Bu Projeyle Hayvan Yetiştiricileri Amsterdam’a Gidecek!

İstanbul’da kendilerine ait tıp merkezinde dâhiliye uzmanı olan Bayram Doğan ile hemşire eşi Gökay Doğan, mesleklerini bırakıp, stresten uzak yaşam sürmek için 2012 yılında Erzincan’a yerleşti. Süt sığırı yetiştiriciliği yapmaya karar veren çift, 2014 yılında ise Üzümlü ilçesi Denizdamı köyünde 42 bin metrekarelik arazi satın aldı. Bayram ve Gökay Doğan, başlarda küçük bir çiftlik kurma hayaliyle çıktıkları yolda,  oluşturdukları modern tesisle yatırımcılara örnek oldu. Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğince hazırlanan  “Hayvancılık Sektörünü Kayıt Altına Alıyoruz” projesi kapsamında mesleki eğitim alan 100 kadın da tesisteki proje gezisine katılım sağladı. Süt sığırı yetiştiriciliği konusundaki eğitimlerinin uygulamasını burada yapan kadınlara, sağım teknolojileri, buzağı bakım ve beslenmesi ile ahırdaki sistemlerle ilgili bilgiler verildi.

Gökay Doğan yaptığı açıklamada, kurdukları çiftlikte 340 hayvanın bulunduğunu ifade etti. Şehir hayatının stresine dikkat çeken Gökay Doğan “Şehir hayatından sıkıldığımız için böyle bir işe başladık. Burada süt üretimiyle ilgileniyoruz. Bayanlar işlerinde daha dikkatli ve titiz davranıyor. Hayvanların da aslında bu tür titizliğe ve dikkate ihtiyaçları kesinlikle var.  Çünkü hastalıkların oluşumunu, beslenmesini iyi gözlemlediğiniz zaman çok iyi süt verimi elde edebilirsiniz. Bu nedenle bayanların bu işte erkeklere oranla daha başarılı olabileceklerini düşünüyorum. Bayram Doğan da hayvanlar için yıllık ihtiyaçlarını belirleyerek tarlaya ekim yaptıklarını, işçilerle hasat çalışmasına katıldığını ifade etti.

Kendi arazilerine ektikleri ürünlerle ihtiyacın ancak %50’sini karşılayabildiklerini belirten Bayram Doğan, “Ekilen ürünlerin başında mısır silajı geliyor. Paketlenmiş mısırın maliyeti çok yüksek olduğu için bunu kendi ovamızdan karşılamak istiyoruz. Ancak su sorunu ve bölgede artan hayvancılık nedeniyle istediğimiz verimi elde edemiyoruz.” diye konuştu. Kursiyerlerden Songül Ekmez de bugüne kadar hayvancılık konusunda doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kurs sayesinde öğrendiğini söyledi. Songül Ekmez, “Kurstan sonra baktığımız hayvanların sağımı olsun, beslenmesi olsun, hastalıkları olsun, bunlar konusunda daha bilinçli olacağız. Şu an gezdiğimiz tesis, gerçekten Erzincan’da bir numara. Her yönden güzel. İlerleyen zamanlarda kendimi daha çok geliştirip, böyle bir tesis kurmak istiyorum.” Açıklamasında bulundu.

Kursiyer eğitmenlerinden veteriner Mesut Özdemir ise proje kapsamında 100 kadın yetiştiriciye 20 gün boyunca süt sığırcılığı hakkında bilgiler verdiklerini belirtti. Mesut Özdemir, “Yuvayı dişi kuş yapar misali, onlara bu işi öğreterek 100 aileyi kurtarmanın derdine düştük. Kursun bitiminde kurayla belirlediğimiz 8 yetiştiricimiz, Hollanda Amsterdam’a gidecek ve oradaki daha modern çiftlikleri görme şansı elde edecekler. Bu memleketin kurtuluşu tarım ve hayvancılık üzerine olacaktır. Bizim çabamız, gayemiz bunun için. Yıllardan beri de bunun için çalışıyoruz.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Ev Hanımıyken Avrupa Standartlarında Çiftlik Kurdu

Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde hayatını devam ettiren 44 yaşındaki ev hanımı Rukiye Sarıgül, devletten aldığı hibeyle 2 bin metrekare alana kurduğu çiftliğinde 50 büyükbaş hayvan yetiştiriyor. Çeltik köyünde yaşayan 2 çocuk annesi Hatice Sarıgül, çiftçilik yapan eşinin geliri geçimlerine yetmeyince çalışarak aile bütçesine katkı sağlamak istedi. Eşinin karşı çıkmasına rağmen ilk etapta 2 büyükbaş hayvan alarak yetiştiriciliğe başlayan Hatice Sarıgül, yaptığı araştırmalar sonucu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunca (TKDK) girişimcilere hibe desteği sunulduğunu öğrendi. Sunduğu proje TKDK tarafından onaylanan Hatice Sarıgül, 1 milyon 150 bin lira bütçeli projesi için % 60 hibe aldı.

Bu destekle 2 bin metrekare alana 3 yıl önce Avrupa Birliği standartlarına uygun dizayn edilen bir çiftlik kuran Hatice Sarıgül, bir süre sonra hayvan sayısını 50’ye çıkarttı. Hayvanlarına özenli bakan ve azmi ile başladığı girişimcilikte başarı sağlayan Hatice Sarıgül, başta kadınlar olmak üzere çevresindekilere de örnek oluyor. Hatice Sarıgül, yaptığı açıklamada, yörük bir aileye mensup olduğunu, evlendiğinde maddi imkânsızlıklar içinde yaşamını sürdürdüklerini ifade etti. Bütün gün çocuklarının bakımıyla ilgilendiğini söyleyen Hatice Sarıgül, “Evin bütçesine katkı sunmak için araştırma yaptım, eşime hayvancılık yapmak istediğimi söylediğimde, ‘Sen yapamazsın’ tepkisiyle karşılaştım. Aklıma koyduğum bu iş için devletin destek verdiğini öğrendiğimde proje hazırladım. Ev hanımıyken Avrupa standartlarında bir çiftliğin sahibiyim.” Açıklamasında bulundu.

Hatice Sarıgül, projesinin onaylanması ile devlet desteğiyle hayalindeki çiftliği kurduğunu belirtti. Çok çalıştığını, başardığını görünce eşinin de yardımcı olduğunu aktaran Hatice Sarıgül, zor bir iş yaptığına dikkat çekti. Ev hanımıyken Avrupa standartlarında bir çiftliğin sahibi olduğunu söyleyen Hatice Sarıgül, “TKDK bize sihirli değnek gibi dokundu. Devletimizin sayesinde iş kadını oldum. Onlar olmasaydı çiftliğimizi kuramazdık. Köylüler bana ‘Hanımağa’ diyor. Eşim ailemin reisidir, ama ben de üretmek çalışmak istiyorum. Azim olunca kadın ya da erkek fark etmiyor. Kadınlar da her şeyi başarabilir. Hayvanları da aynen çocuk gibi büyütüyorsunuz. Hayvana da özen ve sevgi gösteriyorum, büyüyor ve yetişiyor. Komşu köylerde yaşayanlar da yaptığım çiftliğin aynısını benden örnek alarak kurmaya çalışıyor.” Hatice Sarıgül, besiciliği zor olmasına rağmen severek yaptığını vurgulayarak, hedefinin bir çiftlik daha kurmak olduğunu kaydetti. Cesareti tüm ev hanımlara örnek oldu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

%d blogcu bunu beğendi: