Tarım Hayvancılık Yatırımcılarının Dikkatine!

Kırsal Kalkınma Yatırımlarının desteklenmesi amacıyla Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ortaklaşa finanse ettiği Kırsal Kalkınma Hibe Destek Programı IPARD kapsamında tarım ve balıkçılıkta işleme ve pazarlama yatırımlarına % 50 hibe desteği verileceği söylendi. Bu destek ülkemizdeki 42 ili kapsayacak. Bu uygulamadan kırmızı et-kanatlı et ve ürünleri ile su ürünleri, meyve-sebze üreticileri yararlanacak.

Destek için başvurular 28 Eylül’de sona erecek. Açıklamayı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olan ‘Tarım ve Kırsal kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) yaptı. ‘Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlar’ tedbiri kapsamında yapılacak % 50 hibe desteği, ülkemizin 42 ilinde uygulanacak. Hibe desteğinden yararlandırılacak beş yatırım konusu ise: Süt ve süt ürünleri, kırmızı et ve et ürünleri, kanatlı et ve et ürünleri, su ürünleri, meyve-sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması olarak belirlendi. Başvurular 6 Eylül 2017 günü itibariyle başladı. Başvurular, yatırımın uygulanacağı ildeki Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörlüklerine yapılabilecek. Bu şekildeki başvuruların son teslim tarihi 28 Eylül 2017 saat 18.00 olarak açıklandı. Ayrıca, çevrimiçi proje başvuru sistemi ise 26 Eylül 2017 günü saat 21.00’e kadar açık olacak. Buradan da başvuru kabul edilecek.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

KOSGEB Desteği İle Geçmişi Artık Geleceği

Tekirdağ’lı Gülseren Gürkanlar, çocukluğundan bu yana biriktirdiği eski eşyalarından oluşan evini, KOSGEB desteğiyle “müze pansiyona” dönüştürdü. Eski eşyalarla süslü evini müzeye dönüştürme hayalini gerçekleştirmek için çalışmalar yapan 60 yaşındaki Gülseren Gürkanlar, evini ziyaret eden eski Kültür ve Turizm İl Müdürü Mehmet Altaş’ın yönlendirmesiyle önce Trakya Kalkınma Ajansı’na daha sonra da KOSGEB’e başvuru yaptı. Müracaatının kabul edilmesinin ardından iki aylık bir eğitim alan Gülseren Gürkanlar, evini “müze pansiyon” yaparak hizmet vermeye başladı. Bir süre sonra pansiyona kahvaltı salonu da ilave eden Gülseren Gürkanlar, yöresel ürünlerden oluşan eşsiz bir sunum yaptığı müşterilerini asırlık eşyalar arasında adeta tarih yolculuğuna çıkarıyor. İşletmeci Gülseren Gürkanlar,  çocukluk hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Müzeye çevirdiği evinde sergilediği eşyaların birçoğunun kendisine ait olduğunu, bazılarının ise dostları tarafından hediye edildiğini söyleyen Gülseren Gürkanlar, “5 yıl önce evimi KOSGEB desteğiyle iş yerine dönüştürdüm. Çocukluğumdan beri eski eşyalara ilgi ve merakım vardı. Hatıraları yaşanmışlığı seviyorum. Bütün eşyalarda bir yaşanmışlık var ve ben hepsinin üzerindeki yaşanmışlığı silmeden saklamak istiyorum. Ben bu eşyaları kollamak, onları uzun yıllar daha sergilemek istiyorum,” diyerek açıklamada bulundu.

Çalışmayı ve üretmeyi sevdiğini belirten Gülseren Gürkanlar, “Eşyalar daha çok Trakya yöresine aitken burası duyulmaya başladıktan sonra Türkiye’nin her yerinden gelen misafirler eşya getirmeye başladı. O yüzden bu yörenin dışında da eşyalar olmaya başladı. Anadolu, Karadeniz ve Ege yörelerine ait eşyalar da mevcut burada. Mevcut eşyalarla çok farklı kültürler oluşmaya başladı,” sözlerini kullandı. Gülseren Gürkanlar, farklı bir konsept olması için bu tarz bir işletme açmayı düşündüğünü ve bunu KOSGEB desteğiyle başardığını ifade etti, “Buralara farklı bir canlılık getirmek istedim. Gelen ziyaretçiler de burayı çok beğeniyor. İnsanların geri dönüşleri çok olumlu oluyor. Burası duyuldukça Türkiye’nin her yerinden insanlar gelmeye başladı,” diye konuştu.

Pansiyonda bulunan eşyaların kendisi için manevi değerlerinin büyük olduğunu söyleyen Gülseren Gürkanlar, “Kitre bebekleri de 5 yıl önce katıldığım bir kursta kendim yaptım. Hem para hem de güzel bir beceri elde ettim. Şimdi bebekleri burada sergiliyorum ve yöre halkının yaşantısını, geçmiş kültürünü insanların beğenisine sunuyorum. Zamanla bu alanda da kendimi geliştirdim ve çok sayıda kitre bebeğimiz oldu. Evimde 200 yıllık Kur’an-ı Kerim, Süleyman Demirel’in meclis kürsüsünde konuştuğu mikrofon, türkücü Muzaffer Akgün’ün sahne kıyafeti de bulunuyor,” Gülseren Gürkanlar, “Türkiye’nin her yerinden gelen misafirler eşya getirmeye başladı. O yüzden bu yörenin dışında da eşyalar olmaya başladı. Anadolu, Karadeniz ve Ege yörelerine ait eşyalar da bulunuyor burada. Burada bulunan eşyalarla çok farklı kültürler oluşmaya başladı,” dedi iş yerinin farklı konseptiyle büyük ilgi uyandırdığımı belirtti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Sabır ve Azim İle Kendi İşinin Patronu Oldu!

Hayalini kurduğu çocukluğundan beri yapma istediği iş olan terziliğe evde hobi olarak başlayan Ferda Şahin, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının girişimci kadınlara sunduğu hibe desteğiyle Keçiören’de kendi atölyesini kurdu. Ferda Şahin, giysi dikmeye olan ilgisinin çocukluk yıllarından geldiğini söyledi. Annesinin usta bir terzi olduğunu ifade eden Ferda Şahin, çocukken ilk kıyafetlerini annesinin işlerinden artan kumaşlarla diktiğini söyledi. Ferda Şahin, “Altı, yedi yaşımda bebeklerim için kıyafetler dikmek için uğraşırdım. Yıllar boyunca da iyi bir dikiş ustası olmayı hayal ettim,” ifadelerini kullandı.

Evlendikten sonra çocukluk hayalinin peşinden yeniden koşmaya devam ettiğini söyleyen Ferda Şahin, yeteneğini geliştirmek için dikiş kurslarına gittiğini belirtti.  Ferda Şahin, “Başta herhangi bir kazanç elde etme düşüncem yoktu. Kendime ve aileme bir şeyler dikiyordum. Daha sonra akrabalarıma, komşularıma dikiş yaparak ev bütçesine katkı sağlamaya başladım,” açıklamasını yaptı. İş yeri açmaya karar verdikten sonra 5 yıl boyunca yakın çevresine dikiş dikerek hem hayalleri için birikim yaptığını hem de profesyonellik kazandığını söyleyen Ferda Şahin, “O yıllarda evde dikiş dikerek tecrübe elde ettim. Daha profesyonel işler yapmaya ve maddi kazanç sağlamaya başladım. Tecrübem ve maddi imkânlarım yeterli seviyeye ulaştığında da iş yerimi açmanın vaktinin geldiğine karar verdim,” dedi.

Ferda Şahin, çevresinden devletin girişimci kadınlara verdiği destekleri duyduğunu ve araştırmalar yapmaya başladığını ifade ederek, “Bu araştırmalarım sırasında KOSGEB’in girişimci kadınlara geri ödemesiz kredi imkânı sağladığını öğrendim. Sağlanan desteklerden faydalanabilmek için eğitimler veriliyordu. KOSGEB ile Keçiören Belediyesinin iş birliğiyle yapılan bir projeden haberim oldu. Başvuru yaptım ve eğitimlerine katıldım. Daha sonra da iş yeri açma sürecine başladım,” atölyesini açma sürecinde birkaç yıl boyunca dükkân arama, malzeme temin etme, makine alma gibi hazırlıklar yaptığını anlatan Ferda Şahin, bu süreçte evde sürekli dikiş dikerek maddi birikim yapmaya devam ettiğini aktardı. Ferda Şahin, atölyesini açtıktan sonra KOSGEB’in kadın girişimcilere sağladığı desteklerden yararlandığını söyleyerek, “İş yerimi açtıktan sonra evraklarımı hazırlayıp KOSGEB’e verdim. Hibe kredi desteği ve aylık kira yardımı aldım. KOSGEB’in verdiği desteklerle işimi büyüttüm. Daha sonra kendi çabamızla devam edebilecek duruma geldik,” sözlerini kullandı.

Şu an ablası ve bir çalışanıyla birlikte işleri idare ettiklerini söyleyen Ferda Şahin, işveren durumuna gelmekten çok mutlu olduğunu söyledi. Eşinden çok destek gördüğünü anlatan Ferda Şahin, “Böyle bir durumda eşiniz destek olmazsa bir şeye karar vermek ve gerçekleştirmek güçleşir. Çünkü iş yerinin açılma sürecinde, hem iş yeri hem de evle ilgili işlerde eşlerin mutlaka birbirine destek olması şart. Ben de bu süreçte eşimden çok destek aldım. Hatta zaman zaman eşim benden daha çok heyecanlanıp daha çok sevindi,” şeklinde yaşadıklarını aktardı. Ferda Şahin, ayrıca 2 yıl boyunca stilistlik eğitimi aldığını belirtirken, atölyesinde gelinlik dışında her türlü bayan kıyafeti diktiklerini belirtti. Ferda Şahin, “Bize gelen müşteriler kendileri kumaşlarını getiriyorlar. Ben 2 sene de stilistlik eğitimi aldım. Müşterilerin istedikleri modele göre çizimlerini yapıyoruz. Daha sonra provalı, kişiye özel dikim işlemine başlıyoruz. Konfeksiyon usulü seri üretim yapmıyor, tamamen kişiye özel kıyafetler üretiyoruz,” açıklamasını yaptı.

Dikiş atölyesi açmanın yıllardır hayali olduğunu söyleyen Ferda Şahin, “Hayallere hemen ulaşılmıyor. Belirli bir çaba, sabır ve birikim gerekiyor. Uzun yıllar verdiğim emeğin karşılığında, imkânlar oluştu ve dikiş atölyemi açtım. Birden, hiç bir hazırlık yapmadan, anlık heyecanla işe dalmak yanlış bir adım olur. Yapılacak işin tecrübesini ve birikimini mutlaka sağlamak gerekiyor. Bir de altından kalkamayacağımız borçlarla bir işe girersek belki hayal kırıklığına uğrayabiliriz. Başarı için düşünerek, adım adım ilerlemek gerekiyor. Bütün kadınların iş hayatında başarılı olabileceğine inanıyorum. Kadınların başarısı, ailelerini, eşlerini, çocuklarını da mutlu edecektir. Sadece maddi anlamda değil. Bir şey üretiyor olmak, her gün yeni insanlar tanımak, insanlarla diyalog içinde olmak çok güzel bir şey,” diyerek üretmenin, kendini geliştirmenin önemine vurgu yaparak tüm kadınların başarılı olabileceğine inandığını söyledi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Turizm Sektörüne İvme Kazandıracak Teşvik!

Turizm sektörüne hareketlilik kazandıracak yeni adım, İspanya’ya yıllık 60 milyar dolar gelir getiren butik otelcilik sistemine teşvik için atıldı. Pansiyon ve butik otellerin İspanya turizmindeki yerinin %70’e ulaştığına dikkat çekilirken, bu ülkede olduğu gibi Türkiye’de de girişimcinin pansiyon türü yatırımları için bundan sonra destek verilecek. Hükümet 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olmayı hedeflerken, turizm sektörü bu hedefe ulaşmada ön sıralarda yer alacak. İlk 5 sektör arasına alınan turizm sektörüne yıllık ortalama 25 milyar dolarlık gelir ile Türkiye’nin GSYİH’sının %12’sini, istihdamın %8,2’sini önümüzdeki 3 yıllık dönemde İspanya’da başarı ile uygulanan butik otelcilik ve pansiyon modelciliği ile destek imkânı sunulacak.

Gerekli çalışmaların yapıldığı İspanya modelinde, turizm gelirlerinin %85’inin pansiyonculuk ve butik otelcilikle elde edildiğine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda Türkiye’de pansiyon ve butik otellerin turizmdeki %10’larda olan payının ilk etapta %35’lere çıkarılmasının hedeflendiği belirtiliyor. Ekonomi kurmayları, İspanya’nın 56-60 milyar dolarlık turizm geliri olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de yatak kapasitesi itibariyle 5 yıldızlı otellerin çok fazla olduğunu ve butik altyapılarının oluşturulması gerektiğine işaret etti. Bu kapsamda da 5 yıldızlı otellerin esnek kullanımını sağlayacak yeni bir sistemin olabileceğini belirten kurmaylar, “Otellerin içinde evler var. Bunlar uzun süreli kiralama gibi değişik modellere esnetilebiliyor. Otellerin esnek kullanımını sağlayacak bir takım düzenlemeler yapılması gerektiğini inanıyoruz. Burada değişik alternatifler söz konusu olabilir,” açıklamasını yaptı.

İspanya’nın turizm sektörüne ilişkin tanıtım faaliyetlerini yurt dışında teşkilatlanan şirket, birlikler aracılığıyla yürüttüğünün üzerinde durulurken, Türkiye’nin de, sivil örgütlerden destek alarak yurtdışı atılım gerçekleştirmesi üzerinde duruluyor. Bu kapsamda Türkiye’de otel yatırımları hız kesmeden sürerken, özellikle 5 yıldızlı otel projelerinin arttığına dikkat çekiliyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre geçen yıl turizm sektöründe toplam 305 projeye, yatırım teşvik belgesi verildi. Sabit yatırım tutarı da 4,6 milyar lira olan projelerin 187’si komple yeni otel yatırımı, kalanı da otel, turizm tesisi modernizasyonu ve öğrenci yurdu yatırımlarından oluştu. Komple yeni otel projeleri için planlanan sabit yatırım yaklaşık 3 milyar lirayı buldu. Yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar verdiğinde butik otel sayısında ciddi oranda artış bekleniyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

“Masumiyet Müzesi’ydi” Pansiyon Oldu


Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Masumiyet Müzesi” romanındaki gibi çocukluğundan bu yana anılarını ve eski eşyalarını biriktiren Tekirdağlı Gülseren Gürkanlar, evini KOSGEB kredisiyle pansiyona çevirdi.

Gürkanlar, kendisi için biriktirdiği anı ve eşyalarını sergileyerek pansiyonunda kalmaya gelen konuklarla da paylaşıyor.

Şarköy ilçesine bağlı Yeniköy köyünde yaşayan Gürkanlar, küçüklükten beri evini müzeye çevirme hayaliyle biriktirdiği eşyaları iki katlı evinde sergilemeye başladığını ve evini ziyarete gelen her misafirden övgüler aldığını söyledi.

Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Altaş’ın evini ziyaret etmesiyle hayallerine kavuştuğunu anlatan Gürkanlar, “Altaş, evime girdiği gibi ilk olarak, “Gülseren Hanım bu evi asla ve asla kendinize saklayamazsınız” dedi. Ondan sonra, bende müze evimi pansiyona çevirmek için önce Trakya Kalkınma Ajansı’na daha sonra da KOSGEB’e başvurdum. 2 aylık bir kursun ardından, evim de pansiyona dönüşmüş oldu. Hepsi rüya gibiydi. Çocukluğumdan beri taşıdığım hayali gerçekleştirmiştim” diye konuştu.Müzeye çevirdiği evinde sergilediği eşyaların birçoğunun kendine ait olduğunu bazılarının ise dostları tarafından armağan edildiğini belirten Gürkanlar şöyle devam etti:

“Koleksiyonumda akıllara gelebilecek her türlü eşya var, asırlık gramofondan tutun da Singer’in ilk dikiş makinesine kadar her şey var. Hatta Türkücü Muzaffer Akgün bile benim eski eşyaları topladığımı duyarak, İstanbul’dan evime geldi ve bana birçok değerli eşya verdi. Eski eşyaları topladığımı duyan, bana eşya getiriyor. Evim, eski eşyalara yeniden hayat veriyor. Getirilen eşyaların yanında, eşimin işi nedeniyle sürekli gezmemizden dolayı Türkiye’nin her yerinden de eşya topladım. Koleksiyonum Anadolu’nun 4 bir yanından izler taşıyor.

Evimde o kadar güzel, o kadar değerli parçalar var ki belki antika değerleri yok ama benim için onlar çok değerliler. Mesela, annemin anneannesinin kayın validesinden kalma porselen bir demliğim var ve en az 200 yıllık. Eşyaları toplamak için en az 2 ev parası harcadım. Benim için bu eşyalar çok değerli. Bazı insanlar eski eşyaları değersiz görebilir ama ben öyle görmüyorum. Evim müze pansiyona dönüşeli henüz daha 2 ay oldu ama insanların ilgisi çok yoğun. Gelen herkes çok şaşırıyor. Bu da beni oldukça memnun ediyor.”

Kobiline Bilgi Merkezi 0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi