Kobi-Line Geçmişten Bugüne Nasıl Geldi?

Hala İşini Hakkıyla Yapan İnsanların Olduğunun Kanıtı Niteliğinde
Kobi-Line Kobi Destek Merkezi’nin Geçmişten Bugüne Nasıl Geldiğini Anlatan 7 Madde

Müşteri-Kurum ilişkisinden dostluğa dönüşen bu güzide hikâyemizi 7 adımda siz değerli dostlarımıza anlatmaya çalıştık. Bu süreçte yanımızda olmuş ve halen bizimle çalışmaya devam eden tüm dostlarımıza şükranlarımızı sunarız.
Birlikte, her gün daha iyiye…

1. “Müşterimizin Başarısı Bizim Başarımızdır” Felsefesi ile 20 Bin Kişilik Bir Aile Olduk.

20.000 kişilik koca bir aileye ulaşan Kobi-Line ekibi olarak; yılmadan usanmadan ülke çapında büyümeye ve “Müşterimizin başarısı bizim başarımızdır.” felsefesi doğrultusunda çalışarak sizlere değer katmaya, sizler için çözüm üretmeye devam ediyoruz.

2. Müşterilerimiz En Yakın Dostlarımız Oldu. Danışmanlığı Dostluğa Dönüştürdük.

İş yerini büyütmek isteyen her şirketin bir Kobi danışmanına ihtiyacı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Biz Kobi-Line olarak üyelerimize yalnızca danışmanlık hizmeti sunmuyoruz. Yeri geldiğinde onlara bir iş ortağı yeri geldiğinde bir danışman yeri geldiğinde bir uzman, ihtiyaç duydukları anda ise bir dost olmayı biliriz.
Hedefimiz; kobilerimizin gelişmesini sağlayacak somut projeler geliştirmektir.

3. İlk İş Günü Heyecanınızı Hatırlarsınız Değil Mi?
O Heyecanın Üzerinden Belki Yıllar Geçti Fakat Değişen Tek Şey Tecrübemiz!

Yaklaşık on yıllık bir tecrübeye sahip olsak da ilk günkü heyecanımızı hiç yitirmedik.
Bu nedenle yıllardır işini profesyonelce yapan amatör ruhlu bir ekibiz.

4. Amacımız Hiçbir Zaman Kısa Vadede Kâr Etmek Olmadı. Bu Yüzden Git Gide Büyüyen Ama Sağlam Adımlar Atmasını Bildik.

Çalışanlarımıza ve müşterilerimize verdiğimiz değer ile amacımızın kısa vadede kâr edip orantısız bir hızda büyüme olmadığını kanıtlamaktayız. Büyüme kavramının müşterilerimizle beraber çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla da birlikte gelişmek olduğunu savunuyoruz.

5. Bizi En Çok Gururlandıran Ve Mutlu Eden, Siz Dostlarımızın Tavsiyesiyle Aramıza Katılan Yeni Üyelerimiz Oldu.

Bizimle çalışan her 10 üyemizden dokuzunun memnun olduğu bu kurumda sizlere hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Özellikle siz eski müşterilerimiz, yeni dostlarımızın tavsiyesi ile ailemize katılan yeni üyelerimiz; bizi fazlasıyla onurlandırmaktadır.

6. “İşinizin İşimiz Olduğunun Garantisini Veriyoruz.”
Uzmanlarımız rehberliğinde siz değerli üyelerimiz için geliştirdiğimiz her proje için bilimsel yöntemler çerçevesinde yapılmış tüm araştırmalardan yararlanarak nitelikli bir sonuç olmak için her gün daha fazla ter dökmekteyiz. İşinizin, işimiz olduğunu garantisini veriyoruz.

7. Çünkü Biz Birlikte Türkiye’yiz, Birlikte Güçlüyüz!

Her şeyin en iyisine layık olan insanımız için uzmanlarımız rehberliğinde sağlanan profesyonel danışmanlık hizmetimizi ve müşterilerimize bembeyaz sayfalar açtıran projelerimizi memleketin her köşesine ulaştırabildiysek ne mutlu bize…
Birlikte, her gün daha iyiye…

Kobi-Line Haber Merkezi
16.11.2016

Büyümek İsteyen Her Şirkete Bir Kobi Danışmanı Lazım!

Büyümek isteyen her şirkete lazımız biz. Müşterilerimize sadece danışmanlık hizmeti sunmaz yeri geldiğinde onlara bir iş ortağı yeri geldiğinde bir danışman yeri geldiğinde bir uzman, ihtiyaç duydukları anda ise bir dost olmayı biliriz. Kobilerimizi büyütecek somut projeler geliştirmeye önem veririz.

Yaklaşık on yıllık bir deneyime ve birikime sahip olsak da ilk günkü heyecanımızı hiç yitirmedik. İşini profesyonelce yapan amatör ruhlu çalışanlarız hepimiz.

Ülke çapında farklı sektörlerde 20.000’i aşan müşterilerimizle birlikte hiçbir zaman yılmadan çalışmaya, çözüm üretmeye, onlara değer katmaya devam ediyoruz. Onların başarılarını daha yükseğe taşımak için her gün daha fazla mücadele ediyoruz.

Çalışanlarına insan, müşterilerine misafir gibi davranarak, kısa vadede kar etmenin, orantısız bir hızla büyümenin peşinde değiliz. Çalışanlarımızla, iş ortaklarımızla, müşterilerimizle birlikte büyümenin gücünü inanır bunun için emek veririz.

Dürüstlüğe ve samimiyete olan inancımız hiç değişmedi. Değişimin en hızlı olduğu bu Çağ’da müşterilerimizin işlerini günü gününe takip eder kendimizi her gün günceller hep dinamik hep genç kalırız.

Her on üyemizden dokuzu hizmet ve ürünlerimizden memnun olduğu için dostlarına bizi tavsiye ettikleri için mutlu oluruz elbette ama bununla yetinmeyiz bizden memnun kalmayan bir kişi bile olsa nedenini bulup onu da mutlu etmenin yollarını ararız.

Müşterilerimiz için hayata geçirdiğimiz her projede, araştırmalardan, rasyonel verilerin ve bilimsel yöntemlerin nimetlerinden sonuna kadar yararlanırız.

Müşterilerimize ışık olmaya, onların yolunu aydınlatmaya devam ederken onların işini kendi işimiz gibi görerek geleceğe emin adımlarla yürürüz. Çünkü biz birlikte Türkiye’yiz birlikte güçlüyüz.

Başarılı Girişimcilerden Bakış Açınızı Değiştirecek 10 Altın Tavsiye!

Günümüzde birçok başarılı insan vardıkları noktaya “armut piş ağzıma düş” yöntemiyle gelmemiştir. Bilgilerini, zekâlarını, kaynaklarını nerede nasıl ve ne şekilde kullanabileceklerini öğrenerek basamakları tırmanmışlardır.
İşte başarılı girişimcilerin genç yaşlarda tecrübe edip çıkardıkları dersler ve attığınız adımlarda size de ışık tutacak 10 adım.

1.Denemekten korkmayın!

Bir insanın hayattan ne istediği, beklentileri elbette çok önemlidir. Fakat insanın neyi istediğini bilmesi çok daha önem arz eder. Özellikle genç yaşlarda, ne istediğini bildiğine dair şüpheler ve soru işaretleri barındırmak olası bir durumdur. Bunun çözüm yolu olarak birçok alanda çalışıp aranılan cevaba erişmek, sizi ileride başarıya taşımak için sağlam bir adım olacaktır. Kriterlerini esnek tutmanız gereken bu genç yaşlarda birçok farklı iş deneyimi edinmekten korkmamalısınız.
Ne demişler, kötü bir iş yoktur. İyi bir deneyim vardır.

2.Dengeyi sağlayın!

Hayattaki rolünüzü belirleyeceğiniz yer, tam da bu dengeyi sağlama dönemidir. Nasıl biri olmak istediğinizden ne iş yapacağınıza, arkadaş seçimlerinizden özel hayatınıza kadar tüm bu kriterleri belirlemek için genç yaşlarda verilen kararlar kadar daha sağlıklı kararlar olamaz.

3.Dibe battığınız an daha yükseğe zıplarsınız!

Ticaret bir risk yönetme sanatıdır. Kriz dönemlerinde tasarruf bahanesi ile yapılmayan risk yönetiminin bedelini batarak ödeme olasılığı tahmin edemeyeceğiniz kadar yüksektir.
Yükselişleriniz olacağı gibi, dibi gördüğünüz zamanda elbette yaşanacaktır. Ve dibi görmek için yirmili yaşlardan daha uygun bir dönem yok! Genç yaşlarda edinilen deneyim kadar sağlam bir yapı yoktur. Bu yapı zirveye zemin hazırlar. Zeminde sağlam olan yapı, asla kolay kolay yıkılmaz.
Sözün özü; batmaktan, dibi görmekten korkmayın.

4.Kendi kendinizin akıl hocası olun!

Bir insanın kendini geliştirmek ve kendini durmadan güncellemek amacıyla özveri ile çaba göstermesi kadar mükemmel bir şey yoktur. Bu çaba ile gençlik dinamizmi birleştiği anda, ortaya çıkacak olan o müthiş enerji, size kendinizden başka kimsenin destek olamayacağını anlamanıza yeter de artar.
Yeni dersler çıkarmak için en ideal yaşlardır yirmili yaşlar.

5.”O” riski göze alın!

Risk, modern dünyada sosyal ve finansal mobilitenin hız birimidir. Risk almadan farklı ve tercihen daha yüksek bir konuma gelmeniz mümkün değildir. Genç yaşlarda risk almanın kazandıracakları, kaybettireceklerinden çok daha fazladır. Bu yüzden alabileceğiniz en önemli riskleri bu yaşlarda almalısınız.
Risk olmadan başarı olmaz!

6.Bir an önce iş hayatına atılın!

Erken kalkan yol alır diye boşuna dememişlerdir öyle değil mi? İş hayatına ne kadar erken atılırsanız o kadar deneyim havuzunuzu doldurmuş olursunuz. Amerika’da en çok kazanan ve en güçlü teknoloji şirketlerinin CEO’larının eğitimlerine bakıldığında, en önemli üç tanesinin okulu bırakmış olduğu görülüyor. Bu kişiler Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Dell Bilgisayarları’nın kurucusu Michael Dell ve Oracle’dan Larry Ellison. Bu istisnalar haricinde tabii ki eğitim durumunun da katkısı büyük iş yaşamında. Yani kısaca, zaman iş hayatına bir an önce atılma zamanı!

7.Sermaye biriktirmeye bir an önce başlayın!

Genç yaşlarda başlanan sermaye birikimlerine ayrılan her kuruş gelecekte oluşturacağınız büyük resmin bir parçası olacaktır. Bu yaşlarda kazandığınız her kuruşun bir kısmını gelecekte yapacağınız büyük resim için bir kenara ayırmayı unutmamalısınız. Genç yaşlarda para kazanmaya başladıysanız hedefiniz kazandığını anında harcamak değil, bir an önce birikime başlamak olmalı.
Baktınız ki para biriktirmeye başladınız gayet de güzel gidiyorsunuz. İşte tam bu noktada kendinize küçük bir ödül vererek hem motivasyonunuzu arttıracak hem de yaptığınızın karşılığını görmüş olacaksınız. Bunu yaparken kendinize bir birikim hedefi koyun. Bu hedefe ulaşmak için çabalayın ve ulaştığınız zaman kendinize bir ödül verin. Daha sonra hedefinizi biraz daha yükseltin. Yine bu hedefe ulaştığınızda bir ödül daha verin. Böylece dinamik bir şekilde ve sıkılmadan güzel bir hedef tutturmuş olacaksınız!

8.Hayallerinizden asla vazgeçmeyin!

“Yoruldum”, “yeter artık”, “bıktım, bunaldım” kelimelerini telaffuz ettiğiniz zaman; kısaca pes etmek üzere olduğunuz her an sizi siz yapan şeyi; hayallerinizi hatırlayın. Sizi dimdik tutan şey hayallerinizdir.
Zata’nın da dediği gibi:
“Hayallerinden vazgeçme sakın. Çünkü sen vazgeçtiğinde, onlar da senden vazgeçecektir. Unutma: hayata hayallerle tutunabilirsin.”

9.Kendiniz gibi düşünen insanlarla zaman geçirin!

Kurduğunuz hayaller olsun ilgi alanlarınız olsun mutlaka bu konularda sizinle ortak düşüncelere sahip insanlarla karşılaşacaksınızdır. Eğer karşılaşmadıysanız bir an önce onları bulun. Sizin gibi düşünen, aynı amaçları olan genç ve hırslı pek çok insan var.
Kader birliği yapacağınız insanları bulmak için şu yaşadığınız an, hiç de geç değil!

10.Ne istediğinizi bilin.

Hayatta başarılı olan çoğu insanın belki de sahip olduğu en büyük meziyet ne istediklerini bilmeleridir. Bu bilince sahip biri etrafına aldırmadan başarılı olmak için o yolda ilerler. Ne istediğini kısa sürede bulan insanlar maymun iştahlı olmanın başarısızlığını ve çaresizliğini asla yaşamayacak olanlardır. Hedefe giden yolda yapılan hatalar, alınan yaralar bu kişiler için hiç de “bana mısın” demez. İnsan daha da güçlü çıkar bunların içinden ve bu yolda daha cesur ilerler. Bu sebeptendir ki, bilinmezliğin kalp sancısıyla dolaşanları zayıf bulurlar. Hedeflerine ulaştıklarında da, misyonlarını tamamlayıp oturmazlar. Bir sonraki adım, daha büyük bir hedefe odaklanmış bir şekilde yepyeni bir savaşa girmektir. Ne istediğini bulamamış insanlara kıyasla daha az yorulur bu insanlar. Enerjilerini harcayacakları yerlere nokta atışı yaparlar.
1-0 önde başlamaları bu yüzden işte…

Kobi-Line Haber Merkezi
05.10.2016