Hayvancılık Destekleri Açıklandı!

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından açıklanan 2017 yılı hayvancılık destekleri başvuruları başladı.

Ülkemizde, yakın coğrafyamızda ve dünyada son dönemde yaşanan olaylar, iç ve dış kaynaklı gelişmeler nedeniyle ekonomik canlanmanın sağlanabilmesi için yapılan çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ve girişimcilerin rekabet güçlerini geliştirecek destek ve hizmetleri sunan kuruluşlar ise ekonomik ve sosyal kalkınmadaki payı artırmayı hedefliyor. Bu çerçevede ekonominin can damarı olan KOBİ’lerin küresel pazarda rekabet gücü yüksek işletmelere dönüşebilmeleri için destekler veriliyor.

2017 yılının başlarında olduğumuz bu dönemlerde fırsat niteliğinde birçok destek açıklandı, fakat çiftçilerimizin en çok beklediği hayvancılık desteklerinin seneye damgasını vuracağı kesin.

Doğu Anadolu Projesi (DAP), Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP), ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındaki illerde mevcut damızlık sığır ve damızlık koyun-keçi işletmelerinin inşaat desteklenmesine ve damızlık erkek materyalinin desteklenmesine ilişkin mevzuat yayınlandı.

Proje kapsamında büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık işletmelerine yeni ahır ve ağıl yapımına, mevcut ağıl ve ahırların tadilatına yüzde 50 hibe desteği ile küçükbaş hayvancılık işletmelerine damızlık boğa, koç ve teke alımına yüzde 80 hibe desteği sağlanacak.

Destek Alabilecek İller

1.İnşaat yatırımı ile damızlık koç-teke alımında:

DAP: Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Elazığ, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van

GAP: Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak

KOP: Konya, Karaman, Niğde ve Aksaray

DOKAP: Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Bayburt ve Gümüşhane

2.Damızlık boğa alımı yatırımında:

DAP: Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Elazığ, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van

GAP: Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak

DOKAP: Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Bayburt ve Gümüşhane

Başvuru şartları nelerdir?

Başvuracak çiftçilerimiz Türkvet sistemine başvuru tarihinden en az 1 yıl önce kaydını yaptırmış olmalıdır.

Büyükbaş hayvancılık işletmeleri en az 10, en fazla 49 adet baş anaç sığır sahibi, küçükbaş hayvancılık işletmeleri ise en az 100 en fazla 200 adet anaç koyun ve keçi sahibi olmalıdır.

Başvuru şartlarını detayları ile öğrenmek ve desteklerden en verimli şekilde yararlanmak için Türkiye’nin en güvenilir Kobi Danışmanı Kobi-Line ile iletişime geçmeniz menfaatinize olacaktır.

İletişime geçmek için tıklayınız: http://www.kobi-line.com.tr/iletisim

Kobi-Line Haber Merkezi
12.01.2017

Satışı Düşmeyecek Bir Sektör!

“Etsiz çiğköfte de neymiş?” düşüncesini yerle bir eden, ve son yıllarda inanılmaz bir hızla büyüme gösteren çiğ köfte üreticileri, kısa bir süre içerisinde kendi pazarlarını kurmayı başardı. Ülkemizde bir yılda hemen hemen 10 bin ton çiğ köfte tüketiyoruz. Bu da sektörde faaliyet gösteren şirketlerin sürekli yeni  şubeler, bayiler açmasına sebep oluyor. İşte çiğköfte denince akla gelen en ünlü 3 markanın franchise ve bayilik açma şartları

Komagene

Yurt içinde 910, yurt dışında ise 26 şubesi bulunan Komagene’ nin toplam yatırım tutarı 25-30 bin TL arasında değişmektedir. Yurt içinde açtığı şubeler genelde 30-35 metre kare büyüklüğündedir. Komagene, önümüzdeki 5 yıl içerisinde yurt dışında 15 ülkede 150 şubeye ulaşacak. Yurt dışında açtığı şubelerden ilk altı ay franchise bedeli almayan Komagene, daha sonra sürekli Franchise ücreti olarak cirodan aylık % 5, reklam katılım payı için de %3 oranında pay almakta.

Oses Çiğköfte

AVM’lerde, caddelerde bir çok şubesi bulunan Oses Çiğköfte yurt içinde 660 bayiye ulaştı. İstanbul, Almanya ve Kanada’da üç üretim tesisi bulunan şirket, yakın zamanda yurtiçinde franchising sistemi ile yeni şubeler açmayı planlıyor. Firma bu girişimin, yalnızca yurtiçiyle sınırlı kalmayacağını da bildiriyor.
20 metrekarelik bir Oses Çiğköfte şubesinin toplam yatırım bedeli 15 bin TL.

Tatlıses Çiğköfte

İbrahim Tatlıses’in 1993 yılında kurduğu Tatlıses Gıda bünyesinde faaliyete giren Tatlıses Çiğköfte, ilk şubesini 2009’da açtı. İlk franchise şubesini 2011 de açan kuruluşun 56 ilde tam tamına 247 şubesi bulunmakta. Yurtdışında da Almanya ve Hollanda’da olmak üzere toplam 5 şubesi var. Tatlıses Çiğköfte franchise isim bedeli olarak 5 bin TL talep ediyor. Bir şubenin toplam yatırım tutarı ise yaklaşık 20 bin TL. Firma satışa hazır halde, anahtar teslim devrediliyor.

Kısacası devletin de desteklediği bu sektör,  sürekli gelir elde etmek ve geleceğe dönük yatırım yapmak isteyenler için kaçınılmaz!

Franchise bayileri açarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus Franchise Sözleşmesi. Sözleşme yapılırken dikkat edilmesi gerekenleri ve franchise bayilik açarken yararlanabileceğiniz devlet destekleri ile ilgili tüm ayrıntıları öğrenmek için lütfen Kobi-Line ile iletişime geçiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
16.12.2016

Ekonomik Krizden Sıyrılmanın Yolları

Dibe vurduğunuz an yükselmek için ivme kazanırsınız.
Herkes dalgalı denizler için biçilmiş bir kaftan olamaz. Bu normaldir. Ancak öyle kişiler vardır ki, yaşadıkları tüm zorlu süreçlerin üstesinden gelmeyi şaşırtıcı bir şekilde başarır. Şu an için konuşursak, ülkemiz için bu zorlu süreçlerden en günceli; kapıda olan ekonomik kriz…

Başarılı girişimciler karşılaştıkları tüm zorluklar silsilesini avantaja çevirenlerdir. Karşılaştıkları her engeli güçlenmek için bir fırsat olarak görürler. Başkaları panik haline kapılıp ciddi zararlara girerken onlar sakinliğini korur, serinkanlılıkla en doğru çözüm yolunu arayarak bu işi avantaja çevirir. Bu duruma kanıt olarak Intel’in eski Ceo’su Andy Grove’un bir sözü vardır.

”Krizler, kötü şirketleri batırır. İyi şirketler, krizleri atlatır. Büyük şirketler ise krizler sayesinde gelişirler.”

1. Felaket Tellallarına Kulakları Tıkayın.
   
   

John D. Rockefeller, iş hayatına başlayalı daha iki yıl bile olmamışken 1857 yılında yaşanan ekonomik krizin içinde buldu kendini. Yüzleşmek zorunda kaldığı zorlu süreç karşısında bunalıma girebilir ve kitlenebilirdi. Fakat çevresindeki diğer insanlar gibi söz konusu ekonomik kargaşaya şikayet edip kaderine yakınmak yerine, olaylara onlardan daha farklı bir şekilde bakmayı tercih etti. Olan biteni, piyasada tecrübe kazanmak ve yeni şeyler öğrenmek adına bir fırsat gözüyle gördü. Ve nihayetinde Rockefeller krizin ilk 20 senesini kapsayan süreçte, petrol pazarının yüzde 90’ını tek başına ele geçirdi.

Günümüz girişimcilerinin de maalesef sıkıntılı günler yaşadığı bu zamanda ön yargılarınızın algılarınızı ele geçirmesine göz yummak yerine, LinkedIn ve Microsoft gibi ekonomik krizin tam ortasında kurulan şirketleri idol alabilirsiniz. Çevremizdeki felaket tellallarına algılarınızı kapatıp Rockefeller’ in yaptığı gibi baskı altında bile serinkanlılığınızı koruyarak krizden doğacak bir çok fırsatı yakalayabilirsiniz.

2. Kendinize İnanın Ve Odaklanın.
   
   

Steve Jobs, üretilen ilk iPhone için özel yapım bir cam sipariş ettiğinde üreticiler teslim tarihi öğrendikleri an bu işin imkansız olduğunu Jobs’a anlatmaya çalıştılar. Fakat Jobs’un inancı tamdı. “Korkmayın, bunu başarabilirsiniz. Üzerine biraz kafa yorun. Bunu yapabilirsiniz.” dedi ve gerçekten de çok kısa bir zaman diliminde üreticiler tesislerini cam yapımına uygun olacak şekilde yeniden tasarladılar ve altı ay içinde ilk parti telefonlara yetecek kadar cam üretimi yapmayı başardılar.
Jobs’un kararlılığı ve ısrarcılığı, üreticileri mümkün olanın ötesine erişmeye itmişti.

    3.İleri Görüşlü Olmak Her Zaman İşe Yarar.

Harvard Business Review ve Fortune 500 kuruluşlarının oldukça popüler bir tekniği vardır. Ölüm Anı! Psikolog Gary Klein’in geliştirdiği bu teknik bir nevi ilerde yaşanacak olan ekonomik depremlere karşın bir tatbikat deneyi. Yaptığımız planlarla işleyen süreç ve gelişen şartlar maalesef her zaman uyumlu olmayabiliyor. Fakat ileri görüşlü girişimcilerin zamanında uyguladığı gibi ters gidecek önemli olayların ön provasını önceden yaparak gafil av durumuna düşüp krize teslim olmaktan kurtulabilirsiniz. Bu yöntem, rakiplerinizi başına geleceği bu kritik olayları hiç akıllarına bile getirmedikleri için bocalamalarını ve sizin ön plana çıkmanızı sağlayacaktır.

4. Kader Suçlayıcılarından Olmayın. Siz Şanslı Birisiniz!
   

1914 yılının Aralık ayında çıkan yangında, Thomas Edison’ un bir ömür boyu üzerinde çalıştığı şeyler alevlerin arasında kaldı. Onu sakin bir biçimde yangını izlerken buldular. Ateşin ışığı yüzüne vurmuştu, beyaz saçları rüzgarda uçuşuyordu. 67 yaşındaydı, artık genç bir adam değildi ve her şeyini alevler yutuyordu. Ertesi sabah Edison yangından geride kalanlara baktı ve şöyle dedi:
 “Felaketlere değer biçilemez. Bütün hatalarımız yanıp kül oldu. Artık sıfırdan başlayabiliriz.”
Yangından 3 hafta sonra Edison ilk fonografını yapmayı başardı. Siz de girişimciler olarak kendi hayatınızda bir yatırımcınızı yahut en iyi personelinizin aniden şirketten ayrılması durumunda Edison’un bu asil hareketinizi kendinize entegre edebilirsiniz.

Şikayetlerle, göz yaşı dökmekle ve yakınmakla bir yerlere gelemeyiz. Her zaman ilk günkü heyecanımızı tutkumuzu ve özellikler sabrımızı muhafaza etmeliyiz.  Bu mükemmel insanların hepsi sadece bir girişimci olarak değil, bir lider olarak hafızalarımıza kazındılar. Ve uyguladıkları stratejiler belliydi. Sabır, sebat azim… Siz de ülkemizde yaşanmakta olan bu sıkıntılı süreçte onlardan ilham alabilirsiniz.

Engeller aşılmak içindir, acınmak için değil.

Kobi-Line Haber Merkezi
09.12.2016

Kendi İşinin Patronu Olmak İsteyenler!

Sizin İçin Uzman Tavsiyeleri

Kendi işinizi kurmak isteyip nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız endişelenmeyin. Yalnız değilsiniz.  Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve bir takım kişisel sorunlar nedeniyle birçok kişi istemediği işlerde çalışıp en verimli yıllarını maalesef çöpe atıyor. Bazıları da var ki hayallerini gerçeğe dönüştürmek ve bunu yaparken kimsenin emir ve boyunduruğu altında olmadan, severek ve isteyerek çalışmak için kendi işini kurmak istiyor.
Kendi işinizin patronu olmak için ilham perilerini beklemenize gerek yok. Realist olmak hayatınızı özenli kılar felsefesini hatırlayıp bugünden kolları sıvayabilirsiniz!

1. Olumlu Tutum Geliştirin!
Mevcut şartlar sizin için bazen yeterli olmayabilir. Memnun olmayabilirsiniz ama bilin ki bunu sizden  başka kimse düzeltemez. Patronunuzu, işinizi, sistemi suçlamakla zaman kaybetmeyin. Şikayet etmek yerine çözüm ürettiğiniz zaman göreceksiniz ki işler o kadar da kötü gitmiyor!

2. Kendinizi Keşfedin. Yetenekleriniz Doğrultusunda İlerlemek Size İvme Kazandıracaktır.

Kişiliğiniz, yaşınız, tarzınız… Hepsi sizi siz yapan değerler. Farklı yönlerinize odaklanın, bunu yaparken içinizdeki sese bir fırsat verin. Kalbinizin derinliklerinde bir yerde mutlaka ne yapmanız gerektiğini, doğru olanı biliyorsunuz.
İşten mi kovuldunuz? Yoksa değişiklik mi istiyorsunuz?
Geçmişte yaptığınız işleri düşünün. Aslında bunları nasıl paketleyip hizmet olarak sunabileceğinizi biliyorsunuz. Unutmayın, tecrübe tecrübedir.
Pazara sokmak istediğiniz bir ürün veya hizmet mi var?
Para harcamadan önce sektörü araştırın. Ürünü didikleyin. Analizleri inceleyin. Yeni bir işe yatırım yapmadan önce bilgi ve deneyim kazanmanız şarttır.

3. Plan Yapın! İş Planı Başarı Şansınızı Yükseltir!

“Plansız çalışan kimse, ülke ülke dolaşıp hazine arayan bir insana benzer.” demiş Descartes.
İş planı size netlik, odak ve güvenilirlik kazanmanızda büyük rol oynar. Sağlam ve küçük adımlarla yol almak her zaman en doğrusudur. Attığınız her adımda cevap bulmaya çalışın.
Ne kuruyorum?
Hedef kitlem kim?
Müşterilerime neleri vaat edeceğim?
“Beni hedefe götürecek ideal strateji nedir?” Gibi sorularla her adımı tek tek cevaplayarak bir üst basamağa geçin. Sağlam adımlar demiştik, değil mi? 🙂

4. Para Harcamaya Başlamadan Önce Hedef Kitlenizi İyi Analiz Edin!

Çok ama çok önemli bu madde sevgili girişimci. En iyi pilot müşteri kendinizsiniz. Siz olsanız sunacağınız ürünü neden alırdınız? Harcamalara başlamadan önce bu tür sorular ile ürün veya hizmetinizi alacak kişileri araştırın. Sunduğunuz hizmeti kim, neden alsın? Hedef pazarın boyutu nedir? Neden bu ürüne ihtiyaç var? Arz-talep oranı nasıl, nasıl olmasını hedefliyorsunuz?
Bedava erişebileceğiniz bir çok pazar araştırması var. Makaleler, anketler…
Aslına bakarsanız en iyi yolu müşteriyle temas kurmak, onları tanımak.

5. Mal Varlığınızı İyi Hesaplayın Ve İşiniz İçin Hangi Para Türünü Kullanacağınıza Karar Verin.

Mali durumunuzu analiz ettirdikten sonra finansman arayışına başlayın. Kuvvetli ihtimalle ilk yatırımcınız yine kendiniz olacaksınız. Kuracağınız işin türüne göre devletin sağladığı hibe ve desteklerden faydalanmak önceliğiniz olmalı. Çoğu girişimcinin haberinin bile olmadığı bu mükemmel imkânlar maalesef sonradan öğrenildiğinde biraz geç oluyor. Bu yüzden önceliğiniz açık ve güncel destek programlarını araştırmak olsun.

6. Kendi Reklamınızı Kendiniz Yapmaya Başlayın!

Kim olduğunuzu ve ne iş yaptığınızı söylemekten çekinmeyin. Artık en ufak bir haber bile sosyal medya araçları üzerinden saniyesinde yayılıyorken siz neden reklamınızı yapmayasınız? Haberleri yaymak için Twitter, Facebook, YouTube ve LinkedIn gibi en etkili platformlara başvurun. Tabi bunu yaparken diğer yöntemlerin önemini de unutmayın. Yüz yüze pazarlama, makaleler, blog siteleri, yerel gazeteler, radyolar vb.
Bu adımları göz önünde bulundurursanız kendi işinizi kurmaya bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. Bu yolda yalnız olmadığınızı asla unutmayın! Birçok kişi sizin geçtiğiniz yollardan, kim bilir belki çok daha zorlu koşullardan geçti. Fakat nihai başarıya ulaşanların sayısı azımsanmayacak kadar çok.

Onlardan biri neden siz olmayasınız?

Kobi-Line Haber Merkezi
29.11.2016

Kobi-Line Geçmişten Bugüne Nasıl Geldi?

Hala İşini Hakkıyla Yapan İnsanların Olduğunun Kanıtı Niteliğinde
Kobi-Line Kobi Destek Merkezi’nin Geçmişten Bugüne Nasıl Geldiğini Anlatan 7 Madde

Müşteri-Kurum ilişkisinden dostluğa dönüşen bu güzide hikâyemizi 7 adımda siz değerli dostlarımıza anlatmaya çalıştık. Bu süreçte yanımızda olmuş ve halen bizimle çalışmaya devam eden tüm dostlarımıza şükranlarımızı sunarız.
Birlikte, her gün daha iyiye…

1. “Müşterimizin Başarısı Bizim Başarımızdır” Felsefesi ile 20 Bin Kişilik Bir Aile Olduk.

20.000 kişilik koca bir aileye ulaşan Kobi-Line ekibi olarak; yılmadan usanmadan ülke çapında büyümeye ve “Müşterimizin başarısı bizim başarımızdır.” felsefesi doğrultusunda çalışarak sizlere değer katmaya, sizler için çözüm üretmeye devam ediyoruz.

2. Müşterilerimiz En Yakın Dostlarımız Oldu. Danışmanlığı Dostluğa Dönüştürdük.

İş yerini büyütmek isteyen her şirketin bir Kobi danışmanına ihtiyacı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Biz Kobi-Line olarak üyelerimize yalnızca danışmanlık hizmeti sunmuyoruz. Yeri geldiğinde onlara bir iş ortağı yeri geldiğinde bir danışman yeri geldiğinde bir uzman, ihtiyaç duydukları anda ise bir dost olmayı biliriz.
Hedefimiz; kobilerimizin gelişmesini sağlayacak somut projeler geliştirmektir.

3. İlk İş Günü Heyecanınızı Hatırlarsınız Değil Mi?
O Heyecanın Üzerinden Belki Yıllar Geçti Fakat Değişen Tek Şey Tecrübemiz!

Yaklaşık on yıllık bir tecrübeye sahip olsak da ilk günkü heyecanımızı hiç yitirmedik.
Bu nedenle yıllardır işini profesyonelce yapan amatör ruhlu bir ekibiz.

4. Amacımız Hiçbir Zaman Kısa Vadede Kâr Etmek Olmadı. Bu Yüzden Git Gide Büyüyen Ama Sağlam Adımlar Atmasını Bildik.

Çalışanlarımıza ve müşterilerimize verdiğimiz değer ile amacımızın kısa vadede kâr edip orantısız bir hızda büyüme olmadığını kanıtlamaktayız. Büyüme kavramının müşterilerimizle beraber çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla da birlikte gelişmek olduğunu savunuyoruz.

5. Bizi En Çok Gururlandıran Ve Mutlu Eden, Siz Dostlarımızın Tavsiyesiyle Aramıza Katılan Yeni Üyelerimiz Oldu.

Bizimle çalışan her 10 üyemizden dokuzunun memnun olduğu bu kurumda sizlere hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Özellikle siz eski müşterilerimiz, yeni dostlarımızın tavsiyesi ile ailemize katılan yeni üyelerimiz; bizi fazlasıyla onurlandırmaktadır.

6. “İşinizin İşimiz Olduğunun Garantisini Veriyoruz.”
Uzmanlarımız rehberliğinde siz değerli üyelerimiz için geliştirdiğimiz her proje için bilimsel yöntemler çerçevesinde yapılmış tüm araştırmalardan yararlanarak nitelikli bir sonuç olmak için her gün daha fazla ter dökmekteyiz. İşinizin, işimiz olduğunu garantisini veriyoruz.

7. Çünkü Biz Birlikte Türkiye’yiz, Birlikte Güçlüyüz!

Her şeyin en iyisine layık olan insanımız için uzmanlarımız rehberliğinde sağlanan profesyonel danışmanlık hizmetimizi ve müşterilerimize bembeyaz sayfalar açtıran projelerimizi memleketin her köşesine ulaştırabildiysek ne mutlu bize…
Birlikte, her gün daha iyiye…

Kobi-Line Haber Merkezi
16.11.2016

Büyümek İsteyen Her Şirkete Bir Kobi Danışmanı Lazım!

Büyümek isteyen her şirkete lazımız biz. Müşterilerimize sadece danışmanlık hizmeti sunmaz yeri geldiğinde onlara bir iş ortağı yeri geldiğinde bir danışman yeri geldiğinde bir uzman, ihtiyaç duydukları anda ise bir dost olmayı biliriz. Kobilerimizi büyütecek somut projeler geliştirmeye önem veririz.

Yaklaşık on yıllık bir deneyime ve birikime sahip olsak da ilk günkü heyecanımızı hiç yitirmedik. İşini profesyonelce yapan amatör ruhlu çalışanlarız hepimiz.

Ülke çapında farklı sektörlerde 20.000’i aşan müşterilerimizle birlikte hiçbir zaman yılmadan çalışmaya, çözüm üretmeye, onlara değer katmaya devam ediyoruz. Onların başarılarını daha yükseğe taşımak için her gün daha fazla mücadele ediyoruz.

Çalışanlarına insan, müşterilerine misafir gibi davranarak, kısa vadede kar etmenin, orantısız bir hızla büyümenin peşinde değiliz. Çalışanlarımızla, iş ortaklarımızla, müşterilerimizle birlikte büyümenin gücünü inanır bunun için emek veririz.

Dürüstlüğe ve samimiyete olan inancımız hiç değişmedi. Değişimin en hızlı olduğu bu Çağ’da müşterilerimizin işlerini günü gününe takip eder kendimizi her gün günceller hep dinamik hep genç kalırız.

Her on üyemizden dokuzu hizmet ve ürünlerimizden memnun olduğu için dostlarına bizi tavsiye ettikleri için mutlu oluruz elbette ama bununla yetinmeyiz bizden memnun kalmayan bir kişi bile olsa nedenini bulup onu da mutlu etmenin yollarını ararız.

Müşterilerimiz için hayata geçirdiğimiz her projede, araştırmalardan, rasyonel verilerin ve bilimsel yöntemlerin nimetlerinden sonuna kadar yararlanırız.

Müşterilerimize ışık olmaya, onların yolunu aydınlatmaya devam ederken onların işini kendi işimiz gibi görerek geleceğe emin adımlarla yürürüz. Çünkü biz birlikte Türkiye’yiz birlikte güçlüyüz.

Başarılı Girişimcilerden Bakış Açınızı Değiştirecek 10 Altın Tavsiye!

Günümüzde birçok başarılı insan vardıkları noktaya “armut piş ağzıma düş” yöntemiyle gelmemiştir. Bilgilerini, zekâlarını, kaynaklarını nerede nasıl ve ne şekilde kullanabileceklerini öğrenerek basamakları tırmanmışlardır.
İşte başarılı girişimcilerin genç yaşlarda tecrübe edip çıkardıkları dersler ve attığınız adımlarda size de ışık tutacak 10 adım.

1.Denemekten korkmayın!

Bir insanın hayattan ne istediği, beklentileri elbette çok önemlidir. Fakat insanın neyi istediğini bilmesi çok daha önem arz eder. Özellikle genç yaşlarda, ne istediğini bildiğine dair şüpheler ve soru işaretleri barındırmak olası bir durumdur. Bunun çözüm yolu olarak birçok alanda çalışıp aranılan cevaba erişmek, sizi ileride başarıya taşımak için sağlam bir adım olacaktır. Kriterlerini esnek tutmanız gereken bu genç yaşlarda birçok farklı iş deneyimi edinmekten korkmamalısınız.
Ne demişler, kötü bir iş yoktur. İyi bir deneyim vardır.

2.Dengeyi sağlayın!

Hayattaki rolünüzü belirleyeceğiniz yer, tam da bu dengeyi sağlama dönemidir. Nasıl biri olmak istediğinizden ne iş yapacağınıza, arkadaş seçimlerinizden özel hayatınıza kadar tüm bu kriterleri belirlemek için genç yaşlarda verilen kararlar kadar daha sağlıklı kararlar olamaz.

3.Dibe battığınız an daha yükseğe zıplarsınız!

Ticaret bir risk yönetme sanatıdır. Kriz dönemlerinde tasarruf bahanesi ile yapılmayan risk yönetiminin bedelini batarak ödeme olasılığı tahmin edemeyeceğiniz kadar yüksektir.
Yükselişleriniz olacağı gibi, dibi gördüğünüz zamanda elbette yaşanacaktır. Ve dibi görmek için yirmili yaşlardan daha uygun bir dönem yok! Genç yaşlarda edinilen deneyim kadar sağlam bir yapı yoktur. Bu yapı zirveye zemin hazırlar. Zeminde sağlam olan yapı, asla kolay kolay yıkılmaz.
Sözün özü; batmaktan, dibi görmekten korkmayın.

4.Kendi kendinizin akıl hocası olun!

Bir insanın kendini geliştirmek ve kendini durmadan güncellemek amacıyla özveri ile çaba göstermesi kadar mükemmel bir şey yoktur. Bu çaba ile gençlik dinamizmi birleştiği anda, ortaya çıkacak olan o müthiş enerji, size kendinizden başka kimsenin destek olamayacağını anlamanıza yeter de artar.
Yeni dersler çıkarmak için en ideal yaşlardır yirmili yaşlar.

5.”O” riski göze alın!

Risk, modern dünyada sosyal ve finansal mobilitenin hız birimidir. Risk almadan farklı ve tercihen daha yüksek bir konuma gelmeniz mümkün değildir. Genç yaşlarda risk almanın kazandıracakları, kaybettireceklerinden çok daha fazladır. Bu yüzden alabileceğiniz en önemli riskleri bu yaşlarda almalısınız.
Risk olmadan başarı olmaz!

6.Bir an önce iş hayatına atılın!

Erken kalkan yol alır diye boşuna dememişlerdir öyle değil mi? İş hayatına ne kadar erken atılırsanız o kadar deneyim havuzunuzu doldurmuş olursunuz. Amerika’da en çok kazanan ve en güçlü teknoloji şirketlerinin CEO’larının eğitimlerine bakıldığında, en önemli üç tanesinin okulu bırakmış olduğu görülüyor. Bu kişiler Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Dell Bilgisayarları’nın kurucusu Michael Dell ve Oracle’dan Larry Ellison. Bu istisnalar haricinde tabii ki eğitim durumunun da katkısı büyük iş yaşamında. Yani kısaca, zaman iş hayatına bir an önce atılma zamanı!

7.Sermaye biriktirmeye bir an önce başlayın!

Genç yaşlarda başlanan sermaye birikimlerine ayrılan her kuruş gelecekte oluşturacağınız büyük resmin bir parçası olacaktır. Bu yaşlarda kazandığınız her kuruşun bir kısmını gelecekte yapacağınız büyük resim için bir kenara ayırmayı unutmamalısınız. Genç yaşlarda para kazanmaya başladıysanız hedefiniz kazandığını anında harcamak değil, bir an önce birikime başlamak olmalı.
Baktınız ki para biriktirmeye başladınız gayet de güzel gidiyorsunuz. İşte tam bu noktada kendinize küçük bir ödül vererek hem motivasyonunuzu arttıracak hem de yaptığınızın karşılığını görmüş olacaksınız. Bunu yaparken kendinize bir birikim hedefi koyun. Bu hedefe ulaşmak için çabalayın ve ulaştığınız zaman kendinize bir ödül verin. Daha sonra hedefinizi biraz daha yükseltin. Yine bu hedefe ulaştığınızda bir ödül daha verin. Böylece dinamik bir şekilde ve sıkılmadan güzel bir hedef tutturmuş olacaksınız!

8.Hayallerinizden asla vazgeçmeyin!

“Yoruldum”, “yeter artık”, “bıktım, bunaldım” kelimelerini telaffuz ettiğiniz zaman; kısaca pes etmek üzere olduğunuz her an sizi siz yapan şeyi; hayallerinizi hatırlayın. Sizi dimdik tutan şey hayallerinizdir.
Zata’nın da dediği gibi:
“Hayallerinden vazgeçme sakın. Çünkü sen vazgeçtiğinde, onlar da senden vazgeçecektir. Unutma: hayata hayallerle tutunabilirsin.”

9.Kendiniz gibi düşünen insanlarla zaman geçirin!

Kurduğunuz hayaller olsun ilgi alanlarınız olsun mutlaka bu konularda sizinle ortak düşüncelere sahip insanlarla karşılaşacaksınızdır. Eğer karşılaşmadıysanız bir an önce onları bulun. Sizin gibi düşünen, aynı amaçları olan genç ve hırslı pek çok insan var.
Kader birliği yapacağınız insanları bulmak için şu yaşadığınız an, hiç de geç değil!

10.Ne istediğinizi bilin.

Hayatta başarılı olan çoğu insanın belki de sahip olduğu en büyük meziyet ne istediklerini bilmeleridir. Bu bilince sahip biri etrafına aldırmadan başarılı olmak için o yolda ilerler. Ne istediğini kısa sürede bulan insanlar maymun iştahlı olmanın başarısızlığını ve çaresizliğini asla yaşamayacak olanlardır. Hedefe giden yolda yapılan hatalar, alınan yaralar bu kişiler için hiç de “bana mısın” demez. İnsan daha da güçlü çıkar bunların içinden ve bu yolda daha cesur ilerler. Bu sebeptendir ki, bilinmezliğin kalp sancısıyla dolaşanları zayıf bulurlar. Hedeflerine ulaştıklarında da, misyonlarını tamamlayıp oturmazlar. Bir sonraki adım, daha büyük bir hedefe odaklanmış bir şekilde yepyeni bir savaşa girmektir. Ne istediğini bulamamış insanlara kıyasla daha az yorulur bu insanlar. Enerjilerini harcayacakları yerlere nokta atışı yaparlar.
1-0 önde başlamaları bu yüzden işte…

Kobi-Line Haber Merkezi
05.10.2016