısmı yurtdışı ürünü. İthal ettiğimiz ürünler içerisinde öyle ürünler var ki bizim yurtiçi sanayimiz bunları yapabilecek yetenek ve güce sahip. Onun için biz özellikle KOSGEB’in genel KOBİ destekleri vermesi yerine imalat sanayine odaklanmasını istiyoruz. Ve buna ilişkinde yeni bir proje ve çalışma yürütüyoruz. Bir program üzerinde çalışıyoruz: 1000 ürün 1000 KOBİ. İthal etmekte olduğumuz 1000 ürünü belirliyoruz. Bu 1000 ürünü Türkiye’de üretebilecek 1000 KOBİ ile eşleştireceğiz. Bunların bir kereye mahsus masraflarını, tasarlama, geliştirme ve piyasaya sürme masraflarını biz destekleyeceğiz. Zaten ithal ettiğimiz için Türkiye’de pazarda bir ihtiyaç mevcut. Zaten pazar var. Dolayısıyla 1000 ürün 1000 KOBİ programı, ithal ettiğimiz 1000 kalem ürünü yerlileştirmeyi esas alan bir projedir,” sözleriyle açıklama yaptı.

Trabzon’a yapılacak yatırım adası ile ilgili bakan Faruk Özlü, “Türkiye’nin gelişmesi sıçrama yapması ve eşik atlaması için mega endüstri bölgelerine ihtiyacı var. OSB’ler, sanayi siteleri ve serbest bölgeler var. Ama biz Türkiye’nin belli bölgelerinde, 5 endüstri bölgesi yapmayı arzu ediyoruz. Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Güney Marmara (Balıkesir-Çanakkale arası), Kuzey Ege ve Doğu Akdeniz’de 5 büyük endüstri bölgesi oluşturmayı arzu ediyoruz. Bunun bir tanesini Trabzon’a kuracağız. Doğu Karadeniz’de. Trabzon’da arazi olmadığı için denizi doldurup bir yatırım adası oluşturacağız.  Dünyanın bazı ülkelerinde bu tarzda endüstri bölgeleri var. Singapur’da, Malezya’da, Çin’de var. Bunlar OSB’nin çok büyüğü. Kuracağımız endüstri bölgelerinden en az ikisinin petro kimya esaslı, petro kimya sanayine hizmet edecek şekilde yapılandırılmasını planlıyoruz. Bizimkinin 50 milyar, 40 milyar dolar cirosu olsun. Bunu 5 ile çarptığınız zaman yaklaşık 200-250 milyar dolarlık Türkiye’nin 5 bölgesinde bir ciro, bir ekonomik faaliyet oluşacak ki bunun Türkiye’ye bir sıçrama yaptıracağı açıkça ortada,” ifadelerini kullandı.

Bakan Faruk Özlü girişimcilere verilecek destekler hakkında, “KOSGEB aracılığıyla yeni girişimciye hibe desteklerimiz vardı. Geçen sene ekonomik durgunluk olduğunda KOSGEB’de bir strateji değişikliğine gittik. Yeni girişimcileri destekleyeceğiz ama oluşmuş girişimcileri de kaybetmeyelim, onların da ayakta kalması lazım diye düşündük. 50 bin liraya kadar KOBİ destek kredisi oluşturduk. Bu krediden yaklaşık 273 bin KOBİ faydalandı. Toplamda 6,7 milyar lira destek verildi. Yeni girişimcilere verdiğimiz destekler hala da devam ediyor. TÜBİTAK TEYDEB kapsamında; 1512 Tekno Girişim Sermaye Desteği çerçevesinde, 2013-2017 Temmuz itibarı ile 59,4 Milyon TL hibe desteği verildi. Bununla birlikte BİGG projesi kapsamında 2017 yılı 1. Döneminde girişimcilere 1512 Tekno Girişim Sermaye Desteği çerçevesinde 30 milyonluk hibe desteğinin sözleşmesi yapılmış ve Ekim ayında ödemeler yapılmaya başlayacak. Yine 2017 yılı 2. Dönemi kapsamında da girişimcilere 1. Dönemi aşan hibe desteği verilecek.  Piyasa gözetim ve denetimle ilgili Türkiye’de 10 bakanlık ve kuruluş var. Burada bir model üzerinde anlaşmaya çalışıyoruz. Bunu inşallah önümüzdeki günlerde ekonomi koordinasyon kuruluna ileteceğiz. O kuruldan çıkacak karara göre de Bakanlar Kurulu’na gelecek ve Meclis’ten geçecek. 10’a yakın kurum bu işten sorumlu. Bunları derleyecek toparlayacak ve piyasada tüketicinin korunmasını sağlayacak bir mekanizma oluşturulacak. Bu projenin ekonomiyi güçlendirmesini umut ediyoruz,” açıklamasında bulunarak müjdeli haberi verdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Çiftçiye Hibe Desteği Geliyor


TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Mera Kanunu’nda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı üzerinde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de 14 milyon hektar meranın bulunduğunu ancak bu alanın 1930-1940’lardan bu yana sürekli azalan bir seyir izlediğini söyledi.

Eker, ancak bu kısmın iyi değerlendirilmesi, ıslah edilmesi ve birim alanından daha fazla ot, hayvancılık için daha ucuz yem elde edilmesi gerektiğini belirtti.

Mera Kanunu’nun 1998’de çıktığını, 2000’de ıslahla ilgili uygulamaların başladığını anımsatan Eker, Türkiye’nin mera varlığının yüzde 65’inin ot yönünden zayıf olduğunu kaydetti. Eker, 14 milyon hektar mera varlığının yüzde 90’ında ise zayıf ve orta vasfa sahip ot verimi bulunduğunu vurguladı. Eker, dünya standartlarıyla karşılaştırıldığında, mutlaka ıslah edilmesi ve daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getirerek, iyi vasfa sahip mera varlığının sadece yüzde 10 olduğunu bildirdi.

Yem kaynağı olarak temin edebilecekleri iki alan bulunduğuna işaret eden Eker, ”Bunlardan biri, meraları ıslah edeceğiz daha fazla ot elde edeceğiz; ikincisi yem bitkileri ekiliş alanını artıracağız. Bakanlık olarak bu alanı ciddi miktarda arttırdık, yem bitkileri ekilişi için çiftçilere verdiğimiz para yaklaşık 293 milyon lira. Yem bitkileri ekiliş alanını 2 milyon 200 bin hektar alana çıkararak, son 10 yılda yüzde 100 artırdık” diye konuştu.

Eker, bir bölgede kiralanacak mera alanı varsa, önceliğin o bölgede ve yakınlarında yaşayan çiftçi veya yatırımcılara verildiğini anımsatarak, ”Eğer onlardan bir talep yoksa hayvan varlığı da yoksa, o zaman atıl duracağına kiralanıp ekonomiye katkı sağlayacak hale getirilmesini doğal karşılamak gerekir. Bunu yapmazsanız o zaman bunu sorgulamamız gerekiyor” dedi.

Hayvancılık Öldü, Bitti İddiaları Doğru Değil

Eker, tasarının yeni bir kiralama getirmediğini, kiralamanın daha önce de yapıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Gerek mera ıslahıyla gerek yem bitkileri ekiliş alanını artırmak yoluyla Türkiye’nin daha ucuz yem kaynaklarına kavuşması, böylece hayvancılığın maliyetinin düşürülmesi yönünde attığımız adımların bir parçası. Bu, son derece önemli.

Türkiye’de hayvancılık sektöründe büyük gelişme, değişim, dönüşüm var. Hayvancılık öldü, bitti, hayvan kalmadı iddiaları, doğruyu yansıtmıyor. Türkiye’de 9,8 milyon sığır varlığı 2011’de 12,4 milyon başa çıktı. 2012 rakamı açıklandığında bu daha yüksek olacak. 12 milyon 400 bin sığır varlığının yüzde 40’ı saf kültür ırkından oluşuyor. Bu oran daha önce yüzde 19’du. Küçükbaş hayvancılıkta 2011 rakamlarına göre 32,3 milyon başa çıktı. Süt üretimi 8,4 milyon tondan 15 milyon tona çıktı, kırmızı et üretimi 915 bin tona ulaştı. Zaman zaman fiyatlarla ilgili çiftçi aleyhine sıkıntılar oluşuyor. Bunu çözmek için birçok önlem aldık. Bunlardan biri müdahale kurulunun oluşturulması. 2012’de 2,2 milyar lira hayvancılık yapan üreticilere nakdi karşılıksız hibe desteği ödedik.

2013 yılı tarımsal destekleme ödemelerinin önemli bölümlerinden biri 1 milyar 670 milyon lira tutarındaki, mazot, gübre ve toprak analiz desteği, su ürünleri, yem bitkileri, süt tozu, sertifikalı tohum kullanım desteğinden oluşan para. Bu para, bugün banka hesabına aktarılıyor. 2 milyon 217 bin çiftçi bu desteklerden yararlanacak. Bunun 1 milyar 410 milyon lirası, mazot, gübre ve toprak analiz desteği. Ocak ayında 278 milyon lira ödedik. Bu yılın ilk iki ayında çiftçiye Hükümet’in verdiği nakit, karşılıksız hibe desteği1 milyar 950 milyon lira.”

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Türkiye’nin tarım ülkesi olduğunu ifade ederek, ”Meralar ortak varlığımız, zenginlik kaynağımızdır. Hayvanlar için de beslenme kaynağıdır, oksijen üreten alanlardır, ekolojik zincirin vazgeçilmezidir. Tarım sisteminin en önemli girdisi meralardır” dedi.

Zenderlioğlu, bugün meraların amaç dışı kullanıldığını, ortak miras olmaktan çıkarıldığını, sermaye şirketlerine peşkeş çekildiğini ileri sürerek, tasarının yeni bir rant için hazırlandığını savundu.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

47 İşletmeye 279 Bin TL Destek


AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, 2013 yılı bütçe görüşmelerinin sürdüğü TBMM’de KOSGEB ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cumartesi günü KOSGEB olarak bilinen Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının 2013 yılı bütçesi üzerine AK Parti Grubu adına konuşma yapan Özdemir, AK Parti döneminde KOSGEB desteklerinden daha fazla işletmenin faydalanması için düzenlemeler gerçekleştirildiğini söyledi. Özdemir, gerçekleştirilen düzenlemeler sayesinde 2012 yılı sonu itibariyle KOSGEB Veri Tabanı’na kaydedilen işletme sayısının 682 bine ulaştığını bildirdi.

Girişimcilere, işletmelere, meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara yönelik olarak bir dizi destek programı devreye sokulduğunu hatırlatan Özdemir, 2012 itibariyle KOSGEB tarafından 7 adet destek programı yürütüldüğünü kaydetti. Bu destek programları kapsamında 2012 yılı aralık ayı itibariyle yaklaşık 19 bin işletmeye 184 Milyon TL destek sağlandığını ifade eden Özdemir, Batman’da bu destek programları çerçevesinde 47 işletmeye 279 Bin TL destek verildiğini bildirdi.
Konuşmasında girişimcilik eğitimleri kapsamında ise 2012 Ekim sonu itibarıyla 984 Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Programı düzenlendiğini dile getiren Özdemir, bu programlar sayesinde 33 bin 60 katılımcıya sertifika verildiğini sözlerine ekledi.

2012 yılı itibariyle 68 ilde 75 Hizmet Merkezi Müdürlüğü ile KOBİ’lere hizmet verildiğini ifade Özdemir, KOBİ’lerin ülkenin son yıllardaki gelişiminin lokomotifi olduklarını belirtti.

Yine konuşma çerçevesinde KOBİ’lerin ülkedeki toplam işletmelerin yüzde 99’undan fazlasını oluşturduğunu ve ekonomideki paylarına paralel olarak da toplam istihdamın yüzde 78’ini karşıladığını bildiren Özdemir, bunun yanında toplam katma değer içindeki oranları, ihracattaki payları ve toplam yatırımdaki oranlarıyla KOBİ’lerin ülkenin kalkınmasının en önemli aktörü olduğunu ifade etti.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi