Ev Hanımıyken Avrupa Standartlarında Çiftlik Kurdu

Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde hayatını devam ettiren 44 yaşındaki ev hanımı Rukiye Sarıgül, devletten aldığı hibeyle 2 bin metrekare alana kurduğu çiftliğinde 50 büyükbaş hayvan yetiştiriyor. Çeltik köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Hatice Sarıgül, çiftçilik yapan eşinin geliri geçimlerine yetmeyince çalışarak aile bütçesine katkı sağlamak istedi. Eşinin karşı çıkmasına rağmen ilk etapta 2 büyükbaş hayvan alarak yetiştiriciliğe başlayan Hatice Sarıgül, yaptığı araştırmalar sonucu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunca (TKDK) girişimcilere hibe desteği sunulduğunu öğrendi. Sunduğu proje TKDK tarafından onaylanan Hatice Sarıgül, 1 milyon 150 bin lira bütçeli projesi için % 60 hibe aldı.

Bu destekle 2 bin metrekare alana 3 yıl önce Avrupa Birliği standartlarına uygun dizayn edilen bir çiftlik kuran Hatice Sarıgül, bir süre sonra hayvan sayısını 50’ye çıkarttı. Hayvanlarına özenli bakan ve azmi ile başladığı girişimcilikte başarı sağlayan Hatice Sarıgül, başta kadınlar olmak üzere çevresindekilere de örnek oluyor. Hatice Sarıgül, yaptığı açıklamada, yörük bir aileye mensup olduğunu, evlendiğinde maddi imkânsızlıklar içinde yaşamını sürdürdüklerini ifade etti. Bütün gün çocuklarının bakımıyla ilgilendiğini söyleyen Hatice Sarıgül, “Evin bütçesine katkı sunmak için araştırma yaptım, eşime hayvancılık yapmak istediğimi söylediğimde, ‘Sen yapamazsın’ tepkisiyle karşılaştım. Aklıma koyduğum bu iş için devletin destek verdiğini öğrendiğimde proje hazırladım. Ev hanımıyken Avrupa standartlarında bir çiftliğin sahibiyim.” Açıklamasında bulundu.

Hatice Sarıgül, projesinin onaylanması ile devlet desteğiyle hayalindeki çiftliği kurduğunu belirtti. Çok çalıştığını, başardığını görünce eşinin de yardımcı olduğunu aktaran Hatice Sarıgül, zor bir iş yaptığına dikkat çekti. Ev hanımıyken Avrupa standartlarında bir çiftliğin sahibi olduğunu söyleyen Hatice Sarıgül, “TKDK bize sihirli değnek gibi dokundu. Devletimizin sayesinde iş kadını oldum. Onlar olmasaydı çiftliğimizi kuramazdık. Köylüler bana ‘Hanımağa’ diyor. Eşim ailemin reisidir, ama ben de üretmek çalışmak istiyorum. Azim olunca kadın ya da erkek fark etmiyor. Kadınlar da her şeyi başarabilir. Hayvanları da aynen çocuk gibi büyütüyorsunuz. Hayvana da özen ve sevgi gösteriyorum, büyüyor ve yetişiyor. Komşu köylerde yaşayanlar da yaptığım çiftliğin aynısını benden örnek alarak kurmaya çalışıyor.” Hatice Sarıgül, besiciliği zor olmasına rağmen severek yaptığını vurgulayarak, hedefinin bir çiftlik daha kurmak olduğunu kaydetti. Cesareti tüm ev hanımlara örnek oldu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Toplumsal Zincirleri Kırmak Engelleri Ortadan Kaldırır!

Tekirdağ’da yaşayan, % 92 bedensel engelli Harun Reşit Deveci, engellilerin ihtiyacı olan medikal malzemeleri kolay elde edebilmesi için KOSGEB’den hibe kredi desteği alarak kendi medikal marketini açtı. Harun Reşit Deveci, Hayrabolu Adliyesi’nde zabıt kâtibi olarak görev yaparken 2007 yılında denize çivileme atlaması sonucu omurilik felci geçirdi ve % 92 bedensel engelli oldu. Daha sonra hayata sırt çevirmeyen ve engellilerin hayatını kolaylaştırmak için arkadaşları ile Hayrabolu Engelsiz Yaşam Derneğini kuran Harun Reşit Deveci, Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa’ya taşındı.

Engelli olmasının kendisinin yaşam sevincini yitirmesine sebep olmadığını belirten Harun Reşit Deveci, “Buradan herkese bir uyarım var, bilmediğiniz suya girmeyin. Sonunda insanın hayatı kararabiliyor. Ben bu yüzden tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşıyorum. Bir süre önce devlet memurluğundan emekli oldum. Engelli olduktan sonra engellilerin sorunlarını daha iyi anlamaya başladım. Arkadaşlarımla beraber Hayrabolu Engelsiz Yaşam Derneğini kurduk. Orada güzel faaliyetlerde bulunduktan sonra Tekirdağ merkeze taşındık. Medikal sektöründe büyük bir açık vardı. Biz engellilerin ihtiyacı olan malzemelere erişemiyorduk. O yüzden medikal sektörüne girmeye karar verdik. Medikalcilere kızdığım içinde bu işe girdim,” sözleriyle samimi bir şekilde düşüncelerini ifade etti.

Harun Raşit Deveci, aile desteğinin önemli olduğunu ve onların desteği ile iş yerini açtığına dikkat çekerek, “Aileme çok teşekkür ediyorum. Aile desteği olmadan iş yerimi açamazdım. Öncelikle aileme, iş hayatıma ve dernek arkadaşlarıma bana verdikleri desteklerden dolayı çok teşekkür ederim,” ifadelerini kullandı.

Ailesini sevdiğini ve 1 çocuğu olduğunu söyleyen Harun Reşit Deveci, “Ben engelliyim deyip evde oturmaktansa bir şeylerle uğraşmayı tercih ettim. İnsanın canı, hiçbir şey yapmadığı zaman daha çok sıkılıyor ama bu şekilde olduğu zaman hayat devam ediyor ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz. Bir de bu işle birilerine faydalı ve yardımcı olduğunu hissettiği zaman insanda bir huzur oluyor. Şu an hayatımdan mutluyum. Biz müşterilere doğru ürünü vermeye gayret gösteriyoruz. Ben engelli olduğum için ve sattığım ürünleri de kendim kullandığım için neyin ne olduğunu iyi biliyorum,” açıklamasını yaparak herkese örnek oldu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

%d blogcu bunu beğendi: