40 Milyon Liralık Hibe Desteği

Vali Şahabettin Harput, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) olarak 2013 yılında toplam 40 milyon TL yatırım desteği vereceklerini belirterek, özellikle toplumdaki dezavantajlı insanların bu projeden faydalanmasını sağlayacaklarını söyledi.

Vali Şahabettin Harput, BEBKA’nın 20 milyon liralık yeni bir paketi devreye aldıklarını anlattı. Harput, özellikle dezavantajlı vatandaşlara yönelik bu paketi kullanmayı amaçladıklarını ifade ederek, “Engelli, yaşlı vatandaşlarımız, eski hükümlüler, kadınlarımız, yoksullarımız, çocuklarımız yine göçle gelenler ve benzeri kesimlerimizi dezavantajlı grup olarak adlandırıyor ve bu insanların topluma süratle uyum sağlayabilmeleri, toplumda kendi ayakları üzerinde kalabilmeleri için önemli bir destek kararı aldık.

Yapılması gereken desteğin toplam miktarı 20 milyon TL’dir. Bu alanda yapacağımız bu destek için kişi başına sosyal projeler için en az 250 bin TL ile en çok 1,5 milyon TL’dir. Sürdürülebilir projelerle alakalı ise özellikle bunlar yine dezavantajlı grubun ihtiyaç duyduğu test merkezleri, mesleki eğitim merkezleri, ortak çevre yatırımları ve diğer sürdürülebilir sanayi ile alakalı bu alanda ki projemiz ise alt limiti 250 bin, üst limiti 1,5 milyondur” dedi.

2013’te 40 Milyon Liralık Yatırım

Toplam 20 milyonluk proje için Haziran ayından itibaren çağrıya çıkacaklarına işaret eden Harput, şöyle devam etti:

“Bu çağrıya muhataplarımız daha ziyade belediyeler ve kamu kurumlarıdır. Özellikle dezavantajlı grupların ihtiyaç duyduğu eğitim tesisleri yapılması, rehabilitasyon merkezleri yapılması, sosyal hayatta ihtiyaç duyduğu, meslek kursları ile ilgili ihtiyaç duyduğu alet, edevatın, ekipmanın temin ve tedarik edilmesi ve aklımıza gelen pek çok şeyi bu arada saymamız mümkün. İkinci 20 milyonu da bu yıl içerisinde dağıtmak suretiyle 2013 yılı içerisinde toplam 40 milyon TL’yi vatandaşlarımıza, sektör temsilcilerimize dağıtmak suretiyle önemli bir miktar yatırımı başlatıyoruz.”

Turizme 10 Milyon TL’lik Hibe

Harput, kalkınma ajansı olarak üç alanda 20 milyon TL’lik projelerin ilan sürelerinin sona erdiğini hatırlattı. 20 milyon TL tutarında dağıtılacak hibenin 8 milyon TL’sini sanayide ”Sürdürülebilir Sanayi” projelerine, 10 milyon TL’sini turizme yönelik kullanılacağını anlatan Harput, “Bölgemizde turizmin gelişebilmesi için gelen turistin alt yapı noktasında, otoparkından, kaldırımından, levhasından ya da diğer turizm hizmetlerinin doğru dürüst verilebileceği mekân ve tesislerden ihtiyaç duyulanlarının yapılabilmesi için belediyelerimize 10 milyon TL ödenek ayrılması noktasında bir karar alınmıştı. Bu konuda proje değerlendirmeleri için talepleri aldık. Son olarak da turizm tanıtım faaliyetleri için 2 milyon TL ayrılmıştı. Netice itibariyle projelerin tamamı için 20 milyon TL civarında bir parayı kullanacağız ve bu hibe olarak vereceğimiz 20 milyon TL projelerin yüzde 75’lik kısmını karşılıyor. 20 milyonu BEBKA’ndan, 5 milyonu da her projenin 1/4 i oranında müracaatçı firmadan ya da kamu kurumundan karşılanacak. Böylece 25 milyonluk bir yatırımı hemen önümüzdeki günlerde devreye sokacağız” dedi.

Kobiline Haber Merkezi
17 Nisan 2013

Engelliler Kendi İşlerinin Patronu Olabilecek

Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi, yaptığı açıklamada, memuriyet ve özel sektörün dışında istihdam bekleyen birçok engellinin olduğunu belirterek, engelliler için sadece memuriyeti ve özel sektörü değil kendi işini de kurmayı hayata geçirmek istediklerini ifade etti.

Bu nedenle KOSGEB ile bir çalışma başlattıklarını vurgulayan Çiftçi, “Bu da ‘Girişimcilik Engel Tanımaz’ adı altında başlattığımız projedir. Bunda öncelikle kişilerin KOSGEB üzerinden girişimcilik sertifikaları almaları gerekiyor. Bunu almaları için Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü web sitemizden bir form dolduruyorlar. O formda gereken bütün bilgiler alınıyor. Bu kişilerin nerede eğitimi alabilecekleri bildiriliyor ve eğitimler üç hafta sürüyor. Çeşitli illerde de olabiliyor. Üç haftalık bu eğitimin ardından sertifikanızı aldığınız zaman artık KOSGEB’e kendi işinizi kurmayla ilgili projenizi hazırlayabiliyorsunuz” diye konuştu.

Proje hazırlama işinin kolay olmadığına dikkat çeken Çiftçi, “Bu alanda bedensel engeli, görme engeli veya işitme engeli bulunan kişiler büyük ihtimalle proje hazırlayacaklar. Girişimciliği daha ziyade bu hedef kitleye odakladık” dedi.

En Az 50 Engelli Kişinin Kendi İşini Kurmasını Hedefliyoruz

Söz konusu projenin, engellilere önemli destek sağlayacağına işaret eden Çiftçi, “KOSGEB bunun yapılanmasına bir katkı getirmiş olacak. Biz kendi işini kurmaya kararlı olan, elinde sertifikası olan engelli kişiye bir rehberlik hizmeti veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Daha önce işini kurmuş, belli bir aşamaya gelmiş, başarı elde etmiş girişimci adaylarının rehberlerle buluşmasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) büyük desteği olduğunu anımsatan Çiftçi, şöyle devam etti:

“Çok büyük işlerin patronları, doğrudan engelli kişilere birebir rehberlik edecekler, işlerini kurana kadar. Bunun sayesinde engellilerimiz kendi büfesini açmış olabilecek, kendi atölyesini kurmuş olabilecek. Bu yıl içerisinde en az 50 engellinin kendi işini kurmasını hedefliyoruz. Bu çok büyük bir rakam olmasa da bizim için önemli. Çünkü şu anda kendi işini kurmuş olan engelli sayısı bir elin parmaklarını bile geçmeyecek kadar az.”

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Organize Sanayiye 862 Bin Liralık Hibe Desteği

Karacadağ Kalkınma Ajansı, son dönemde iş adamlarının yoğun ilgi gösterdiği Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) altyapısına harcanmak üzere 862 bin liralık hibe sağlayacak.

Ajanstan yapılan açıklamaya göre, 2013’te yürütülecek Sanayi Altyapısı Mali Destek Programı kapsamında, OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşir Yılmaz, Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Türk ile Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun tarafından hibe destek sözleşmesi imzalandı.

Hibe Sözleşmesi İmzalandı

Beşir Yılmaz imza töreninde yaptığı konuşmada, Karacadağ Kalkınma Ajansı ile gerçekleştirecekleri iki projeyle OSB’nin gelişmiş OSB’ler arasında girmeye bir adım daha yaklaşacağını belirterek, şöyle konuştu:

”Elektrik altyapısını güçlendirmeye yönelik projemiz ile yatırımcılarımızın en büyük sorunlarından bir olan elektrik kesintilerine son vereceğiz. Daha kaliteli ve sürekli elektrik sağlayacağız. Kesintisiz enerjinin, kesintisiz kalkınmanın temeli olduğuna inanıyoruz. İkinci projemiz ise OSB’deki kanalizasyon ve yolların yapımına yönelik olacak. Bu kapsamda bir kilometrelik kanalizasyon altyapısı yenilenecek. 200 adet rögar kapağı değiştirilecek. 7 kilometrekare parke yol modernize edilecek. 8 adet yangın müdahale noktası oluşturulacak. Amacımız, yeni teşvik sisteminin Diyarbakır için yarattığı fırsatlardan yararlanmak için OSB’nin altyapısını hazırlamak. Bu konuda yoğun çaba gösteren ve bizlere önemli katkılar yapan OSB Yönetim Kurulu Başkanı ve valimiz sayın Mustafa Toprak’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.”

Karakoyun ise büyük yatırımların Diyarbakır’a gelmesini sağlamak için OSB’ye destek verdiklerini söyledi.

Toplam 1 Milyon 150 Bin Lira

Altyapı sorunlarını çözmeden, yeni yatırımcının gelmesinin çok zor olduğunu belirten Karakoyun, şunları kaydetti:

”Diyarbakır’da sanayi gelişiyor. Yeni teşvik sisteminde Diyarbakır’ın 6. bölgede yer almasıyla OSB’ye yatırım amacıyla yer tahsisi için yoğun bir talep var. İlimize büyük yatırımcı çekmek için mutlaka altyapı sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. 2013 yılında OSB ve küçük sanayi sitelerimizdeki altyapı sorunlarını çözmek için ilk kez mali destek programlarına Sanayi Altyapısı Mali Destek Programı’nı ekledik. Ajans olarak Diyarbakır OSB’nin iki projesine 862 bin liralık hibe sağlayacağız. OSB yönetiminin katkısıyla toplam 1 milyon 150 bin lira kaynak, altyapı iyileştirilmesine harcanacak.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Oto Yatırımına Yüksek Teşvik


Otomotiv sektörü ve bazı elektrik üretimi yatırımlarına yönelik “Yatırımlarda devlet yardımları hakkında kararda değişiklik yapılmasına dair karar” Resmi Gazete ‘de yayımlandı.

Buna göre, otomotiv sektöründe 300 milyon lira tutarındaki yatırımlar ve asgari 75 milyon lira tutarındaki motor yatırımları ile asgari 20 milyon lira tutarındaki motor aksamları, aktarma organları ve otomotiv elektroniğine yönelik yatırımlar vergi ve diğer teşviklerin en yüksek olduğu beşinci bölge imkânlarından yararlanacak.

Ayrıca, geçerli bir maden işletme ruhsatı ve izni kapsamında Maden Kanunu’nun 2. Maddesinin 4-b grubunda yer alan madenlerin girdi olarak kullanıldığı elektrik üretimi yatırımları da değişiklik kapsamına alındı.

Kararın, 19 Haziran 2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilirken; karar kapsamındaki destek unsurlarından yararlanan yatırım harcamaları, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının desteklerinden yararlanamayacak.

Reuters, dün bir sektör kaynağına dayandırdığı haberinde, hükümetin genişletilmiş yeni yatırım teşvik sistemi çerçevesinde otomotiv sanayii yatırımlarını öncelikli yatırımlar kapsamına alarak, 300 milyon lira üzeri motorlu araç, 75 milyon lira üzeri motor ve 20 milyon lira üzeri aksam ve parça yatırımlarının, vergi ve diğer teşviklerin en yüksek olduğu beşinci bölge imkânlarından yararlanacağını duyurmuştu.

Kararla ayrıca, 19 Haziran 2012 tarihinden sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan (EPDK) lisans almış doğalgaza dayalı elektrik üretimi yatırımları “teşvik edilmeyecek veya teşviki belirli şartlara bağlı yatırım konuları” arasından çıkarıldı.

Doğalgaza dayalı elektrik üretim yatırımları teşvik edilmeyecek veya teşviki belirli şartlara bağlı konular arasında yer alıyor. Ancak yapılan değişiklikle 19 Haziran 2012 tarihinden sonra lisans almış bu kapsamdaki yatırımlar sınırlama dışında tutuldu.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Otomotiv Zirvesi

Otomotiv sektörünün tepkisini çeken teşvik sistemine ilişkin Ekonomi Bakanlığı’nın hazırladığı kararnameyle yaptığı yeni ayarlama Perşembe günü Resmi Gazete’ de yayınlanacak.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminin yayınlanmasıyla birlikte Cuma günü İstanbul’da büyük katılımlı bir otomotiv zirvesi yapacak. Çağlayan’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek zirveye, Otomotiv Sanayi Derneği (ODD), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği (TAYSAD) gibi en büyük çatı örgütlerin başkan ve yöneticilerinin yanı sıra, Türkiye’nin en büyük otomotiv şirketlerinin patron ve yöneticileri katılacak.

Birebir Görüşme de Var

Çağlayan, zirvede teşvik sistemindeki yeni düzenlemeyi anlatıp, sektörün görüşlerini alacak. Zirvenin ardından, Çağlayan, Türkiye’de üretim yapan Tofaş, Ford, Renault, Hyundai, Toyota ve Honda’nın patron ve yöneticileriyle birebir görüşmeler yapıp, yeni yatırımlara yönelik konuşacak. Bu görüşmelerde Başbakan Erdoğan’ın talep ettiği ‘Türk markalı otomobil’ projesi de masaya yatırılacak. Ekonomi Bakanı Çağlayan, akşam ise gazetelerin otomotiv editörleriyle bir araya gelip zirveyi değerlendirecek.

Otomotive Özel Yumuşatma

Ekonomi Bakanlığı, Ocak ayında yeni bir kararnameyle 19 Haziran’da Resmi Gazete’ de yayımlanıp yürürlüğe giren ve otomotiv sektörü için tam bir hayal kırıklığı yaratan ‘Yeni Teşvik Paketi’ni otomotive özel yumuşatmıştı. Mevcut pakette, stratejik sektörler içinde olduğu açıklanmasına rağmen otomotivde hiçbir şirket en büyük teşviklerin verildiği ‘stratejik yatırımlar’ kapsamına giremiyordu. Stratejik Teşvikten yararlanmak için üretilecek modelin ithalattan az sayıda olması, yatırımın 6’ıncı bölgede yapılması ve yatırımda en az yüzde 40 maliyet avantajı sağlanması isteniyordu. Bu maddeler hem Türkiye’deki mevcut yatırımların hem de potansiyel gelecek yatırımların teşvikten yararlanmasını engelliyordu.

Öncelikli Yatırım

Hükümet bu konuda hareket geçip, yeni bir kararnameyle teşvik sisteminde ince ayar yaptı. Stratejik yatırım kapsamına giremeyen, ancak belirli tutarın üzerindeki otomotiv, motor ve aktarma organları, aktarma organlarının aksamı ve otomotiv elektroniği yatırımları da “Öncelikli Yatırımlar” kapsamına alınacak. Otomotiv ana sanayinde 300 milyon lira ve üzerindeki yatırımlar ‘Öncelikli Yatırımlar’ kapsamına girecek ve bunun Türkiye’nin neresinde yapılırsa yapılsın 5’inci bölgedeki yatırımlarla aynı teşvikleri alacak.

Neleri Kapsıyor

Buna göre otomotiv ana sanayi, KDV istisnası, faiz desteği, vergi indirimi, yatırım yeri tahsisi, çalışanlar için prim işveren hissesinin ödenmesi gibi tüm desteklerden yararlanılacak. Ayrıca 75 milyon lira ve üzerindeki motor yatırımları ve 20 milyon lira ve üzerindeki motor aksamı, aktarma organları, aktarma organlarının aksamı ve otomotiv elektroniği yatırımları da öncelikli yatırımlar kapsamına girecek. Bakanlar Kurulu’na sunulan yeni kararnamede aranan yüzde 40’lık katma değer şartı da ortadan kalkacak.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Hibe Fonları Proje Olmadığı İçin Geri Döndü

Geçen yıl Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) aracılığı ile kırsal kalkınma için AB’den sunulan fondan sadece 13 milyon euro kullanılırken, 66 milyon euro ise proje üretilemediği için tekrar AB’ye döndü.

TKDK Aksaray İl Koordinatörü Selim Biçen, yaptığı açıklamada, AB bütçesiyle kurulan TKDK’ nın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.

AB’nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yoluyla Türkiye’ye katılım öncesinde 1,2 milyar euroluk bir bütçe ayırdığını ve bunun kırsal yatırımda kullanılmasını istediğini dile getiren Biçen, 2007 yılından itibaren de bu bütçenin Türkiye’ye kullandırıldığını ifade etti.

İçinde Aksaray’ın da bulunduğu 42 ilde TKDK’ nın AB fonlarını girişimcilerle buluşturmaya çalıştığını anlatan Biçen, bu sene minimum 131 milyon euro kullanılabileceğini, bu rakamın 500 milyon euroya kadar artırılabileceğini vurguladı.

Biçen, bu parayı proje karşılığında girişimcilere vermeyi umut ettiklerini, ancak 2012 yılında kullanılabilen miktarın 13 milyon euroyla sınırlı kaldığını anımsatarak, ”66 milyon euro kadar bir miktarı AB’ye geri göndermek zorunda kaldık. Girişimcilerimizden bu fonların tekrar AB’ye geri dönmesini engellemek için bize projelerle başvurmalarını bekliyoruz. Bu fonları biz kullanamazsak, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler kullanabilir” diye konuştu.

Fonların Bir Kısmını Zamanında Aidat Olarak Ödedik

Amaçlarının; bu fonların kullanılmasını ve Türkiye’de kalmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Biçen, şunları kaydetti:

Biz 1960’lı yıllardan bu yana üyelik için AB’ye birçok fon aktardık. Burada kullanılacak fonların bir kısmını biz zamanında aidat olarak ödemiş bulunmaktayız. Eğer vatandaşımızın bizim de yardımımızla proje hazırlamasını sağlarsak, bu paralar Türkiye’de kalacak. Her 2 ayda bir çağrımızı yenileyeceğiz. Aksaray’da AB fonlarının kullanılması için ilk çağrıya 15 Şubat-15 Mart arasında başlıyoruz.

Çok fazla alanda fon kullandırabiliyoruz. Kırsal alanda pastane, restoran yapımından tutun, termal tesis ve otellere, soğuk hava depolarına kadar destek veriyoruz. Ancak öncelikli alanlarımızdan sütçülük ve besicilikte 1 milyon euroya kadar, yatırımların yüzde 65’ine kadar destek veriyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerden süs bitkileri yetiştiriciliğine, arıcılık, seracılıktan meyve, sebze toplama ve paketleme tesislerine kadar birçok alanda desteklerimiz var.”

Projeyi Siz Yapın Bize Verin Diyorlar

Bu fonların yeterince kullanılmamasını Anadolu’da proje hazırlama kültürünün henüz yeterince gelişmemesine bağlayan Biçen, ”En büyük sorun bu. Köylere, kasabalara gittiğimizde vatandaş, bize ‘projeyi siz yapın bize verin’ diyor. Birçok insan proje yazmanın ne olduğunu bilmediği için bu konu onlara çok yabancı geliyor” ifadelerini kullandı.

Danışma firmalarının yatırımcının kafasındaki hayali kâğıda dökmesine yardımcı olduğuna işaret eden Biçen, danışmanların dosyayı, iş planını, sürdürülebilirliği, bütçeyi hazırladığını, fikirleri projeye ve somut yatırıma dönüştürdüğünü aktardı.

Biçen, danışma firmalarını da eğittiklerini, yürüttükleri çalışmalarla Aksaray’da birkaç ay içinde 6 danışma firmasının kurulmasının gelecek için umut verici olduğunu kaydetti.

Aksaray Bölgenin En Şanslı İli

Aksaray’ın yatırım konusunda çok şanslı bir dönemi yaşadığının altını çizen Biçen, yeni teşvik sisteminde Aksaray’ın 5. bölgede yer aldığını, yatırımcıların örneğin sucuk veya pastırma tesisini Kayseri’de kurmak yerine, Aksaray’da açmaları halinde hem TKDK’ den 3 milyon euroya kadar destek alabileceklerini, hem de mevcut teşvik sistemi sayesinde vergi, sigorta primi gibi bir çok konuda çok sayıda avantaja sahip olacaklarını sözlerine ekledi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Çiftçiye Yapılacak En Büyük Destek

Hayvancılığın gelişmesi ve ülke ekonomisine daha fazla istihdam sağlaması için en önemli konulardan biri çayır ve mera alanlarının durumudur. Ülkemiz meraları, genellikle küçükbaş hayvancılık için uygun olup, yüksek verime sahip meralar değildir. Bu sebepten dolayıdır ki “Buğday ile koyun, gerisi oyun” sözü Anadolu’da yıllardır söylenegelen bir deyim halini almıştır. Bu deyime yol açan sebepler sadece ülkenin iklim, yağış miktarı ve rejimi, toprak yapısı gibi konular değil, meraların ıslah edilmemesi ve kendi kaderine bırakılması durumudur.

Dünya mera alanları yaklaşık 3.4 milyar hektar olup, bu alanların % 12’si Çin’de bulunmaktadır. Bu ülkeyi sırasıyla Avustralya (%11), ABD (% 7), Brezilya (% 6), Kazakistan (%5), Suudi Arabistan (%5), Moğolistan (%4), Sudan (%3), Arjantin (%3) ve diğer ülkeler (%44) izlemektedir. ABD’de hayvanların tükettiği kaba yemin % 40’ı meralardan % 20’si tarla tarımı ile üretilen yem bitkilerinden sağlanmaktadır, yoğun yemlerin payı ise % 40’tır. Türkiye, dünya mera alanlarının %0.38′ ine sahiptir ve dünya sıralamasında 46. sırada yer almaktadır. Avrupa Birliğinin en fazla mera alanı olan ülkesi ise İspanya olup 11.5 milyon hektar ile dünya mera alanlarının %0.33’üne sahiptir.

Meralar, hayvanların ihtiyacı olan kaba yemin, en ucuz karşılandığı yer olma özelliğini taşıdığından dolayı, meraların ıslah edilmesi meselesi, devlet desteğiyle yapılması gereken çalışmaların en başında gelmelidir. Tarım Kredi Kooperatifleri ve İlçe Tarım Müdürlükleri, çiftçilere hibe, teknik ve kredi yardımı gibi hususlarda destek olmasından evvela ilk önce meraların ıslahı çalışmalarını yürütmelidir. Her ilçede, İlçe Tarım Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, köylerdeki meraları sürerek ve ekerek, ilkbaharda gerektiği ölçüde gübrelemek suretiyle, zayıf mera alanlarının yapısını iyileştirmelidir. Çayır ve meraların, sağlıklı ve yeterli olması, sağlıklı ve sürdürülebilir tarımsal üretimi de beraberinde getirecektir. Böylelikle üretim artacağından, istahdam da artacak, fiyatlar genel düzeyi aşağıya doğru seyir izleyecek, herkes daha bol ve daha ucuz şekilde bu ürünlere ulaşabilecek, spekülatif kazanç ve belli markaların tekelleşmisinin önüne geçilecek, iç tüketim fazlasıyla karşılanacağı gibi, tarımsal ürünlerin dışarıya ihraç edilmesi de miktar olarak fazlalaşacaktır.

1940 yılında bu yana ülkemiz mera alanlarında önemli düşüşler görülmektedir. 1970’de 21.748.900 hektar olan mera alanları 2001 yılında 13.167.375 hektara inmiştir. Mera alanlarının yüzdeleri incelendiğinde Doğu Anadolu Bölgesi %35,41 ve İç Anadolu Bölgesi %33,33’lük oranları ile en yüksek değerleri almaktadırlar. 2 bölgenin mera alanları Türkiye meralarının %68,74’lük kısmını oluşturmaktadırlar. Ülkemizde 1980’li yıllara kadar hızlı nüfus artışına paralel olarak hayvan varlığı da artmıştır. 1955’te 55,6 milyon olan hayvan varlığı 1974 de 76,2 milyona yükselmiştir. Buna karşılık mera alanları azalmış olduğundan, meralar üzerinde daha fazla hayvan otlatma mecburiyeti doğmuştur. Bu durumda da meraların ot kapasitesi düşmüştür. Bu bağlamda mera alanlarının geniş tutulması ve hazineye ait arazilerin satışı yerine mera alanları olarak ülke ekonomisine kazandırılması önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Son dönemde mera alanların arttırılmasını bir kenara bırakalım, var olan mera alanları dahi daraltılarak hazineye devredilmekte ya da mera arazilerinin büyük kısmı ağaçlandırılarak orman arazisine dönüştürülmektedir. Orman arazisine dönüştürülen sahalar tel örgülerle çevrilerek, hayvanların bu sahalara girmeleri engellenmektedir. Bu durumda köylerin mera varlıkları yarı yarıya azalmakta ve yem giderleri 2-3 katına çıkmaktadır. Mera alanlarının azalması, kendine ait tapulu tarımsal arazisi olmayan çiftçiyi daha da büyük maliyetlerle karşıya bırakmakta, dışarıya bağımlı hale getirmektedir.

Bu durumda üretici ya yarı yarıya küçülmekte, ya da hayvan ve arazi varlığını satarak, göç etmektedir. Bu durumda küçük üretici ve geleneksel çiftçi, üretimden çekilmekte, satışa çıkardığı küçük çaptaki arazisini piyasadaki kartelleşen büyük aktörler küçük rakamlara satın almakta ve meraya dayalı organik üretimden uzaklaşarak, sanayi tipi, kapalı hayvancılık modeliyle seri ve sağlıksız üretim yapmaktadırlar. Büyük markaların yetiştirecekte kullandığı yöntem, artık gelişmiş ülkelerin terk etmeye başladığı ticari üretim modelleridir. Bu işletmelerin üretim modelinde, hayvanlar devamlı olarak işletmenin içerisinde ve önlerine konan kaba, kesif ve katkılı et-süt yemleriyle beslenmektedir. Fakat tarım, insan sağlığına olan direkt etkisinde ötürü, geleneksel yöntemler terkedilerek, ticari zihniyetle hareket edilecek bir saha değildir. Bunu asla unutmamak gerekir.

Ayrıca çayır ve meralar, sadece ucuz kaba yem ihtiyacının karşılandığı alanlar olmayıp, aynı zamanda su ve rüzgâr erozyonunu önleyerek toprak varlığımızı koruyan, toprak verimliliğimizi arttıran, çeşitli av ve yaban hayvanlarına yaşam alanı oluşturan, su toplama havzası olarak taban suyu ve akarsularımızı zenginleştiren ve temiz hava kaynağı olan alanlardır. Küresel ısınmaya sebep olan sera etkisinin azaltılmasında da etkin rol oynamaktadırlar. Ayrıca meraya çıkan hayvanların verim ve kalite artışı da bilimsel olarak ispatlanmıştır. Meraya çıkan hayvanların stres durumlarının azaldığı, güneşten ve açık havadan yararlandıkları için de daha sağlıklı oldukları bilinmektedir. Sonuç olarak, tarımsal üretimdeki bu sağlıklı ve sürdürülebilir artış, hem ekonominin düzenli işleyişini beraberinde getirecek, hem de doğal dengelerin gözetilmesini sağlayarak insan-hayvan sağlığı için olması gereken doğru üretim akışını beraberinde getirecektir. Bu özelliklerinden dolayı, meralar çok önemli olup, kaderlerine terk edilmeyi hakketmemektedirler.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Çiftçiye Yapılacak En Büyük Destek

Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki 10 çiftçi aileye hibe desteği 3 bin adet Siirt fıstığı fidanı dağıtıldı.

Silvan Kaymakamlığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü öncülüğünde gerçekleşen Siirt fıstığı fidan dağıtımı hükümet konağı bahçesinde yapıldı. Fidan dağıtım törenine Silvan Kaymakamı Yunus Sezer, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mahmut Kutlu, Silvan Tarım Derneği Başkanı Mithat Merter ve çiftçiler katıldı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çiftçilere sağladığı hibe desteği kapsamında Silvan ilçesindeki çiftçilere yüzde 50 hibe desteği ile Siirt fıstığı fidanı verildiği belirtildi. Zeynel Diker isimli çiftçi, hibe desteği ile çiftçilere verilen fidanlardan alarak dikim yapacaklarını söyledi. Diker, “Devletin bu tür çalışmaları yapmasını çok iyi buluyoruz. Bölge çiftçisinin böyle desteklere ihtiyaçları var. Bize verilen Siirt fıstığı yüzde 50 hibelidir. Biz çiftçilere bu tür çalışmalar sonucunda böyle yatırımlarla teşvik oluyoruz” dedi.

Çiftçilere verilen Siirt fıstığı fidanlarını inceleyen Silvan Kaymakamı Yunus Sezer, ise bu çalışmaların çiftçiler için iyi olduğunu söyledi. Kaymakam Sezer, “Bu fidanların büyümesi sonucunda birçok aile bundan ekmek yiyebilir. Çiftçilerimizden en az 200 Siirt fıstık bahçesi bekliyorum. Önümüzdeki yıl 100 bin adet Siirt fıstığı fidanı dağıtmayı düşünüyoruz” dedi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

AB’den Büyük Hibe

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Samsun İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, Avrupa Birliği (AB)’nin Türkiye’ye tahsis ettiği 875 milyon Avroluk hibe fonunu kullandıracaklarını söyledi. Samsun’da mali büyüklüğü 25 milyon 500 bin TL olan 9 proje ile sözleşme imzaladıklarını ifade eden Dr. Turan, 4 milyon TL’lik 2 proje ile sözleşme imzalama aşamasına geldiklerini söyledi.

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Samsun Şubesi’nde, Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Yatırımları Hibe Programı (IPARD) ve hibe destekleriyle bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda, desteklerle ilgili bilgi veren TKDK Samsun İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, kurumun, Türkiye’ye tahsis edilmiş yaklaşık 875 milyon Avroluk hibe fonunun kullanılabilmesi için gerekli olan yetki devrini aldığını kaydetti.

Dr. Turan, süt ve et üreten işletme yatırımlarına yüzde 50-65, süt ve süt ürünlerinin, et ve et ürünlerinin, meyvelerin, sebzelerin, su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile kesme çiçekçilik, arıcılık, tıbbi aromatik bitkiler, yerel ürünler ve el sanatları, kırsal turizm ve kültür balıkçılığı ile ilgili yatırımlara da yüzde 50 hibe desteği sağlayacaklarını ifade etti. Turan, broiler ve etlik piliç sektörünün ise en kısa zamanda destek kapsamına alınacağını bildirdi.

Samsun’da yatırım yapmak isteyenlere yüzde 50-65 hibe desteği sağlanacağını müjdeleyen TKDK Samsun Koordinatörü Turan, “Samsun’a önemli tesisler kazandırdık. Şimdiye kadar sözleşme imzaladığımız 2 adet su ürünleri işleme tesisi ve soğuk hava deposu, 3 adet 100 baş süt ahırı işletmesi, 1 adet süt ve süt ürünleri işleme tesisi, Lâdik Fasulyesi Paketleme Tesisi, Terme Pirinci Üretim ve Paketleme Tesisi yatırımlarına hızla devam etmektedir. Samsun’un, hibe desteklerinden azami ölçüde yararlanabilmesini istiyoruz.” dedi.

ASKON Samsun Şube Başkanı İrfan Şenocak ise TKDK’nın kırsal alanların gelişmesine katkı sağlayacağına değindi. Hibelerin büyük fırsat olduğuna dikkat çeken Şenocak, şunları ifade etti: “Samsun’a haksızlıklar yapıldığını sürekli gündeme getirmekten vazgeçerek, iş adamlarımıza, merkezi hükümetin kayda değer desteklerinin ve teşviklerinin olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Halkımızın, bu destekleri ciddi bir şekilde araştırarak yeni yatırımlar planlamasını temenni ediyoruz. Son derece faydalı bulduğumuz TKDK destekleri ile fizibilite çalışmalarına başlayarak, bu bağlamda yeni yatırımlar fikri bizde hâkim olmuştur. Böylelikle Samsun’da özlenen ‘birleşerek büyüme’ kültürünü de artırmayı ümit etmekteyiz.”

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Söke’nin AB Projelerinde Başarı Oranı Arttı

Söke İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Avrupa Birliği projelerinde başarı oranı arttı.

Geçtiğimiz yıllarda az sayıda olan başvuru ve bu başvuruların kabul oranında bu yıl artış gözlenirken; hak kazanılan ciddi hibe desteklemeleri bulunuyor.

2009 yılında 2, 2010 yılında 4, 2011 yılında 5 proje başvuru sayısı varken; 2012 yılında başvuru sayısı 16’ya ulaştı. 2009 yılında 2, 2010 ve 2011 yıllarında birer proje kabul edilirken; 2012 yılında 6 proje kabul edildi. Son yıllarda yapılan projelerden sadece İlçe Milli Eğitim’e bağlı kurumlar değil, çeşitli sektörlerden kurum ve kuruluşların projelere dahil edildikleri gözleniyor.

Kapsam Genişledi

Söke İlçe Kaymakamı Mehmet Demirezer, göreve geldiği ilk günden bu yana ilçedeki tüm kurum ve kuruluşların AB projeleri konusunda çalışmalarını arttırmasını istemiş, proje üretilmesini önermişti. Son dönemde ilçedeki özellikle sektörel ve mesleki sivil toplum kuruluşları ile yapılan toplantılarda AB projelerinin kapsamının genişletilmesi hedeflendi.

120 Bin Euro Hibe

Projelerin sürdürülmesi için AB (Ulusal Ajans) tarafından projesi kabul edilen okul ve kurumlara 2012 yılında toplam 117 Bin Euro hibe almaya hak kazanıldı. Söke’den kabul edilen projelerde Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü “Grundtvıg/We Need To Be Needed (İhtiyaç Duyulmaya İhtiyacımız Var) adlı proje ile 25 Bin Euro, Söke Lisesi “Comenıus/ Environmental Aviation Science Project” adlı proje ile 23 Bin Euro, Söke Anadolu Öğretmen Lisesi “Comenıus/ Learnıng Through The Experıences” adlı proje ile 23 Bin Euro, Söke Cumhuriyet Anadolu Lisesi “In Search Of Lost Heroes” adlı proje ile 23 Bin Euro ve Söke Kocagözoğlu İlköğretim Okulu “Literal Tour Around Europe in 80 weeks, 7 voice” adlı proje ile 23 Bin Euro, Söke Kaymakamlığı Gençlik Projesi ile 3 Bin 200 Euro hibe aldı.

Titiz Davranılıyor

Söke Kaymakamlığı bünyesinde faaliyet gösteren AB projelerini hazırlayan AR-GE Birimi oldukça titiz davranıyor. Proje hazırlama konusunda oldukça deneyim kazanan AR-GE Birimi, proje içinde yer alacak ekibi büyük bir titizlikle seçiyor. Kültürler arası diyalog, farklı ülkelerde kurumların ortak paydada buluşması, yabancı düşmanlığını önlemek, yabancı dilde iletişimi sağlamak gibi konularda başarıyı hedefleyen projelerle ilgili olarak çeşitli eğitim seminerleri de düzenleniyor. Söke AR-GE ekibi Kuşadası ve Didim’de de kurumları ziyaret ederek danışmanlık faaliyetinde de bulunuyor.

Söke olarak AB projeleri kapsamında gerçekleştirilen yurt dışı gezilerinde adımızdan söz ettirmek, Söke’nin tanıtımı yanında hafızalarda yer etmek istediklerini dile getiren İlçe Kaymakamı Mehmet Demirezer, son dönemde yurt dışına giden ekiplerin bunu başardıklarını söyledi. Yabancı dilde etkin, konularında hakim olan insanların projeye dahil edildiğini ve bu konuda oldukça hassas davranıldığını belirten Kaymakam Demirezer; “Son yıllarda projelerin kapsamını oldukça genişlettik. Proje başvuru ve kabulü bakımından başarı oranımız arttı. Ancak yeterli görmüyoruz. Daha iyisi için çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Kobiline Bilgi Merkezi 0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine 
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi