TMO Üreticinin Yanında

Üreticiden; “Fındık fiyatı 15 lira olsun,” kampanyası. 8 Lira seviyelerine düşen fındık fiyatları üreticileri harekete geçirdi. Fındık Üreticisi site yöneticisi Kenan Ayhan “Fındık fiyatı 15 lira olsun” kampanyası başlattı. 1,5 milyon kişiden destek alan kampanyanın amacı fındığın 15 Lira olmasını isteyen üreticilerin sesini duyurmak.

Serbest piyasada son yıllarda fındık fiyatlarındaki düşüş nedeniyle fındık üreticisinin yaşadığı sıkıntılar devam ediyor. Fındık sürekli bakım gerektiren ve yılda bir kez hasat edilebilen bir ürün olduğundan üretim maliyetleri yüksek ürün. Geçen yıl fındık üretim maliyetleri Ziraat Odaları tarafından 8 lira olarak açıklansa da, fındık fiyatının 8 liraya kadar düşmesi üreticiyi olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle tüccar faktörü de devreye girdiğinde üreticinin mağduriyeti artıyor. Maliyetine alıcı bulan fındık, üreticisinin yüzünü güldürmüyor.

Dünyada fındık ihracatında bir numara olan Türkiye’nin bu konuda resmi olarak örgütlenmiş bir sivil üretici platformu olmasa da üreticiler sosyal medya üzerinden “Fındık fiyatı 15 lira olsun” adı altında bir buçuk milyon kişiye ulaştıkları bir kampanya başlattı. Fındık Dayanışma Platformu adı altındaki bu platform, fındık üreticisinin sıkıntılarını sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Site yöneticisi Kenan Ayhan fındık üreticisinin ana sorununu şöyle özetliyor: “Bizim isteğimiz fındık tüketicileri, fındık için daha fazla ücret ödesin değil. Fındık üreticiden ucuza alınıp, tüketiciye pahalıya satılıyor. Bir başka değişle üreticiden ‘eh püf hadi alım bari’ deniliyor, diğer yandan tüketiciye altın tepside, lüks bir tüketim olarak pazarlanıyor. Biz bu hem tüketiciye hem üreticiye yapılana karşıyız. Bütün parayı aracılar kendi ceplerine atıyor. Üretici maliyetine çalışıyor. Tüketici lüks bir tüketim olarak bazen 50-60 liraya bir kilo fındık alıyor. Aracıların pay oranı düşürülüp tüketim fiyatı azaltılırsa, tüketim çoğalacak böylelikle fiyatlar kendine gelebilecek. Eğer tüketim fiyatı sabit tutulup üretici fiyatı yükseltilirse yine üretici kazanacak. Yani buradaki çözüm aracı firmaların payında yatıyor.” Diyerek açıklamada bulundu.

Arslan Soydan serbest piyasa kurallarının fındıkta tersine işlemesini tekelleşme sorununa bağlayarak şunları söyledi: “Serbest piyasanın devlet olmadan tekelleştiğini gördük. Serbest piyasanın tekelleştiğini artık şeffaf rekabet ortamının olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye’de yabancı firmaların tekeline girmiş bir fındık sektörü görüyoruz. Serbest piyasa serbest piyasalıktan çıkmış halde. Devletin böyle bir tablo karşısın mutlaka müdahalede bulunması gerekiyor. İstikrarsız ve tekelleşen bir fındık sektöründe üretici yüksek maliyet ve düşük fiyatlarla mağdur ediliyor. Türk çiftçisine yapılan muamelenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Fiyatlar 8 liranın altında kalmaya devam ediyor; üretici şunu bekliyor, üretici bu fiyat karşısında TMO’nun müdahale etmesini istiyor, devlet elinin değmesinin şart olduğunu belirtiyor. TMO’nun müdahalesiyle talebimizin haklı olduğunu gördük, bunun devamının gelmesini bekliyoruz. Üreticinin beklentisi fazla değil sadece maliyetin üzerinde fiyatın istikrarlı olmasını ve emeğinin karşılığını almak istiyor.”

2017-2018 sezonu için Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yürüttükleri ortak bir çalışma olduğunu belirten Arslan Soydan, bu sezon için “TMO alımlarına devam ediyor talepleri alıyor. 2017 yılı içinde TMO’nun olup olmayacağı belli değil. Bakanlıkla birlikte rekolte oranları açısından yaptığımız bir çalışma var. 2017 yılının rekolte oranları tek bir çatı altından açıklanacak, bakanlığın açıklayacağı rakamlara herkesin güvenip saygı duyması gerekir,” dedi.

“Fındık fiyatlarının düşmesinin başka bir sebebi ise üreticilerin fındıklarını emanete vermeleri. Bu konuda üreticiler suçlanmamalı. Zira dediğimiz gibi üreticiler maliyetine neredeyse zararına çalışıyor. Çoğu üretici sadece yazın köye gelip fındığı topluyor ve büyükşehirlere geri dönüyor. Bazıları da gurbete gidiyor. Haliyle burada fındık barındırma şansları yok. Bu yüzden ürünlerini emanete veriyorlar. Bir diğer kesim için ise fındığı erken satmaları şart oluyor. Buradaki ekonomiyi iyi anlamak gerekir. Çiftçiler bir şey satın alırken borç alırlar ve ‘fındığa öderiz’ derler. Bu yüzden borçlarını vermek için fındıklarını satmaları şart. Emanete giden fındıklar ise tüccarlar vasıtasıyla piyasaya sürülüyor ve piyasa doyuma ulaşıyor. Haliyle artık fındık fiyatı hiç artmıyor. Bu açıdan devletin sürdürdüğü depolama tesisleri projesi var; fakat sonuç alınabilmiş değil. Üretici de bu konu ile ilgili bilgilendirilmiş değil. Fındık üreticisinin önümüzdeki sezon için hiç umudu yok. Zira önümüzdeki hafta fındık rekolteleri belli olacak. Eğer rekolte 400 bin tonun üstünde çıkarsa ve bu düzen böyle devam ederse fındık 8 liranın üstünü görmez. Fındık satılmıyor da değil. Elimizde kalmıyor, bugünkü açıklamalara göre 205 bin ton 10 ayda ihraç edildi ki bu iç fındık rakamı. Bunu 410 bin ton kabuklu fındığa tekabül ediyor. Geçen sezonun rekolte tahmini ise zaten 420 bin ton düzeyindeydi. Fındık fiyatını bulmuyor. Ayrıca artık fındık üreticiliğini emekliler ya da ikinci bir iş için yapan memurlar, çalışanlar yapıyor. Gençler fındık bahçelerinde durmuyorlar artık. Yapan kişiler de alışkanlıklarından dolayı devam ediyorlar.”

Fındık üreticisi devlet tarafından piyasaya etkili bir müdahale de bulunulmasını, serbest piyasadaki tekelleşmenin bitmesini ve fındık fiyatının 15 lira olmasını istiyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: