İnanç ve Azimle Çalıştı Devlet Teşvik Verince Kazandı!

Henüz 14 yaşındayken çocuk denecek yaşta evlenerek yaşıtlarının ip atlayıp oyun oynadığı ve okula gittiği zamanlarda eğitim hayatını sonlandırıp çocuklarına annelik yapmaya başladı. İlk çocuğunu kucağına aldığında artık kocaman bir anne olan Yeter Urcan ve ailesi, eşi daimi bir işte çalışmadığı için maddi zorluklar çekmeye başladı. Çeşitli işlerde çalışan genç kadın çocukluktan beri hayalini kurduğu cilt bakım uzmanlığı için MEKSA Vakfı’nın açmış olduğu kursa yazılmaya karar verdi. MEKSA’nın özellikle dezavantajlı kadınlara yönelik açtığı kursları arkadaşlarından duyan Yeter Urcan, yazıldığı cilt bakım kursundan aldığı eğitimle hayatına yeni bir sayfa açtı. Kısa sürede kaptığı mesleği hayata geçiren Yeter Urcan, etrafından aldığı borçla kendine ait bayan kuaförü ve güzellik salonunu açtı. Maddi sorunlar nedeniyle şu anda yanında kimseyi çalıştıramayan Yeter Urcan’ın en büyük hayali, alacağı desteklerle daha büyük bir salon açıp kadınlara istihdam olanağı sağlamak.

Erken yaşta evlenip eğitimine ara vermek zorunda kalan Yeter Urcan, hayallerinden asla vazgeçmeyip, insanın isterse her şeyi başarabileceği kanıtı oldu. Çocukluktan beri istediği güzellik salonunu açan Yeter Urcan, bir yandan da eğitime zaman ayırdı. Girdiği sınavda başarılı olan Yeter Urcan, Açık öğretim Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünü kazanarak, önce çocuk yapıp, sonra kariyer de yapılabileceğini gösterdi. Hayattaki en büyük varlıkları olan çocuklarına da iyi örnek olan Yeter Urcan, 19 yaşındaki kızının okuması için varını yoğunu ortaya koyuyor. Kendisi gibi küçük yaşta evlenmesini istemediği kızı, girdiği üniversite sınavında başarılı olarak tıpkı annesi gibi üniversite öğrencisi oldu.

Yaşamı ile ilgili açıklamalarda bulunan Yeter Urcan, 19 yıllık evli olduğunu ve iki çocuk annesi olduğunu belirtti. Evlendikten sonra çeşitli aralıklarla çalışmak zorunda kaldığını belirten Yeter Urcan, birçok yerde ise işe giremediğini kaydetti. MEKSA Vakfı’nın açmış olduğu cilt bakımı kursunu duyduğunda bu kursa yazılmaya karar verdiğini söyleyen Yeter Urcan, “Cilt bakımını çok seviyordum ve bu alanda kendimi geliştirmek istiyordum. MEKSA Vakfı’nın açmış olduğu kursa kayıt yaptırdım. Bu bana büyük bir fırsat oldu. Burada cilt bakımlarının en ince ayrıntısına kadar öğrendim,  eğitimlerimi aldım. Kursu tamamladıktan sonra özgüvenim yerine geldi ve iş yerimi açmaya karar verdim. Bunu bende yapabilirim dedikten sonra çevremden borç aldım. Benim öz sermayem yoktu. Aile ve yakınlarımın desteği ile dükkânımı açtım. Şu anda işlerimiz çok iyi gidiyor. KOSGEB’e hibe desteği için başvuru yapacağım. Bu benim için bir başlangıç, ufaktan başladım ve işimi büyütmek istiyorum. İleriki zamanlarda daha büyük bir salon açıp kadınlara istihdam olanağı oluşturmak istiyorum,” sözleriyle gelecek planlarından bahsetti.

19 yaşında bir kızının olduğunu ifade eden Yeter Urcan, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Kızım bu yıl üniversiteyi kazandı. Ben de açık öğretimden eğitimimi sürdürüyorum. Bir yandan çalışıyordum bir yandan da eğitimime devam ediyordum. Okumayı çok seviyorum, her zaman içimde büyüttüm okuma isteğini. Ben 2014 yılında açık öğretimden uluslararası ilişkiler bölümünü kazandım ondan sonra kızıma ilham kaynağı oldum, o annem yaparsa ben de yaparım diyerek girdiği sınavda başarılı olup üniversite öğrencisi oldu. Ben erken yaşta evlendim, kızımın böyle bir şey yaşamasını istemem bu yüzden hep kızımı okumaya teşvik ettim. Ben okuyarak kızıma örnek oldum. O da beni örnek aldı. Okumanın, kariyerin yaşı yoktur, insanlar kesinlikle inandığı şeylerin peşinden gitmeli. Ben inandığım için okumaya devam ettim. Herkes bana evlendiğimi okumamam gerektiğini söylerken ben kimseyi dinlemedim ve amacıma ulaştım. İnsanlar önce kariyer sonra çocuk düşünüyor ben önce çocuk yaptım sonra kariyer yaptım. İnşallah kariyerimi daha da ileriye taşıyacağım. Tüm Kadınlara söylemek istediğim, evde oturmasınlar. Her zaman istediklerinin hayallerinin peşinden gitsinler, isterlerse yapamayacakları hiçbir şey yoktur,” diyerek tüm kadınlarımızın kendilerine güvenmeleri ve inanmaları gerektiğini dile getirdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Hem Para Kazanıyor Hem Eğleniyor!

Iğdır’da yaşayan Mustafa Dilovan, 6 yıl önce ilgisini çekerek satın aldığı tavşanları hobi amacıyla büyütmeye başladı. Bir süre sonra tavşanlara olan ilgisini artırıp evinin yanında bulunan alanı briketlerle inşa ederek tavşanların üremelerini sağlayan bir alana haline getirdi. Mustafa Dilovan, zaman içinde yetiştirdiği tavşanları satarak geçimini bu işten sağlamaya başladı. Tavşanları ilk başta bir çocuğun sattığı 2 tavşanı çok beğenince hobi amacıyla alarak beslemeye başladı. Yaşadığı bölgede bakkallık yapan Mustafa Dilovan, bir süre sonra beslediği tavşanlar hızla üremeye başlayınca bakkalının yanındaki boş alanı tavşanlara tanzim etti. Burada tavşanların beslenmeleri ve barınmalarını sağlamak için özel bölmeler yapan Mustafa Dilovan, tavşanların sayısının yaklaşık 300’e ulaşmasını sağlayarak ilkel yöntemlerle tasarladığı mekânı bir “tavşan yetiştirme alanına” dönüştürdü.

Önceleri çevresinin olumsuz eleştiriler aldığını söyleyen Mustafa Dilovan, söylenenlere aldırış etmeden tavşanların günlük bakımını yapıp birçok farklı bölgeye satışını yapmayı sürdürdü. Tavşanlarla ilgilenmenin stres atmak için iyi bir yöntem olduğunu söyleyen Mustafa Dilovan,  hayvanlarla ilgilenmenin kendisini psikolojik olarak rahatlattığını ifade etti. Günlük hayatta yaşadığı streslerin önüne tavşanlarla uğraşarak geçtiğini aktaran Mustafa Dilovan, “Bir çocuk kapıma iki tavşan getirdi, Allah’ın takdiri işte bende dışarıdaydım, sanki bir ilaç gibi elime geçti tavşanlar. Bakıcılık yaptım, yetiştirdim derken iki üç sene içinde 100’ü buldu sayıları, ilaç gibi geldi bana.” Açıklamasında bulundu. Tavşanlarla bir çocukla ilgilenir gibi ilgilendiğini ifade eden Mustafa Dilovan, “Yaklaşık 6 yıldır besliyorum, üreyen bir hayvan, neredeyse bini aşacak sayıya ulaştı, yerim müsait olmadığı için şimdilik bu şekilde idare ediyorum. Bu tavşanlar benim için hobi oldu, stresimi giderdim. Dışkılarını çiçekçilere ve aktarlara veriyorum. Tüyü de çok kıymetli, kilogramı 60 dolara satılıyormuş, ben kırkmıyorum, kırkıp tekstilcilere başvursam daha fazla gelir elde edebilirim,” ifadelerini kullandı.

Mustafa Dilovan, tavşanların yıl içinde çok sayıda üremelerinden dolayı kısa sürede binlerce tavşan üreyebileceğini, bu sayede daha geniş bir kitleye hitap edilebileceğini ve daha fazla kazanç elde edilebileceğini dile getirdi. Pek bilinmese de farklı illerden gelen talepler karşılık vererek tavşan satışı yaptığını söyleyen Mustafa Dilovan, “Alan müsait olmadığı için işimi geliştiremiyorum. Millet bazen bana hor gözle bakıyor. Geçimimi böyle sağlıyorum, rahatsızlık geçirdiğimde çalışamaz duruma geldim. Şimdi destek verilirse güzel bir iş yeri açacağım, büyük bir çiftlik açacağım. Bir çiftlik açarsam daha büyük bir iş yaparım, herkes faydalanır. Özellikle gübresi çiçekçiler için bulunmaz bir maddedir. İşimi büyütürsem Iğdır ovasında güzel bir iş alanı oluşur,” diyerek gerekli desteği alabilirse bu işi büyüteceğini ifade etti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

%d blogcu bunu beğendi: