Turizm Yatırımlarına Bakanlıktan Büyük Destek

Turizm Yatırımlarına Bakanlıktan Büyük Destek

Ekonomi Bakanlığı kasım ayına ait yatırım teşvik belgesi listesini yayınladı. Resmi Gazete’de yayımlanan listeye göre, kasım ayında toplam 56 turizm yatırımı için yatırım teşvik belgesi düzenlendi. Bu belgelerden 31 tanesi komple yeni otel yatırımı, 14 tanesi öğrenci yurdu, 1 tanesi huzurevi ve 10 tanesi de modernizasyon belgesinden oluştu.

Kasım ayında turizm sektörüne verilen yatırım teşvik belgelerinin toplam tutarı ise 924 milyon TL’yi buldu. Verilen teşviklerle birlikte 7 bin 880 yeni yatak hayata geçecek. Yatırımlardan 5 tanesi 5 yıldızlı, 13 tanesi 4 yıldızlı, 7 tanesi 3 yıldızlı ve 5 tanesi de butik otel yatırımlarından oluşacak.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Onaylanan Projelere TKDK’dan Büyük Destek

Onaylanan Projelere TKDK’dan Büyük Destek

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Kütahya Koordinatörü İhsan Kaymak, “Geçen yıl çıkılan 3 çağrı sonucunda 450 projeden 74 proje, onay almıştır. Onaylanan bu projelerden 72’sine 6 milyon 500 bin lira hibe desteği ödenmiştir” ifadelerini kullandı.

Kaymak yaptığı yazılı açıklamada, 2013 yılında toplam 3 çağrıya çıkıldığını, bunun karşılığında da 450 projenin kabul edildiğini belirtti.

Bu projelerin yaklaşık değerinin 75 milyon lira olduğunu ifade eden Kaymak, şunları kaydetti: “Bu rakamlarla en fazla proje alan ikinci İl, Kütahya olmuştur. Geçen yıl çıkılan 3 çağrı sonucunda 450 projeden 74 proje, onay almıştır. Onaylanan bu projelerden 72’sine 6 milyon 500 bin lira hibe desteği ödenmiştir. Geçen yıl, 9’uncu çağrıda yatırımcılar 31 proje ile başvurmuş ve bu projelerin 29’u onaylanmıştır. Bu çağrıda sözleşmeye uygun harcama tutarı 6 milyon 500 bin lira, ödenen hibe miktarı ise 3 milyon 707 bin liradır. 10’uncu çağrıya da başvuran 25 projenin tamamı kabul görmüştü. Bu projelere hibe desteği olarak 1 milyon 928 bin lira, hak sahiplerine yatırıldı. Son olarak çıkılan 11’inci çağrıda ise yatırımcılar yoğun ilgi göstererek toplam 398 projeyle başvuru yaptı. 11’inci çağrı projelerinin bedeli ise 62 milyon lira civarındadır. 398 projeden 20’si değerlendirilerek hibe miktarı olan 877 bin 982 lira yatırımcıların hesaplarına yatırılmıştır. Bu yıl hedefimiz ise en az 50 milyon liralık proje kabul edip, 30 milyon lira hibe desteği dağıtmak” dedi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Yatırımcıya 3 Milyon 639 Bin Lira Hibe Desteği


Yatırımcıya 3 Milyon 639 Bin Lira Hibe Desteği

Uşak’ta 2013 yılı içinde, ‘Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımların Desteklenmesi’ çalışmaları kapsamında dokuz yatırımcı ve 449 çiftçiye 3 milyon 639 bin lira hibe desteği sağlandı.

Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımların Desteklenmesi çalışmalarında üç deri işleme tesisi, iki süt işleme tesisi, iki koyun besicilik tesisiyle bir meyve sebze işletmesi ve bir et işleme tesisinin mevcut inşaat ve makine alımları için 1 milyon 848 bin lira hibe desteği verildi. Desteklenen projeler kapsamında 86 kişiye istihdam sağlandı.

Tarım sektörünün ihtiyaç duyduğu tarım alet ve makine altyapısı yönünden güçlendirilmesi, yeni teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması, zor şartlarda ve bedenen çalışan üreticilerin işlerini kolaylaştırılması, makine ve ekipman alınması için de 449 çiftçiye 1 milyon 791 bin liralık hibe desteği sağlandı.

Uşak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’de yapılan açıklamada, “Proje kapsamında, istihdam yaratma potansiyeli olan, üretici gelirlerini artıran, tarıma dayalı küçük ve orta ölçekli sanayinin gelişmesini ve yaygınlaştırılmasını esas alan projelerle üretime yönelik makine-ekipman alımı projeleri de desteklenmektedir. Bu yıl da projeler için son başvuru tarihi 27 Ocak Pazartesi günü sona erecek. Hibe desteğinden faydalanmak isteyen yatırımcılarımın projelerini hazırlayarak İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne teslim etmeleri gerekmektedir” denildi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Bakan’dan 19 Bin KOBİ’ye Müjde

Bakan’dan 19 Bin KOBİ’ye Müjde

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilgili destek programları kapsamında ödeme bekleyen yaklaşık 19 bin KOBİ’nin yararlanacağı toplam 100 milyon liranın, KOSGEB‘e aktarılması için onay verdi.

Yükümlülüklerini yerine getiren ve KOSGEB’den destek bekleyen yaklaşık 19 bin KOBİ‘ye bir süredir ödenek yetersizliği nedeniyle toplamda 100 milyon liralık ödeme yapılamıyordu.

KOSGEB’in başvurusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in onayı ile söz konusu tutarın 19 Aralık’ta 25 milyon liralık, dün de 13 milyon liralık kısmı karşılandı. Şimşek, son olarak geriye kalan 62 milyon liralık kısmın da yedek ödenekten karşılanmasına onay verdi.

Böylece 18 bin 798 KOBİ, bir süredir bekledikleri destek ödemesini KOSGEB aracılığıyla alabilecek.

KOBİ’lere ödemesi yapılacak destek tutarı ve program türleri şöyle:

Program Türü Ödemesi Yapılacak Destek Tutarı (TL) İşletme Sayısı
AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı 18.474.803,02 728
Genel Destek Programı 52.855.774,24 13,106
İşbirliği Güçbirliği Destek Programı 2.580.585,81 30
KOBİ Proje Destek Programı 9.370.873,73 842
Meslek Kuruluşu Proje Destek Programı 172.366,20 7
Girişimcilik Destek Programı 16.545.597,00 4,085
TOPLAM 100.000.000,00 18,798

 

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Milli İlaca Yüzde 100 Destek!


Milli İlaca Yüzde 100 Destek!

Bakan Ergün, Türkiye’de ilaç konusunu öncelikli konu haline getirdiklerini ve TÜBİTAK‘ın biyoteknolojik ilaçlar için çağrıya çıktığını söyledi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK’ın ‘Milli İlaç Projesi’ üzerinde çalıştığını açıkladı. 6 ay önceki Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında sağlık sektörünü öncelikli sektörler arasına aldıklarını hatırlatan Bakan Ergün, TÜBİTAK’ın biyoteknolojik ilaçlar için çağrıya çıktığını ifade etti. Ergün, “Ben bunu üretirim’ diyen varsa projesini bize sunuyor. TÜBİTAK olarak yüzde 100 destek vereceğiz. 26 tane konsorsiyum çıktı, biz daha az bekliyorduk. İlaç konusunda gerçekten önemli bir hamle olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Türkiye’de ilaç üreten 68 firma olduğunu, sektörde 30 bin insanın çalıştığını ifade eden Ergün, 5 ilaç firmasının da Ar-Ge merkezinin bulunduğunu dile getirdi. Türkiye’de üretilen ilaçların hemen hemen tamamının jenerik ilaçlar olduğunun altını çizen Ergün şunları söyledi, “Yani molekülünü biz bulmuş değiliz. Kimyasal araştırmalarla molekül buluyorsunuz ve molekül üzerinden ilaç üretiyorsunuz. Sonra onun patent süresi dolanları, jenerik hale geliyor bunu siz de üretebiliyorsunuz veya geliştirebiliyorsunuz. Türkiye’de jenerik ilaç üretimi yapılıyor ve 68 firma bu üretimi yapıyor, değer olarak baktığımızda, Türkiye’de pazarda bulunan ilaçların yaklaşık yüzde 49′u Türkiye’de üretilen ilaçlar, yüzde 51′i ithal ilaçlar. Kutu olarak baktığımızda yüzde 75′i Türkiye’de üretilen ilaçlar, yüzde 25′i yurt dışından gelen ilaçlar.”

Ergün, niteliklerine bakıldığında önemli hastalıkları tedavi eden ve fiyatları yüksek olan ilaçların yurt dışından geldiğinin altını çizerek, bu nedenle Türkiye’de ilaç konusunu öncelikli konu haline getirdiklerini ve TÜBİTAK’ın biyoteknolojik ilaçlar için çağrıya çıktığını aktardı.

26 Tane Konsorsiyum Çıktı

Bakan Ergün, şunları söyledi, “Kimyasal ilaçlarda molekül buluyorsunuz ve onu ilaç sektörünün ana hammaddesi haline getiriyorsunuz, unsuru haline getiriyorsunuz. Biyoteknolojik araştırmalarda hücre oluşturuyorsunuz hücreyi ilaç sektörünün ana unsuru haline getiriyorsunuz ve çok daha spesifik kişiye özel, hastalığa özel ilaçlar bile üretme imkanına sahip oluyorsunuz. Bunun için TÜBİTAK’ta biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesiyle alakalı bir çağrıya çıktık. Yani birinci faz ve ikinci faz araştırmaların yapılması, klinik araştırma eşiğine getirene kadar ilacı önemli hastalıkları tedavi eden ilaç olacak bu kanser gibi mesela. Böbrek yetmezliği gibi birtakım alanlardaki hastalıkları tedavi edecek, şeker hastalığı gibi, hepatit karaciğer iltihabı gibi, hormon üretimi gibi konularda biyoteknolojik ilaç üretmeyi hedefliyoruz. ‘Ben bunu üretirim’ diyen varsa projesini bize sunuyor. TÜBİTAK olarak yüzde 100 destek vereceğiz. 26 tane konsorsiyum çıktı. 1-2 kişi ya çıkar ya çıkmaz diye bekliyorduk. İlaç konusunda gerçekten önemli bir hamle olacağını düşünüyoruz.”

Milli İlaç Dönemini Başlatmış Olduk

Biyoteknolojik ilaçlar alanının dünyanın henüz yolun başında olduğu alan olduğunu ifade eden Ergün, bu alanı kaçırmamak gerektiğini söyledi. “Biyoteknolojik ilaç alanı önümüzdeki 10 yıl, 20 yıl boyunca ilaç sektöründe çok önemli bir yer edinecek” diyen Ergün, TÜBİTAK’ın ilaç sektöründe, biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesi için çıktığı çağrı ile biyoteknolojik ilaçlarda, milli ilaç üretim dönemini bir anlamda başlatmış olduğunu kaydetti.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Süt Merkezine Tam Not

Süt Merkezine Tam Not

Konya Sarayönü Süt Üreticileri Birliği’nin gerçekleştirdiği IPARD Kırsal Kalkınma Projesi çerçevesinde, AB Komisyonu G4 ekibi Sarayönü’ne geldi. TKDK yatırımları çerçevesinde projelendirilen ve yapımı tamamlanan süt toplama merkezinde incelemelerde bulunan heyet, tesiste yaptığı incelemelerin ardından tam not verdi.

IPARD programları kapsamında, yatırımları incelemek ve değerlendirmek maksadıyla Konya’ya gelen AB Komisyonu G4 ekibi, Sarayönü Süt Üreticileri Birliği’nin yaptığı süt toplama merkezine ziyarette bulundu. İncelemelerde, AB Komisyonu G4 ekibinden, komisyon Bölüm Başkanı Dr. Gerard Kiely ve uzman Dr. Iwona Lisztwan’ın yanı sıra Konya TKDK İl Koordinatörü Huriye Karahan Özdemir yer aldı. İncelemelere, Süt Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Bayraktar, Sorumlu Yönetici ve Danışman Veteriner Hekim Nafiz Solak ve Süt Birliği Genel Sekreteri İbrahim Ocak eşlik ederken, heyete tesis hakkında bilgiler verildi.

Tam Donanımlı AB Standartlı Tesis

Öncelikle heyete, tesis geneliyle ilgili bilgi veren Süt Birliği Genel Sekreteri İbrahim Ocak, açıklamasında, “Tamamen Avrupa Birliği standartlarına göre yapılan 30 ton kapasiteli süt toplama merkezimizde her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Analizlerin yapılacağı laboratuvar bölümünde, antibiyotik test inkübatörü, süt analiz cihazı ve refraktametre yer alıyor. Tank bölmesinde ise 5 adet 5 bin litre kapasiteli, 2 adet 2 bin litre kapasiteli, 1 adet bin litre kapasiteli toplam 8 adet süt soğutma tankı yer alıyor. Ayrıca tesiste, yem deposu ve ısı merkezi ile birlikte, hijyenik dezenfektanlı turnike, klimalar, jeneratör, hijyen havuzu ve el dezenfektan dispanseri de mevcut. İdari kısımda ise yönetim kurulu odası, yazıhaneler, sekreterlik ve danışma, mutfak, banyo, misafirhane ve konferans salonu bulunuyor” dedi.

Genel tanıtımın ardından bölümler hakkında ayrıntılı bilgilere yer veren Ocak, tanıtıma süt kabul bölümü ile başladı. Sütün daha tesise girmeden kalitelerine göre ayrıldığını ve bu şekilde kabul edildiğini dile getiren Ocak, sütün kalitelerine göre farklı farklı depolandığını söyledi. Önceki tesiste sadece sütün, antibiyotik değerine ve kesik olup olmadığını bakabildiklerini kaydeden Ocak, yeni tesisler birlikte protein, yağ vb. birçok değerin ölçülebildiğine değindi. Daha kaliteli süt üreten üreticinin daha fazla ücret aldığına vurgu yapan Ocak, bu ölçüm işlemlerinin birlik bünyesindeki laboratuvar sayesinde çok kısa bir zamanda gerçekleştirilebildiğini dile getirdi.

Her Anlamda Destek Sağlıyoruz

Birliğin, üretimi ve üreticileri destekleme adına yaptığı çalışmalar üzerine heyetin soru sorması üzerine, Süt Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Bayraktar, “Üyelerimizi her alanda desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Ziraat Bankası’yla yaptığımız protokol çerçevesinde üreticilerimize ipoteksiz sıfır faizli kredi imkânı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra yurt dışından getirdiğimiz gebe büyükbaş hayvanlarla hem hayvancılığa, hem süt üretimine, hem de hayvan üretimine çok ciddi bir katkı sağladık” dedi. Bunların yanında üreticilere veteriner desteği sunduklarını da kaydeden Bayraktar, birliğin kar amacı gütmeden hizmet adına çalıştığını ve gelirlerinin sadece üye aidatları olduğunu belirtti.

Prosedür Korkutuyor

Projenin yapım aşamasında karşılaştıkları sorunları soran heyete bu konuda açıklama yapan Birlik Genel Sekreteri İbrahim Ocak, en büyük zorluğu prosedürlerde yaşadıklarını söyledi. Prosedürlerin çok ağır olduğunu kaydeden Ocak, birçok üreticinin TKDK projelerine sıcak baktığını fakat prosedürler yüzünden uzak durduğunu söyledi.

Sarayönü İlk Sırada

Konya TKDK İl Koordinatörü Huriye Karahan Özdemir ise incelemelerin son bölümünde, Sarayönü’nün TKDK projelerinden yararlanan en önemli ilçelerden birisi olduğunu söyledi. Konya bölgesinde Sarayönü’nün, yatırımların yüzde 20’sini aldığını kaydeden Özdemir, bu yatırımlarla ilçenin nüfusuna oranla ilk sırada yer aldığını belirtti.

AB Komisyonu G4 ekibi, incelemelerin tamamlanmasının ardından tesisi bir hayli beğendiklerini dile getirdi. Dr. Gerard Kiely ve Dr. Iwona Lisztwan, gözlemlerini, ‘Sarayönü’nde daha yüksek kalitelerde süt üretimi adına büyük bir gelişme’ şeklinde değerlendirirken, tesise tam not verdiklerini ifade ettiler.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

KOSGEB’den Aldığı Kredi Desteğiyle Seri Yufka Üretimine Başladı

KOSGEB’den Aldığı Kredi Desteğiyle Seri Yufka Üretimine Başladı

Adana’da terzilik yaparken, merak sardığı yufkacılıkta gelecek olduğunu öngören Hülya İşimtekin, büyük düşünüpKOSGEB’in kredi desteğiyle, seri yufka üretimini gerçekleştiren ekipmanları temin edip, sektöre hızlı bir giriş yaptı.

Markasının adını kızı Asya’dan alan Hülya İşimtekin, Hadırlı Mahallesi Hadırlı Caddesi’nde kurduğu imalathanesindeseri üretimini başlattığı yufkaları, “Asya Köy Yufkası” markasıyla, piyasanın en çok rağbet edilen markaları arasında sokmak istiyor.

Ürettiği yufkada un, kepek, su, tuz ve mayadan başka hiçbir katkı maddesi kullanmayan İşimtekin, geleneksel damak tadımıza uygun doğal üretimle piyasaya girmek istediğini, ürettiği yufkaların emsallerine göre daha kalın olduğunu belirterek, “Bu kalınlık, yufkanın ekmek ya da sıkma olarak yerken alınan lezzetin daha çok artmasını sağlıyor” diyor.

Asıl mesleğinin terzilik olduğunu, yufka üretimine önce evde başladıklarını ve gördüğü ilginin kendisini cesaretlendirerek seri üretime teşvik ettiğini belirten İşimtekin şunları söyledi; “Yufkalarım ilgi gördükçe terziliği bir kenara bıraktım ve seri üretime hazırlandım. KOSGEB girişimcilik kurslarına katıldım. Neler yapabileceğimi okuyup, araştırdım, sorup, soruşturdum. Ciddi bir mücadele ve çalışma dönemi sonrası, hazırladığım proje kabul gördü. Temin ettiğim makine, kazanda el değmeden yoğrulan hamuru, yine hiç el değmeden ve hızlı biçimde yufka haline getiriyor. Son derece hijyenik bir ortamda hazırlanmış oluyor. Kızımın isminden esinlenip ‘Asya Yufkacılık’ olarak adını koyduğumuz markamızı geliştirmek ve Adana ile civar illerdeki marketlerde satışa sunmak istiyoruz” dedi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

20 Milyon TL’ye Kadar Hibe Ödemesi Yapılacak!


20 Milyon TL’ye Kadar Hibe Ödemesi Yapılacak!

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Yozgat İl Koordinatörlüğü 11. Proje Çağrı Döneminde aldığı 99 projenin incelemelerini sürdürüyor.

TKDK Yozgat İl Koordinatörü Veli Büke, 11. Proje Çağrı Döneminde 99 projenin alındığını belirterek, “Kurumumuzda görevli uzmanlarımız gece gündüz demeden verilen projelerinin incelemesini sürdürürken, bazı uzmanlarımız da verilen projelerin uygulanacağı alanlarda yerinde inceleme yapıyor” dedi.

11. Proje Çağrı Döneminde alınan projelerin incelendikten sonra Ankara’ya gönderileceğini ifade eden Büke, “Ankara’da yapılan incelemelerin ardından kabul edilen projelerin, özellikle arıcılık ve tıbbi aromatik bitkilerde desteklenen makine ekipman ve traktör bedellerinin ödeneceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

2013 yılı içerisinde 14 milyon 400 bin TL hibe ödemesinin yapılacağını, ekstre ödemelerle bu rakamın 20 milyon liraya kadar çıkabileceğine değinen Büke, “2012 yılında 6 milyon 700 bin TL ödeme yapılmıştı. Hazırlanan projeler arttıkça ilimize gelen hibe miktarı da artmaktadır. Biz vatandaşımızdan ilimizin gelişmesine katkı sağlayacak, kaliteli projeler hazırlamalarını ve sunmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

24 Yatırımcı Daha Hibe Almaya Hak Kazandı


Konya Sarayönü’nde Makine Ekipman Desteklemesi kapsamında ek liste belli oldu. Bu liste kapsamında ilçedeki 24 yatırımcı daha hibe almaya hak kazandı.

Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Makine ve Ekipman Alımlarının Desteklenmesi Hakkında Tebliğ çerçevesinde; 9. Etap Makine Ekipman Desteklemesi için yapılan başvurular, değerlendirilerek Konya’ya ayrılan ek bütçe doğrultusunda hibe almaya hak kazanan 24 kişi daha belirlendi.

Destekten yararlanmaya hak kazanan çiftçilerin, desteklemeden faydalanabilmesi için hibe sözleşmesi imzalaması ön koşul olarak belirlendi. Hibe sözleşmesi imzalamak için Ekim ayı başında Sarayönü Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne hak sahiplerinin müracaat ettiği ifade edilirken, belirtilen süre içerisinde hibe sözleşmesi imzalamayan hak sahiplerinin hibe desteğinden yararlanamayacağı açıklandı.

Hibe sözleşmesi imzalayıp mal alımından vazgeçen yatırımcıların yerine ise yedek listeden yatırımcı çağırılmayacak. Hibe sözleşmesi imzalayan ve sonrasında mal alımından vazgeçen yatırımcılar, 2 yıl süre ile hibe desteğinden faydalanamayacak.

Başvurusu uygun görülen 24 çiftçiden 17’si mibzer, 2’si Toprak frezesi, 2’si taş toplama makinesi, 3’ü ise balya makinesi almak için sözleşme imzaladı.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi

Önce Çalıştığı Fabrikaya Ortak Oldu Sonra Kendi İşini Kurdu!

İş hayatına, pamuk tarlasında çapa yaparak başlayan Pamukkale Halıcılık Yönetim Kurulu Başkanı Habip Kızıltaş, tekstilin baş şehri Denizli’de 19 yıldır Gelir Vergisi birinciliğini kimseye kaptırmıyor.

Dört çocuklu fakir bir ailede dünyaya gelen 64 yaşındaki Habip Kızıltaş‘ın kendi ifadesiyle, yapmadığı iş kalmamış. Kimi gün sokaklarda şerbet satan, kimi gün inşaatlarda amelelik yapan, kimi gün lokantalarda bulaşıkçılık yapan Kızıltaş, kendi işini kurmadan önce çalıştığı fabrikaya ortak oldu. Kızıltaş daha sonra da onlarca kişinin çalıştığı işini kurdu.

Pamukkale Halıcılık’ın sahibi Habip Kızıltaş’ın şimdilerde 65 kadar çalışanı bulunuyor. Yıllık cirosu 20-25 milyon lira olan Kızıltaş, 1993’den bu yana da Denizli’nin vergi rekortmenleri listesinde ilk üçte yer alıyor. Bu yıl ödediği gelir vergisi ise 1 milyon lira dolayında.

Hikâyesini anlatmaya “Çok fakir bir ailede dünyaya geldim” sözleri ile başlayan Kızıltaş ile yaptığımız görüşmede, 64 yıllık hayatını kimi an heyecanlanarak, kimi an hüzünlenerek anlattı: “Denizli’ye bağlı Baklan köyünde dünyaya geldim. Dört kardeştik. Ailem çok fakirdi. Tarlamız yoktu. Bir harman vakti öğüttüğümüz buğday diğer harmana yetişmezdi hiçbir yıl. İlkokul zamanında kahvehanelerde karlı şerbet satıyordum.”

Odun Kömür Taşıdı Harçlık Çıkardı

“Bizim köyde ortaokul yoktu. Bunun için Çal ilçesine gitmek gerekiyordu. Babam, paramız olmadığı için beni gönderemeyeceğini söyledi. İlkokul öğretmenim araya girdi, Çal’a gittim. Derme çatma bir evde kalarak ortaokulu okudum. Okul harçlığı çıkarmak için hangi kapıda odun-kömür görsek taşımak için ev sahibini bulmaya çalışırdık. Eski dökük bir otobüs ile hafta sonları eve giderdim.

Lise zamanı geldi maddi durumumuz yine aynı. Üstelik son sınıfta babam vefat etti. Kimi zaman pamuk çapaladım, kimi zaman inşaatlarda çalıştım. Sıvacılık dahi yaptım.”

“Elbiselerim Koktuğu İçin Arka Sırada Oturuyordum”

Üniversite hayatını ise şöyle anlattı, “Üniversite için İzmir’e gittim. Yine para yok sersefil durumdayım. Okulumun akşam bölümüne geçtim. Okula inşaattan gidiyordum. Kimi zaman da bulaşık yıkadım haftalığım 40 liraydı. Okula giderken giydiğim ceketi tanıdığım bir astsubay verdi bana. Derse girdiğimde anfide en arka sırada oturuyordum. Çünkü inşaatlarda çalıştığım, bulaşıkçılık yaptığım için elbiselerim ister istemez kokuyordu. Ben de arkadaşlarım rahatsız olmasın diye arka sırada oturuyordum.

İlk senelerde hiç kitap da alamadım. Diğer öğrencilerin kitapları ile ders çalışıyordum. Küçük bir ev tutmuştum. Tuvaleti bile yoktu. Bir gün baktım yatağımın altı çürümüş. Rutubetten herhalde… Bu sefer yatağımın altına karton koydum.

Bu sefil hayatımın değiştiği tarih 1967’dir. O tarihte İzmir’de bir muhasebe bürosunda çalışmaya başladım. Ücretim de iyiydi. Bana kalabileceğim ev bile verdiler. Para biriktirmeye başlamıştım. O sıra anamdan mektup aldım. Gelen mektupta babamın, bankaya 700 lira borcu olduğu yazılıyordu.

Babamın borcu benim için namus borcuydu. Bu sefer gece gündüz çalıştım babamın bankaya olan borcunu ödedim.”

Çalıştığı Fabrikaya Ortak Oldu

Habip Kızıltaş, daha sonra bir demir-çelik fabrikasında çalışmaya başlar. Kendi deyimi ile “O fabrikada canla başla çalıştım” diyen Kızıltaş, “Girdi maliyetlerinde tasarruf yaptırdım. Patronumun fabrikasında işleri 10 kat artırdım. Patronum daha sonra bana yüzde 12.5 hisse verdi. 10 yıl boyunca çalıştım. Daha sonra ben hissemin artırılmasını istedim ancak patronum hissemi arttırmadı ben de ayrılıp işimi kurma kararı verdim.”

30 yıl önce işini kurdu Kızıltaş hisse artırımı talebi olumlu karşılanmayınca bu kez kendi işini kurma kararı verir. 1981 yılında halı işine başlar. Halı ticareti yapmak isteyen Kızıltaş’ın mal temini hiç de kolay olmaz. Bu durumu “İzmir’de bir halı fabrikası vardı. Ben üç yıl boyunca o fabrikaya gidip geldim.

Ama fabrika sahibi bana mal vermiyordu. Hatta beni kovduğu bile oldu. ‘Git sana mal vermiyorum’ diyordu. Denizli’de saat 5’te otobüse biner saat 8’e İzmir’de olurdum. Fabrikaya gider güvenlik kulübesinde beklerdim.

Fabrika sahibi benim pes etmeyeceğimi anlayınca, daha sona beni çağırdı bana mal vermeye başladı. Verdiğim çek ve senetlerin hiçbirinde sorun çıkmadı. Bu durumdan sonra bana istediğim kadar mal vermeye başladı” sözleri ile anlattı.

18 yıldır rekortmenler listesinde Kızıltaş 65 kadar çalışanını olduğunu, onlarca öğrenciye burs verdiğini ifade ederek “Bursçuluk başka bir şeye benzemez. Param olmasa gider hamallık yapar bursları öderim. Çünkü o çocuklar bana güvenerek okula gidiyor” şeklinde konuştu.

Habip Kızıltaş, 1993’den itibaren Denizli’de vergi rekortmenleri listesinde ilk üçe girdiğini hatırlatarak “Ömrüm yettiğince kazandığım her kuruşun vergisini ödeyerek yaşadığım topraklara hizmet olarak dönmesi için çalışacağım. Ben bugün sahip olduklarımı rüyamda görsem inanamazdım.

Evi de arabayı da fabrikayı da sonradan gördüm ben. Benim hikâyemi dinleyen ağlıyor. Çünkü çok yokluk çektim” dedi. Kızıltaş iki kızı olduğunu her ikisinin de şirketinde çalıştığını söyledi.

Kobiline Bilgi Merkezi  0850 495 55 66
Bizi Takip Edin; www.twitter.com/KobiLine
Bizi Takip Edin; www.facebook.com/kobi.line.kobidestekmerkezi