Azim Etti Yaşadığı Şehrin Tek Kadın Esnafı Oldu!

Ağrı merkez Fırat Mahallesi’nde yaşayan evli ve 4 çocuk annesi Güler Saltan, çocuklarını okutmak için yıllarca farklı işlerde çalıştı. 4 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olan oğlu Hüseyin Saltan’ın Kars’ta bir kadın esnafın olduğunu söylemesi üzerine bu durumdan oldukça etkilenen Güler Saltan oğlu ile fikir alışverişi yaptı. Maddi durumları iyi olmayan ve sadece 20 lirası olan anne ve oğlu tanıdık bir ikinci el satıcıdan eski bir çamaşır makinesi alarak Doğu İş Merkezinde boş olan bir dükkân kiraladılar. Zamanla asker, öğretmen ve öğrencilerin kıyafetlerini çamaşır makinesinde yıkayan anne Güler Saltan, işlerin iyi gitmesi üzerine ikinci bir çamaşır makinesi aldı. Daha sonra çamaşır makinelerinin sayısını 5’e çıkaran anne Güler Saltan, buradan günde kazandığı 70 lira ile evini geçindirdi. Hem kendi evinin işlerini yapan hem de iş yerinde Çamaşır makinelerinde çamaşır yıkayan Ağrı’nın tek kadın esnafı Güler Saltan, 2 kız 2 erkek olmak üzere 4 çocuğuna üniversite okutturarak tüm masraflarını karşıladı. Öte yandan anne ve babaları ayrı olan yaşları 12 ile 17 olan 2 kız torununu evinde 10 yıldır bakan Güler Saltan, çevredeki esnaflardan da olumlu tepkiler aldı. Güler Saltan, işlerin yoğun olmadığı zamanlarda ise boş zamanını kitap okuyarak değerlendiriyor.

İşini severek yaptığını, kendi ayakları üzerinde durduğunu ifade eden Güler Saltan, 20 lira ile işe başladıklarını söyledi. Ticaret lisesi mezunu olduğunu ifade eden Güler Saltan, işini çok sevdiğini ve kendi ayakları üzerinde durduğunu belirtti. Müşterilerle iletişiminin oldukça güçlü olduğunu ifade eden Güler Saltan, “Çok şükür çocuklarımın hepsi üniversite mezunu, bir kızımda basın yayın uzmanı oldu. Bakmak zorunda olduğum anne ve babaları ayrı olan 2 kız çocuğu torunum var, onlara bakıyorum. Sadece 20 liramız vardı, oğlum Kars Kafkas Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çamaşır dükkânı kurduk. Bende çalışmak istiyordum. Çok şükür çamaşır makineleri aldık. Müşterilerimle iletişimim çok iyi benden çok memnunlar. İşimi güzle bir şekilde severek ve isteyerek yapıyorum. En azında kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Azda olsa kendi paramı kendim kazanıyorum. Bizde sadece 20 lira vardı, gittik tanıdık bir yerden bir çamaşır makinesi aldık. Eski bir çamaşır makinemizde vardı, onu da getirdik. Öyle iş yerini kurduk, daha sonra yine makineler aldık toplam 5 tane makinemiz oldu. Ben 4 yıldır Ağrı’da tek bayan olarak çalışıyorum. Ayrıca KOSGEB kursuna gittim, girişimcilik belgemi de aldım. Allah izin verirse onu da değerlendireceğim. Çok farklı işlerde çalışarak çocuklarımı okutmaya çalıştım, çok şükür okudular” açıklamasında bulundu.

Güler Saltan, “ Önceleri askerler çarşıya çıkarken kıyafetlerini getiriyorlardı bizde yıkıyorduk. Bütün esnafların işi iyiydi. Esnaflarda askerler karşı çok iyiydi. Fakat daha sonra askerler çarşıya çıkmayınca, son zamanlarda bekâr öğretmenler kıyafetlerini getiriyorlar. Üniversite öğrencileri de kıyafetlerini getiriyorlar. Yani çalışan evli kişiler bile buraya geliyorlar. Önceleri işler daha iyiydi, ama son 5-6 aydır işler iyi gitmiyor. KOSGEB belgemi değerlendirerek işimi büyütmeyi planlıyorum. Sırf o 2 torunum için elimin tuttuğu, gücümün yettiği kadar çalışmaya devam edeceğim” sözleriyle azim ve başarısını dile getirdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Buğday Çimi Suyu İle İnsana Dev Hizmet!

KOSGEB desteği ve Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkıları ile kadın girişimci Simge Okan’ın Simge Organik adı ve Smootox markasıyla kurduğu işletmenin Uzunköprü’de Elit Ticaret Merkezinde açılışı yapıldı. İşletme, insan sağlığına sayısız pozitif ürün sunacak.

Kadın girişimci Simge Okan’ın Simge Organik adı ve Smootox markasıyla kurduğu işletme Uzunköprü’de Elit Ticaret Merkezinde açıldı. Açılışa katılan heyet kurdeleyi keserek işletmenin hayırlı olmasını dilediler. Smootox – Simge Organik işletme sahibi Simge Okan, Buğday ve Arpa Çimi Sularının faydaları hakkında misafirlerini bilgilendirdi. Açılışta konuşan UTSO Başkanı Ercan İhtiyar, KOSGEB Edirne il Müdürü Veysel Vural, UTSO Kadın Girişimcileri Başkanı Seval Gemici ve Yönetim Kurulu Üyeleri, UTSO Meclis Üyesi Selma İhtiyar ve misafirler hazır bulundu. UTSO Başkanı Ercan İhtiyar, açılış konuşmasında “Uzunköprü’de girişimci bayanlara KOSGEB vasıtası ile her zaman destek verdiklerinin altını çizerek bu işletmenin ilçemiz için hayırlı olmasını dilerim” ifadelerini kullandı. İşletme sahibi Simge Okan, tesiste buğday ve arpa çimi sularının topraksız tarım uygulaması ile üretildiğini ve insan vücuduna faydalı vitaminler bulundurduğunu söyledi.

KOSGEB Müdürü Veysel Vural, “Kurum olarak genç girişimcileri desteklediklerini söyleyerek bu konuda bizlere destek veren UTSO yönetimine teşekkür ederim” açıklamasını yaptı. Simge Okan; “Buğday ve Arpa Çimi suları topraksız tarım uygulaması ile üretilmekte olup, insan vücuduna faydalı vitaminler barındırdığını belirtmiştir. Çim suları hem antioksidandır, hem de kan basıncına etki eder ve tansiyonu dengeler. Aynı zamanda kan şekerini dengeler, kanı tazeler, karaciğeri temizler ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırır” şeklinde bilgilendirme yaptı. Satışlarının şimdilik sadece http://www.simgeorganik.com.tr İnternet siteleri üzerinden gerçekleştirdiklerini söyleyen Simge Okan, Smootox Çim sularının, sade olarak tüketilebildiği gibi, su, meyve suyu, limon gibi malzemeler ile karıştırılarak tüketilebileceğini belirterek “Derin Dondurulmuş Buğday Çimi Suyu, ilk siparişle birlikte özel strafor kutusu içinde, buz aküleri ile teslim edilmektedir” ifadelerini kullandı. Simge Okan, kendilerine ulaşmak ve bilgi almak isteyenlerin web siteleri http://www.simgeorganik.com.tr üzerinden irtibata geçebileceklerini aktardı.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Tavukçuluk Hibe Desteği Nasıl Alınır?

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu kısa ismiyle TKDK, tavukçuluk yapmak isteyenlere hibe ve kredi desteği imkânı sunuyor. Tavukçuluk yapmak isteyenlerin, hibe almak için mutlaka TKDK’ya başvuru yapması gerekiyor. Peki, tavukçuluk hibesi nedir, hibe alabilmek için neler yapılmalıdır?

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı destekleme Kurulu Türkiye’de genel olarak 3 ana başlık altında hayvancılığa destek veriyor. Et, süt ve yumurta üretimi ana başlıkları altında, kırmızı et ve kanatlı et üretimi, balıkçılık ve arıcılık alanlarında çiftçi, girişimci ve yatırımcılara hibe ve kredi imkânları sunuyor. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından 2011’den bugüne Türkiye’de kırsal alanda toplam 6,7 milyar TL’lik yatırıma imza atıldı. IPARD programı kapsamında 6 yılda gerçekleşen kredi destekleri ve hibelerden toplamda 11 bin girişimci – yatırımcı ve çiftçi faydalandı. 2014 – 2020 yıllarını kapsayacak olan IPARD II Programı kapsamında da Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, girişimci sayısını 20 bine, yeni istihdam sayısının 110 bine çıkarmayı hedefliyor. Bu kapsamda yeni dönem için hibe ve kredi oranları artırıldı. Hayvancılık ve kırmızı et üreticiliğine öncelik verildiği bu dönemde, 291 projeye 300 milyon lira destek verilecek.

TKDK’dan tavukçuluk hibesi almak için öncelikle TKDK’dan tavukçuluk hibesi alabilmeniz için TKDK’nın proje kapsamında olan 42 ilden birinde faaliyet gösteriyor olmanız gerekiyor. IPARD II Kırsal Kalkınma Programı çerçevesinde tavukçuluk faaliyetleri 3 ana başlıktan oluşuyor: Kanatlı Et Üreten Tarımsal İşletmeler, Yumurta üreten Tarımsal İşletmeler ve Kanatlı Et ürünleri işleme ve Pazarlaması. Bu başlıklar altında şekillenen tedbirlerin de kendi içinde farklı şartları mevcut.

Kanatlı Et Üreten Tarımsal İşletmeler için: Yatırım kapasitesi için en az 5 bin en fazla 50 bin broyler; minimum 1.000 maksimum 8 bin hindi ve en az 350 en fazla 3 bin kaz olması gerekiyor. Bu alandaki TKDK destek miktarı ise, her bir proje için uygun yatırımların toplam değerinin minimum ve maksimum limitleri 20 bin avro ve 500 bin avro arasında değişkenlik gösteriyor, kaz çiftlikleri için üst limit 250 bin avro. Bu tedbir kapsamında hibe desteği yatırım miktarının %60’ı tutarında verilecek. Ayrıca başvuran girişimcinin yaşının 40’ın altında olması durumunda bu oran %65’e kadar yükselebilecek. Yine bu girişimin dağlık bir alanda yapılması durumunda da destek oranı % 65 olarak belirlendi. Ayrıca girişimci hem 40 yaşın altında hem de projesini dağlık bir alanda gerçekleştiriyor ise hibe %70’e çıkarılacak. Üstelik doğa ve çevre yararına olan yatırımlara ekstra %10 katkı sağlanacak.

Yumurta Üreten Tarımsal İşletmeler için: TKDK minimum 20 bin maksimum 100 bin yumurta tavuğu çiftliklere destek veriyor. Ve bu kapsamda, tesislerinde ve ekipmanlarında yenileme ihtiyacı bulunan yatırımcılar destekleneceği gibi tesislerini, yerleşim bölgelerinden uzak bir alana taşıyanlar, hayvan refahını sağlamak isteyen tarımsal işletmeler, kapasitelerini artırmak için başvuru yapan yatırımcılara imkân sağlanacak. Bu tedbirdeki projelere destek miktarı, minimum ve maksimum limitleri ise 20 bin avro ve 1 milyon arasında değişiyor. Yine bu kapsamda yapılacak hibe oranı, yatırım miktarının % 60’ı tutarında olacak. 40 yaş altındaki yatırımcılar ve dağlık bir alanda gerçekleşecek yatırımlara %65 oranında hibe verilecek. Yatırımcı hem 40 yaş altında hem de yatırımını dağlık bir alanda gerçekleştirirse hibe oranı %70’e çıkacak. Çevre yararı sağlayacak yatırımlara ise ekstra %10 katkı sunulacak.

Kanatlı Et Ürünleri İşleme ve Pazarlaması için ise kanatlı kesimhanenin bulunduğu tedbirde saatte en az 1000 tavuk ve en fazla 5 bin tavuk kapasitesi bulunan ya da hindi ve kaz kapasitesi saatte minimum 100 maksimum olan işletmelere destek verilecek. Bu tedbirdeki hibe oranı, yatırım miktarının %50’sine denk geliyor. Atık su arıtma ve atık yönetimi ile ilgili olarak yapılacak yatırımlar için maksimum destek miktarı ise %60 olacak. Bu alanda en az 30 bin en fazla 3 milyon avroluk yatırımların yapılması planlanıyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Markasını Yurtdışına Açmak İsteyenlere Hibe Desteği!

Türkiye’deki şirketlerin yurtdışında markalaşmasını hedefleyen Turquality programında KOBİ’lere yönelik fırsatlar arttı. Genellikle büyük ölçekli şirketlere verilen desteklerden artık KOBİ’ler de rahatlıkla faydalanabiliyor. Markasını yurtdışına açmak isteyen şirketler için bu konuda altyapı oluşturma amaçlı 5 yıllık danışmanlık desteği söz konusu. 5 yıldan sonra da ihracat yaptığı hedef pazarlara yönelik danışmanlık destekleri devam ediyor. Bu konuda yıllık verilen destek miktarı ise 2 milyon TL’yi buluyor. Turquality araştırmalarıyla öne çıkan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Salim Çam, şirketlerin çoğunun bu desteklerden habersiz olduğuna dikkat çekti. Salim Çam, “Bazı KOBİ’ler bu desteklere ulaşmanın zor olduğunu düşünüyor” ifadesini kullandı.

Şu an 149 firmanın 159 markasının Turquality Destek Programı’ndan yararlandığını aktaran Salim Çam, “Turquality ilk çıkışı perakende sektörü ağırlıklıydı. Şimdi hemen hemen tüm sektörler bu kapsamda. KOBİ‘ler de bu kapsama dâhil edildi. Marka olabilmek için vizyoner kültür gerekir. Bu kültür kodunu yayamazsak dünya çapında marka olmakta zorlanırız. Bu konuda motivasyon sahibi KOBİ’ler için çok sayıda destek ve teşvik bulunuyor” açıklamasında bulundu.

Destekle ilgili yeni tebliğin de yayınlandığını dile getiren Salim Çam, Turquality Programı kapsamında kuruluşların açıldıkları her yeni pazar için aldıkları desteklerden 5 yıl süresince faydalanacaklarını belirtti. Bu tebliğde değişen maddeler ise depolama hizmetlerine ilişkin giderlere teşvik verilecek, yurtdışı fuar desteğinde ülke kriteri aranmayacak, ürün geliştirme konusunda istihdam edilecek mühendis giderleri desteklenecek, ürün teşhir seralarının kira giderleri, desteklenecek, ilaç sektörüne yönelik ruhsatlandırma ve klinik test giderleri desteklenecek ve Firmalar aynı zamanda Türkiye Ticaret Merkezleri ve Küresel Tedarik Zinciri desteklerinden de yararlanabilecek maddeleri oldu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Girişimcilik Kursuna Katıldı Hem İş Sahibi Oldu Hem İş Sahibi Yaptı!

Kadın girişimci 4 çocuk annesi 2 torun sahibi Hülya Gönül, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları ve KOSGEB’de aldığı dikiş, mefruşat ve girişimcilik kurslarının ardından öğrendiklerini hayata geçirerek kendi tekstil atölyesinin patronu oldu.

Hülya Gönül, bugün 100 kadına istihdam sağlıyor. Kadınların iş hayatına atılması gerektiğinin altını çizen Hülya Gönül, “İş hayatına 40 yaşından sonra atıldım, 4 çocuğum 2 torunum var. 3 yıldır atölye sahibiyim. 2 atölyem var. Gelecekte kendi markamı yaratmak isterim. Kendi üretimimi yaratıp, firmalara sunmayı hedefliyorum. ‘Zarif’ markalı ürünler de inşallah olur. Ben burada, elini iğne ve tığ tutmasını bilmeyen kadınlarımıza azimle öğretiyorum. İnanıyorum ki kadın isterse çok şey yapabilir.” Açıklamasında bulunurak hem işinin patronu hem de bir yönden hiç iş bilmeyen kadınları istihdam edip onlara öğretmenlik yaptığına dikkat çekti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Girişimciliğin Yanında Sosyal Sorumluluk Sınırlarını Zorladı Ezber Bozdu!

Anne sütünü cevhere dönüştürerek kolye üretimi yapan Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu, kültürümüzde anneye, anne sütüne ve bebeklerin kesilen ilk saçlarına önem verildiğine dikkat çekerek, “Bu saçlar kesilir ve genellikle de saklanır. Aslında bütün bu düşünceler bugün yaptığım işin temel düşünsel süreçlerini oluşturdu. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladım.” İfadelerini kullandı. Tasarımları ve girişimcilik yolculuğunu anlatan Tyana Tasarım’ın kurucusu Ayşe Abuşoğlu, çocuğu doğduktan sonra anne sütü ve bebek arasındaki mucizevi ilişkiyi gördüğünü, bunun kendisini çok etkilediğini aktardı. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini, sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladığını söyleyen Ayşe Abuşoğlu, şöyle devam etti: “Bu düşünce beni daha fazla araştırmaya itti. Sonunda bu tür tasarımların dünyada bir tek kadın tarafından yapıldığı sonucuna ulaştım.

Türkiye’de bu tür bir işlem ve tasarım yapılmıyordu. Kendisiyle iletişime geçmeye ve ürün yaptırmaya karar verdiysem de bunda başarılı olamadım. Anne sütünün taşlaştırılması konusunda da herhangi bir formüle ulaşamamıştım. İşte o dönem, ‘Ben kendimi tanıyorsam, bunu kendi kendime yaparım.’ diye düşündüm. Hatta bunun formülünü diğer annelerle de paylaşabileceğim umudunu besledim. Eşimin tabiriyle ‘Küçük esnaflık’ maceram böylece başlamış oldu. Ayşe Abuşoğlu, kendini “fikri bulan” kişi olarak görmediğini dile getirerek, ortalama bir yıl kadar anne sütünü cevhere dönüştürmek için çalışmalar yaptığını ifade etti. Denemeleri sonucunda anne sütünü cevhere dönüştürüp, bebek saçını da bu tasarımlara eklemeyi başardığını söyleyen Ayşe Abuşoğlu, “Sütü birtakım kimyasal işlemlerden geçiriyorum. Aşama aşama devam eden bu işlemler 15-20 gün sürüyor. Sonrasında da bebek saçı yerleştirme ve kaplama işlemlerini uyguluyorum. Tabii anne sütünü cevhere dönüştürmekle işim bitmedi. Sonrasında bunları yerleştireceğim takıları da temin etmem gerekti. Bu nedenle ilk iş seyahatimi İstanbul’a Kapalıçarşı’ya gelerek yaptım.” Açıklamasında bulundu. Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu, İstanbul’daki işlerini tamamladıktan sonra eve döndüğünde eşinin sürpriziyle karşılaştığını söyleyerek, “Eşim 6 metrekarelik çalışma odamın kapısına genel müdür, muhasebeci, laboratuvar ve depo ifadelerinin yer aldığı tabelalar yaptırmıştı.” Sözlerini kullandı.

Evindeki olanaklar elverdiğince kendi fotoğraf stüdyosunu kurduğunu aktaran Ayşe Abuşoğlu, çay tepsisi, doğadan topladığı taşlar ve fotoğraf makinesiyle kendi kişisel stüdyosunu kurduğunu ifade etti. Ayşe Abuşoğlu, tüm bu süreçler sonunda kişisel çabalarının kendisine önemli değerler kattığını ifade ederek, “Anladım ki mazeretler insanın gözünü hedeften ayırdığı anda gördüğü şeylermiş. Genelde bu tür üretimlere hobi olarak başlanıyor. Bankacılık ve devlet memurluğunda toplam 8 yıllık bir deneyimim vardı. Bu işimden ayrıldım ve girişimci olmaya karar verdim. KOSGEB‘in girişimcilik kursuna katıldım ve sonrasında resmi olarak işletmemi kurdum. Bu sayede girişimciliğin zorlu ama güzel yönünün farkına vardım.” Açıklamasında bulundu. Girişimcilik serüveninin herkese örnek olabileceğini söyleyen Ayşe Abuşoğlu, “Sınırlarını zorla, ezber boz” sloganıyla hareket ettiğini belirtti.

Abuşoğlu, sürekli gelişmeye ve yenilenmeye çalıştığına dikkat çekerek, ” ‘Türkiye de ilk defa anne sütü ve bebek saçından kolye yapmak yetmez.’ dedim. Kolye satın alan bütün annelerin ve bebeklerinin adına TEMA Vakfı’ndan bir fidan bağışı gerçekleştirmeye başladım. Böyle bir uygulamayı hayata geçirdiğim için kendimle gurur duyuyorum. Bu uygulama ile sadece ülkemize değil dünyamıza faydalı bir iş yaptığımı ve bebeklerinin adına dikilmiş bir fidan sertifikası hediyesi alan anne babalar içinde büyük bir sürpriz ve mutluluk oldu.” Açıklamasında bulundu. Yaptığı takıların endüstriyel tasarımlar olmadığını hatırlatan Ayşe Abuşoğlu, kişiye özel bu hediyelerin yapımının bu nedenle biraz zaman aldığını söyledi. Abuşoğlu, sosyal medya üzerinden kendisine çok sayıda sipariş geldiği bilgisini vererek, model ve tasarım konusunda annelerle fikir alışverişinde bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin dört bir yanından kargoyla gelen anne sütlerinin belirlenen süre içinde tasarıma dönüştüğünü dile getiren Ayşe Abuşoğlu, olumlu geri dönüşlerin kendisini çok mutlu ettiğini açıklamalarına ekledi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Tarımsal Alanda Gelişim İçin Üreticiler Desteklenecek!

Harran Ziraat Odası Başkanı Mahmut Özyavuz, kırsal alanda yapılacak yatırımlara yönelik hibe oranlarının açıklandığını belirterek, Harranlı üreticilere desteklerden faydalanmaları yönünde çağrıda bulundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliği’nin, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdiğini belirten Mahmut Özyavuz, “www.tarim.gov.tr” internet adresi üzerinden yapılacak başvuruların 11 Aralık 2017 tarihine kadar devam edeceğini ifade etti. Mahmut Özyavuz, tebliğin; kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak, tarım ve tarım dışı istihdamı artırmak, gelirleri artırmak ve farklılaştırmak için kadın ve genç girişimciler öncelikli olmak üzere; gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik faaliyetlere yönelik yatırımlar için yapılacak hibe ödemelerine ilişkin hususları kapsadığını aktardı.

Mahmut Özyavuz’un verdiği bilgiye göre, program kapsamında Şanlıurfa’da, yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları hariç bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması konusunda sadece ham derinin işlenmesi ve günlük en fazla 20 baş hayvan kesim kapasiteli mezbaha, soğuk hava deposu, çelik silo, hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, yenilenebilir enerji kullanan yeni sera, yenilenebilir enerji üretim tesisleri, kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları desteklenecek.

Hibeye esas proje tutarı hakkında da bilgi veren Mahmut Özyavuz, ekonomik yatırım kapsamında, yeni tesis başvurularında 2 milyon lira, kapasite artırımı ve teknoloji yenileme yatırımlarında 1,5 milyon lira, tamamlama yatırımlarında ise 1 milyon 750 bin liraya kadar projelere hibe desteği sağlanacağını bildirdi. Kırsal ekonomik altyapı yatırımlarında, kırsal turizme yönelik niteliği yeni tesis olan yatırımlar için 1.5 milyon lira, diğer yatırım konuları için ise 500 bin liralık projeler yapılabilecek. Söz konusu yatırımların %50’sine hibe yoluyla destek verilirken kalan %50’sini ise başvuru sahipleri temin edecek. Mahmut Özyavuz, “Fiziki olarak tamamlanamayan projeler, uygun görülmesi halinde kendi kaynaklarıyla 90 günü aşmamak üzere verilecek süre içinde fiziki gerçekleşmesini tamamlayacak. Fiziki gerçekleşmeleri tamamlayan ancak yasal izinlerini alamayan yatırımlar içinse yatırımcının başvurması halinde 90 günü aşmamak koşuluyla yasal izinleri alabilmesi için süre tanınacak.” Açıklamasında bulundu

Bakanlığın açıkladığı kırsal kalkınma desteğinin bölge tarımının gelişimi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Başkan Mahmut Özyavuz, Harranlı üreticilere Kırsal Kalkınma Destekleri’nden yararlanması yönünde çağrı yaptı. Harranlı üreticilerden mutlaka proje hazırlayıp bakanlığa başvurmalarını isteyen Mahmut Özyavuz, “Proje destekleriyle ilçemizde hayata geçirilecek yeni tarımsal yatırımlar; ilçe tarımının gelişmesine, üretimin teşvik edilmesine ve tarım sektöründe sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlayacaktır. Tarımsal kalkınmayla birlikte; ilçenin ekonomik ve refah seviyesi de yükselecektir. Bütün bu gelişmeler, hem ilçemiz, hem şehrimiz hem de ülkemiz tarımının geleceği için umut vadediyor” ifadelerini kullandı.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Başarılı Girişimcilere Çifte Burs İmkânı!

Türkiye Bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu olarak bilinen TÜBİTAK’ın yeni başlatmış olduğu Bireysel Genç Girişim (BİGG) programının 2017 çağrısı 1. dönem sonuçları açıklandı. 2012 yılından bugüne kadar 557 girişimci hibe desteği ile şirketlerini kurarak fikirlerini hayata geçirmiş oldu. Geçtiğimiz sene Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen “Teknogirişim Sermayesi Desteği” ile birleştirilen Bireysel Genç Girişim programında, 1. aşama sonuçları ile birlikte TÜBİTAK tarafından desteklenen 20 adet uygulayıcı kuruluş girişimcilere eğitim, mentörlük, kuluçka ve müşteri doğrulama desteklerini içerecek şekilde hızlandırıcı hizmet sunuldu.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif ERGİN program ile birlikte Türkiye’deki yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına ve hayata aktarılma konusunda girişimcilere kapsamlı bir destek sunulduğunu ifade etti. Ergin Bireysel Genç Girişim Programının 2. aşamasında TÜBİTAK tarafından başarılı bulunan girişimcilere 150 bin TL’ye kadar sermaye imkânı verileceğini ve girişimcinin isteğine bağlı olarak kendilerine iş rehberi atanacağını söyledi. Bunlara ek olarak da, “Bireysel Genç Girişim Programı desteği alan üstün başarılı girişimcilerin, Türkiye ve İngiltere’nin birlikte yürüttüğü ‘Kâtip Çelebi-Newton Fonu’ çerçevesinde, İngiltere’de İnovasyonun Liderleri Burs (Leaders in Innovation Fellowships) Programından yararlanmaları da sağlanıyor” diye konuştu.

Bireysel genç girişim programı 2017 yılı çağrısı 1. dönemine 20 uygulayıcı kuruluş aracılığı ile 3 bin 327 girişimci farklı iş fikirleri ile başvuru yapıldığını belirten Ergin bunlardan 1457 tanesinin 1. aşama desteği almaya uygun görüldüğünü ifade etti. Bu girişimcilerden 320 tanesi ise 2. aşamaya başvurma onayı aldığı ve 312 tanesinin şartları kabul edilerek panel değerlendirmesine onaylandığını söyledi. Ergin, yapılan panel değerlendirmeleri sonucunda 206 girişimcinin Teknogirişim sermayesi desteği almasına onay verildiğinin aktardı ve ekledi, “Teknogirişim Sermayesi Desteği almaya hak kazanan 206 girişimci, ağustos ve eylül aylarında şirketlerini kurmaları sonucu TÜBİTAK’la sözleşme imzalayarak, 1 Ekim’de iş planlarını gerçekleştirmek için çalışmalarına başlayacak. Bireysel Genç Girişim Programı 2017 yılı 1. dönemi kapsamında girişimcilere yaklaşık 30 milyon liralık hibe destek sağlanacak. 2017 ikinci dönem değerlendirme sonuçları 30 Kasım’da açıklanacak.” Açıklamasında bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

50 Bin Kapasiteli Tavuk Çiftliğinin Kadın Patronu Oldu!

Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) aldığı hibe desteğiyle 50 bin tavuk kapasiteli çiftlik kuran 42 yaşındaki Seval Şengör, et verimi yüksek tavuklar besleyip bütünleşmiş tesislere satıyor. İki çocuk annesi Seval -Şengör, iki yıl önce ablası ile ellerindeki bir miktar sermayeyle iş hayatına girmeye karar verdi. Bu süreçte TKDK ‘nın uygun gördüğü projelere hibe desteği verdiğini öğrenen Seval Şengör, bir yakınının da tavsiyesiyle “fason” olarak tavuk çiftliği kurmak için harekete geçti. Gerekli araştırmaları yaptıktan sonra projeyi hayata geçiren Seval Şengör, kendilerinden istenen dosyayı hazır hale getirdikten sonra TKDK’ye projesini sundu. Şengör, kurumdan olumlu yanıt gelince, kırsal Yarış Mahallesi’nde satın aldıkları arazi üzerine 50 bin civciv kapasiteli iki kümes kurdu.

Kümeslerde, bütünleşmiş piliç firmalarından gelen civcivleri 40-42 gün civarında besleyen Seval Şengör, ardından kilo karşılığı aynı firmaya geri pazarlıyor. Şengör yaptığı açıklamada, tavuk besiciliğine olan merakının, bu işe başlamasına vesile olduğunu belirtti. Projeyi TKDK’ye sunmadan önce en ince detayına kadar her şeyi düşünerek ve yaparak dosyayı hazırladıklarını söyleyen Seval Şengör, kurumun onayını alınca kümeslerin inşasını yaptıklarını ifade etti. Seval Şengör, projenin kendilerine 1,5 milyon liraya mal olduğunu aktararak, “Bize mal olan tutarı faturalandırarak TKDK’ye sunduk. O dönemde hibe yaklaşık % 50 civarındaydı ama yaş ve arazimizin dağlık alanda olmasından dolayı % 65 yani yaklaşık 900 bin lira hibe aldık.” diye konuştu.

Yetiştirdikleri civcivleri “misafirleri” olarak aktaran Seval Şengör, “Tesisimiz yaklaşık 50 bin civcivi yetiştirebilecek kapasitede. Yetiştirdiğimiz tavuklar aslında bizim değil. Biz bunları anlaşmalı olduğumuz piliç firmasından alıyoruz ve bir nevi otel görevi görerek hizmet veriyoruz. Civcivlerimiz bizim misafirlerimiz. Onlar geliyorlar, 40-42 gün arasında mevsim ve koşullara göre besleyip, büyütüp anlaşmalı olduğumuz bütünleşmiş tesise geri teslim ediyoruz. Bizim buradaki amacımız sağlığa uygun koşullar içerisinde, biyogüvenlik kurallarını tam olarak uygulayarak, en uygun şartlarda üretim yapmak. Bu konuya çok hassas davranıyoruz. Ayrıca yapılan denetimler sonucunda örnek çiftlik seçilen firmalardan biri olduk. Üçüncü kümesimizi de yapmaya başladık.” Sözleriyle kümes sayılarını işleri büyüttükçe artıracaklarını belirtti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Hibe Desteğiyle Açtığı Kafe Engellilere Yönelik Dizayn Edildi!

Malatya’da engelli camiasında “Aynur Abla” olarak bilinen Aynur Yılmaz, hem kadınlara hem de engelli vatandaşlara kurduğu iş yeriyle örnek oldu. Aynur Yılmaz, KOSGEB desteği ile açtığı kahvaltı salonunu engelli vatandaşların rahat hareket edebileceği şekilde dizayn ederek hayata geçirdi. Aynur Yılmaz, işyerinden elde edeceği gelirle de her ayın sonunda bir engelli vatandaşa tekerlekli sandalye almayı hedefliyor. 47 yaşındaki Aynur Yılmaz, enerjisi ile kadınlara örnek olmaya çalışıyor. Yürüyen engelli olan Aynur Yılmaz, KOSGEB’den aldığı proje desteği ile Sivas Caddesi’nde açmış olduğu işyeri ile bu günlerde adından sıkça söz ettiriyor. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan ve 2012 yılında emekli olan Aynur Yılmaz, “1970 doğumluyum Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliyim 1997-2012 yılları arasında çalıştım. 2012’de günüm doldu, 28 Şubat’ta benden sonra çalışacak engellileri düşünerek emeklilik dilekçemi verdim, 3 Mart’ta da emekli oldum. Kendimde engelliyim, kız kardeşimde engelli tekerlekli sandalyeli.” dedi.
Açmış olduğu mekânı kendisi gibi engelli olanları düşünerek açtığını ifade eden Aynur Yılmaz, “Aslında isim olarak ‘Ay Mış Mış’ düşünmüyordum, ‘Engelsiz Cafe’ diye düşünüyordum ama mekânım küçük olduğu için dedim ilk etapta böyle bir şey yapalım ileriye yönelik belki ikinci şubemizde, üçüncü şubemizde engelsiz olarak açabiliriz. Mekânı engellilere uygun tasarladığım için rampasından, girişinden, çıkışından, sandalye masa dizişine kadar engelliler için ayarladık onlara yönelik yaptık. Tabi bu arada engelsiz arkadaşlarımıza da kapımız her zaman açık. Engelli birinin dışarı çıkması gerekiyor, bir yerleri görmesi gerekiyor, farklı ortamlara gitmesi gerekiyor. Malatya’mızda gidebildikleri sadece AVM var, yani engellilere uygun olarak başka hiçbir mekân hiçbir alan özelliklede yemekhanelerde, kafelerde böyle bir şey mevcut değil. Ben onları düşünerek böyle bir mekân açmayı düşündüm.

Bu arada engelli misafirlerime ve üniversite öğrencilerine indirimli hizmet vereceğiz. Sadece kahvaltı hizmeti vermiyoruz. Öğleden sonrada ara öğünlerimiz olacak. Acıkan herkes için mantı, köfte-ekmek, tost gibi atıştırmalıklarımız her daim mevcut” ifadelerini kullandı. İşletmeci Aynur Yılmaz her ayın sonunda engellilere bir adet tekerlekli sandalye almayı hedeflediğini söyleyerek “6 yıl kız kardeşim engelliydi ondan sonra ona bir sandalye alamadık biz çok mağdur edildik. Kız kardeşimde bizlerde mağdur olduk. Tabi o çıkamadığı için, inemediği için ondan dolayı her engelliye burada imkân sağlıyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum bütün engelli derneklere kurum ve kuruluşlara da sesleniyorum benim yanımda oldukları sürece onlarla birlikte birer tane sandalye vermek istiyorum. Her ayın sonunda özellikle de 3 Aralıkta iki sandalye vermeyi düşünüyorum. Her ay sonunda duruma bakacağız mutlaka ama mutlaka bir engelliye tekerlekli sandalye almayı düşünüyorum. Ama gerçekten ihtiyacı olan kişilere verilecek sandalye olacak.

Engelli kardeşlerime sesleniyorum; ne olursa olsun hayat yaşamaya değer, çıksınlar en azından kendilerini tanısınlar önce kendileriyle barışık olsunlar sonrada dünyayla zaten barışık olacaklardır. Herkes benim yanımda oldu yanımda olan tüm dostlarıma teşekkür etmek istiyorum. Mutlaka toplantılar yapacakları zaman, organizasyon yapacakları zaman, herhangi bir şey olduğu zaman benimle iletişime geçsinler. Zaten dediğim gibi burayı engelliler için yapıyoruz ne zaman isterlerse gelsinler. Bir de KOSGEB destekli olduğu için kurumsal bir yer, korkmalarına da gerek yok” ifadelerini aktardı.

Akülü sandalyesi ile yıllarca istediği gibi mekânlara girip çıkamadığını belirten 38 yaşındaki müşteri Aysel Yılmaz, böyle bir mekân açıldığı için mutlu olduğunu belirtti. “Ben birkaç aydır ilk defa dışarıya çıkıyorum. Daha önce birçok yerlere gittim, gittiğim yerlerin yokuşu olmadığı için çok zorlandım, tekrar kapıdan dönüp gidiyordum. Burayı yeni keşfettim yeni açılmış. Zaten buranın hem girişi engellilere uygun hem çıkışı uygun olduğu için çok rahat bir ortam. Artık buradayım burada da rahat bir ortam var. Elemanlarda çok iyiler yani ilgileniyorlar engelli olarak bizlerle çok ilgileniyorlar ben çok teşekkür ediyorum. Engelli arkadaşlarıma evlerinden çıkmalarını tavsiye ediyorum böyle yerleri keşif edip rahat ortamları bulup gezsinler bence eve kapanmasınlar” diyerek tüm engellilere cesaret verdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr