Yatırımcının Yüzünü Güldüren Tebliğ Değişikliği!

Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Ekonomi Bakanlığının Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına ilişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği’nde Enerji yatırımlarında aranan “ekipmanların aynı işletmede veya OSB’de bulunması zorunluluğu”, “aynı il” olarak güncellendi. Öte yandan sözleşmeli yetiştiricilik de kapsama alındı. Ayrıca finansal kiralamada devir işlemi artık yatırım teşviki kapsamında yapılabilecek.

Enerji Verimliliği Kanunu kapsamına giren işletmeler için ilgili mevzuat hükümlerini yerine getirmiş olmaları koşulu aranacak. Yatırımın tamamlanmasını müteakip, söz konusu yatırımın belirlenen kriterleri sağlayıp sağlamadığı hususu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından talep edilen ve yatırımcı tarafından sunulan bilgi ve belgelere istinaden yapılacak hesaplama ve yerinde yapılacak fiziki inceleme neticesinde düzenlenecek gerçekleşme raporu ile tespit edilecek ve Bakanlığa bildirilecek.

Teşvik belgeleri kapsamında yapılacak yatırım cinsleri komple yeni, tevsi, modernizasyon, ürün çeşitlendirme ve entegrasyondan oluşacak. Komple yeni, tevsi, modernizasyon ve ürün çeşitlendirme cinslerindeki yatırımların aynı il sınırları içinde bulunması gerekecek. Daha önce bu yatırımların aynı işletmede veya aynı organize sanayi bölgesinde olması koşulu vardı. Belge kapsamı yatırımın bir bölümünün organize sanayi bölgesi içinde bir bölümünün ise dışında olması durumunda, organize sanayi bölgesi dışında geçerli olan destekler uygulanacak.

Tebliğle entegre hayvancılık yatırımlarında aranacak kriterler yeniden düzenlenirken, et yönlü ve damızlık kanatlı yetiştiriciliği yatırımlarında sözleşmeli yetiştiricilik de dikkate alınacak. Teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarında veya belgede kayıtlı diğer bilgilerde değişiklik olması halinde, yatırımcı tarafından revize gerekçesi veya ilgili bilgi ve belgeler ile birlikte teşvik belgesini düzenleyen merciye müracaat edilerek teşvik belgesinin revizesi talebinde bulunulacak. İlgili merci tarafından yapılacak değerlendirme neticesinde gerekçesi uygun bulunan teşvik belgeleri revize edilebilecek.

Finansal kiralama işlemine ise konu makine ve teçhizatın başka bir yatırımcıya devrinin talep edilmesi halinde, finansal kiralama şirketi, devredecek yatırımcı ve devralacak yatırımcının birlikte başvurusu üzerine yeni sözleşmeye istinaden devir işlemi gerçekleştirilebilecek. Devir sonucu yatırımın bütünlüğünün bozulması halinde devredecek yatırımcının teşvik belgesi iptal edilecek. Ayrıca, yeni yatırımcının teşvik belgesinde kayıtlı destek unsurlarının, ilk yatırımcının yararlandığı destek unsurlarından daha düşük olması veya destek unsurunun hiç bulunmaması durumunda fazladan yararlanılan destekler ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınacak.

Teşvik belgesi kapsamında temin edilmiş olan taşınır ve taşınmaz malların tamamı veya bir kısmı, finansal kiralama şirketi tarafından bizzat kiracıdan satın alınarak da finansal kiralama işlemine konu edilebilecek. Yatırım tamamlama vizesi için istenecek belgelerde yer alan hususlar daha önceki kararlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin tamamlama vizesi işlemlerinde de uygulanacak.

Projelerin değerlendirilmesinde gereken başvuru kriterleri, müracaatların nereye ve nasıl yapılacağı, başvuruların nasıl değerlendirileceği gibi sorularınıza cevap almak ve devlet destekleri hakkında daha detaylı bilgi almak için uzmanlarla işbirliği yapmanız sizin yararınıza olacaktır.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Çalışan Kesime Can Suyu Olacak Düzenleme!

Milyonlarca çalışanın yüzünü güldürecek müjdeli haber Maliye Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre milyonlarca çalışanın maaşını artıracak düzenleme için düğmeye basıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın bakanlara; “Vatandaşlara dokunacak icraatlar yapın,” talimatı doğrultusunda; Maliye Bakanlığı, çalışanların maaşlarında artış sağlayacak vergi dilimleri ile ilgili düzenleme için çalışma başlattı.

Maaşlarda yapılacak düzenleme için ilk değişiklik verginin düşürülmesi ya da belli rakama kadar olan maaşlardan hiç vergi alınmaması olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar ile yaptığı toplantıda 180 günlük eylem planı dâhil yapılacak tüm proje ve icraatlarının vatandaşın hayatını kolaylaştıracak cinsten olması gerektiğini belirtmişti. Başbakan Binali Yıldırım’da Bakanlar Kurulu toplantısında Maliye Bakanı Naci Ağbal’a, “Vatandaş lehine olacak düzenlemelere odaklanın,” şeklinde açıklamada bulundu.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında da bu konu gündeme getirildi. Çalışanların maaşlarından alınan vergiler ile ilgili bir çalışma yapıldığı bilgisi verildi. Bu kapsamda 2 alternatif üzerinde duruluyor. Bunlardan ilki maaşlardan alınan verginin ilk diliminin % 15’ten % 10’a düşürülmesi şeklinde. Bu, bütün çalışanların maaşında bir artış sağlayacak. İkinci formül ise belli rakama kadar olan maaşlardan hiç vergi alınmaması bu rakamın ne olacağına ilişkin de alternatifli çalışmalar sürüyor.

Üzerinde ağırlıklı olarak durulan ise asgari ücretin brüt tutarı yani yaklaşık bin 800 lira civarı. Bu alınmadığı takdirde çalışanların maaşı toplam bin 600 lira civarında artış göstereceği söylendi. Henüz bu alternatiflerden hangisinin hayata geçirileceği belirlenmedi. Maliye Bakanlığı, söz konusu alternatifler ile ilgili gerekli hesaplamaları yapıyor. Çalışmalar şimdiden milyonlarca çalışanın yüzünü güldürecek cinsten.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

KOSGEB’in Bu Yeni Atılımı KOBİ’leri Sevindirecek!


KOBİ’lere yeni imkânlar oluşturacak önemli bir görüşme gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’nun Bahreyn’de yürütmüş olduğu çalışmalar kapsamında, KOSGEB aracılığı ile Bahreyn ve Türkiye arasında ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi amacıyla iş birliği kararı alındı. İki ülke arasında yapılacak iş birlikleri neticesinde Bahreyn ve Türkiye KOBİ’leri arasında yeni iş imkânları oluşturulacak.

Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)’nun Bahreyn Krallığı Direktörlerinden Dr. Hashim Suleiman Hussein 20.07.2017 tarihinde KOSGEB’e bir ziyarette bulundu. KOSGEB Başkan Yardımcısı Recep Ali ERDOĞAN tarafından kabul edilen Dr. Hussein, temel amacı gelişmekte olan ve ekonomisi geçiş aşamasında bulunan ülkelerin sanayileşmesine katkı sağlamak üzere UNIDO’nun Bahreyn’deki faaliyetleri kapsamında, KOSGEB ile iş birliği yapmak istediklerini ifade etti.

UNIDO Bahreyn Yatırım ve Teknolojiyi Destekleme Ofisi (ITPO) Direktörü Hussein, ofisin yatırım ve teknoloji anlaşmalarına aracılık etmesinin, ülkeler arası kalkınma dengesizliklerinin azaltılmasına da katkı sağladığını belirterek, inkübasyon sistemi, teknoloji tabanlı girişimci ve yatırımcının eşleştirilmesi, danışmanlık ve teknoloji bağlantılarının kurulması, tam teşekküllü ortak girişimlerin geliştirilmesi, iş planı hazırlama ve finansal bağlantılar yoluyla girişimcilere yardım sağlanması konularında uzmanlaştıklarını söyledi.  58 ülkede mukim ITPO Ofisleri arasındaki ağ alt yapısından bahseden Dr. Hussein, bu ağ vasıtası sayesinde, KOBİ’ler için mali destek ve bağlantılarıyla,  yatırım ve teknoloji transferinin teşvik edildiği şeklinde açıklamada bulundu.

KOSGEB yapılanması ve KOBİ Destek Mekanizmalarından bahseden Başkan Yardımcısı Recep Ali Erdoğan, KOSGEB olarak dost ve kardeş ülke Bahreyn ile iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi, bağların güçlendirilmesi ve KOBİ’lerin kalkındırılması için iş birliğine açık olduklarını söyledi. Ayrıca UNIDO gibi bir teşkilatın şemsiyesi altında ITPO altyapısını kullanarak İpek Yolu üzerinde bulunan ve hammadde açısından zengin kaynakları olan bölge ülke KOBİ’lerinin, Türk KOBİ’leri ile bir araya getirilmesinden, ortak yatırım ve iş birliği imkânları sunulmasından duyacağı memnuniyetini de ifade etti.

Türkiye – Bahreyn arasında gerçekleşen görüşmelerde, iş birliği platformunun oluşturularak bir an önce çalışmalara başlanması konusunda karar alındı. Çalışmalar sonuç verirse KOBİ’lere yeni yatırım ve iş imkânları için fırsatlar yaratılacak.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

İthalat Azalacak Türkiye Kazanacak!


Yakın zamanda kabine değişikliğiyle göreve getirilen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın açıklamasını yaptığı, yeni tarımsal destekleme modeli üretim desteğini artırma, ithalatı azaltma sinyali verdi. Bu konuda Bakan Eşref Fakıbaba’nın, pamuk örneğinden yola çıkarak, “Pamuk bizim ürettiğimiz bir ürün ve yeterli gelmiyor, ithal ediyoruz, o zaman pamuk desteklensin ki dışarıdan ithal etmeyelim” sözleri bu düşünceleri destekledi. Türkiye’de üretilmesine rağmen yeterli gelmeyip yurt dışından ithal edilen başlıca ürünler arasında, pamuk önde gelen sıralarda.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan belirlemelere göre, bu yılın beş aylık döneminde 1.18 milyar dolarlık pamuk ve pamuk ipliği ithalatı yapılmasına rağmen, ihracat 736 milyon dolarda kaldı. Yine yağlı tohum ve meyvelere 916,1 milyon dolar ödenmesine rağmen, ihracatın 127,9 milyon dolarda kalması dikkatlerden kaçmadı. Yurt dışından getirilen başlıca ürünler arasında hububat da yer alıyor. Buna göre söz konusu dönemde hububat ithalatı 608,8 milyon dolar olmasına karşılık ihracatı 53,2 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Canlı hayvanlara 451,2 milyon dolar ödenirken, bu kalemden Türkiye’nin kazancı sadece 13,4 milyon dolar. İthal faturası yüksek ürünlerden biri de gübreler. Bu üründe 664,7 milyon dolar ithalat, 66,2 milyon dolar ihracat gerçekleşti. Öte yandan üretici ve tüketicinin rahatlayacağı yeni bir tarımsal destekleme modeli üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, Türkiye’nin verimli tarım arazileriyle dünyanın en önemli gıda üretim merkezlerinden biri olduğunu ifade etti. Ülkenin tarım alanlarını daha iyi değerlendirebilmesi için üretici ve tüketicilerle daha fazla iş birliği yapmayı planladıklarını ifade eden Fakıbaba, bu anlamda kısa sürede önemli çalışmalara imza atmayı hedefledikleri şeklinde açıklamada bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile yapacakları çalışmalara ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarına dikkat çeken Fakıbaba, kısa süre içerisinde tarım, hayvancılık ve gıda alanında yeni düzenlemelere gideceklerini duyurdu. Öncelikli olarak tarımsal desteklemeler üzerinde durulacağına dikkati çeken Bakan Fakıbaba, şunları söyledi: “Desteklemelerde düzenlemelere gidilecek. Örneğin, ürün ülke için çok elzem bir üründür fakat çiftçi ürettiği zaman zarar ediyordur onun için devlet destek verir. O ürünün kalitesini ve miktarını artırır. Eğer böyle bir ürün yoksa desteğin de olmaması lazım. Örneğin pamuk bizim ürettiğimiz bir ürün ve tüketime kâfi gelmiyor, dışarıdan ithal ediyoruz. O zaman pamuk desteklenecek ki dışarıdan ithal etmeyelim. Yeni bir destekleme modeli çıkacak, bu modelde çiftçi de üretici de tüketici de rahatlayacak, bu konuda kapsamlı çalışma yapılıyor.” Göreve kısa süre önce geldiğini hatırlatan Fakıbaba, “Bu kadar sürede ancak bu kadar açıklama yapıyoruz. İnanıyorum yavaş yavaş çok daha iyi olacak” şeklinde açıklamada bulundu.

Bakandan Besiciye Destek Müjdesi

Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların temsilcileriyle sık sık bir araya gelerek yürütülecek çalışmalara ilişkin fikir alışverişinde bulunacaklarını aktaran Bakan Fakıbaba, mümkün olduğunca üreticilerle de yüz yüze görüşeceğinden de bahsetti. Verilen görevi en iyi şekilde yürütmek için özellikle çiftçi ve besicilerin desteğine daha fazla ihtiyaç duyduğunu anlatan Fakıbaba, “İş birliği yaparak çalışacağız” dedi. Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Aykut Yenice ise Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yemeklerde israfı önlemek için “Lokantalarda ve lüks otellerde müşteriye sunulan yemek porsiyonlarını küçültelim” önerisinin hem fiyatlara hem de tezgâhlara olumlu bir şekilde yansıyacağını belirtti. Yenice, “Et girdilerimizin yüksek olduğunu düşünürseniz, porsiyon küçültmemiz, fiyatları da revize etmemizi gündeme getirebilir” dedi.

Tarıma Destek Verilsin Sulu Tarıma Geçilsin

Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Danışma Kurulu Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, tarımsal destek ödemelerinin hızlandırılmasına ve sulama kanallarının biran önce bitirilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bu konuda 1 milyon 60 bin hektarlık alanın sulanabileceği bir eylem planı bulunduğuna işaret eden Bedirhanoğlu, “Sulama kanalları toplulaştırma işlemleri hızlandırılmalı, kalanları ihale edilerek sulu tarıma geçilmeli bu aslında en önemli konulardan biri. GAP projesi bölgeler arası gelişmişlik farkını giderebilecek en önemli projeydi. Sulama kanalları konusu da önemli ancak yavaşladı. 2015 de bitirilmesi hedeflenmişti, ancak halen çözülemedi. İlerlemesi en önemli konu çünkü bölgenin en önemli girdisi tarım, ekilebilir toprak alanı yüzde 25 olurken, bazı illerimizde bu oran yüzde 50’ler civarında. Sulu tarıma geçilirse muazzam bir zenginlik yaratılır” şeklinde konuştu.

Üretim İçin Hayvancılığa Verilen Destek Artacak

Gıda ve Tarım Uzmanı Bekir Yıldız, Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatında önemli yer tutan kalemleri, bitkisel yağlar, bakliyat grubu ve karma yem hammaddeleri ile canlı hayvan ithalatı olarak sıraladı. Bekir Yıldız, “Bu kalemler en çok döviz aktardığımız ithal ürünler” dedi. Ancak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı tarım-gıda konusunda en çok meşgul eden ürünün kırmızı et fiyatları olduğuna Dikkat çeken Bekir Yıldız, “Kurban ibadetiyle de doğrudan ilişkisi olan canlı hayvan ve et fiyatları ister istemez Bakanlığı bu konuya daha çok odaklanmaya zorlayacaktır. Bu nedenle hayvancılığa verilecek desteklerin artırılmasını istiyoruz. Ancak bu destek tahmin ediyoruz, besicilerden çok, yetiştirici dediğimiz ve kırmızı et değer zincirinde besicilerden önceki halkayı oluşturan, damızlık hayvan işi yapan çiftçilere yönelik olacaktır. Çünkü etteki temel sıkıntı küçük aile işletmelerinin zayıflaması. Bu zayıf halka besicilerin talep ettiği genç dana arzını sağlayamıyor. Yine hayvansal üretimi destekleyecek tamamlayıcı bir kalem olarak kaba yem üretimine verilen desteğin de artmasını bekleyebiliriz” değerlendirmesinde bulunurken hayvancılığa verilecek desteklerin önemini vurguladı.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Ar-Ge ve İnovasyon Projelerine Teşvik Yağıyor!

KOBİ’lere sunulan destekler sınır tanımıyor. KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar-Ge kapasitesinin yükseltilmesi amacıyla destek programı yürüten KOSGEB, işletmelere hibe ve geri ödemeli olmak üzere ekonomik destek veriyor. Türkiye’nin kalkınması için bir kaldıraç görevi görecek Ar-Ge ve inovasyon, çeşitli devlet kurumları tarafından uygulanan destek mekanizmalarıyla geliştiriliyor. İşletmelerin kötü gün dostu KOSGEB, KOBİ’lerde Ar-Ge kültürünün oluşturulması ve yenilikçi faaliyetlerin desteklenmesi için “Ar-Ge ve İnovasyon Programı” uyguluyor. İnovatif fikirlere sahip girişimcilerle, yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ’leri destekleyen program, işlik, kira, personel gideri gibi pek çok kalemde hibe ve geri ödeme desteği sağlıyor. Böylece, yeni ürün, yeni süreç, bilgi, hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi için Ar-Ge ve inovasyon projelerinin desteklenmesi suretiyle katma değerli üretimin önü açılıyor.

Ar-Ge ve İnovasyon Programı’ndan Ar-Ge ve inovasyon konularında projesi olan işletmeler ve girişimciler yararlanabiliyor. Bu programla, işletmelerin ve girişimcilerin; yeni bir ürün, süreç, hizmet üretilmesi, geliştirilmesi, iyileştirilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi veya maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi gibi konulardaki Ar-Ge ve inovasyon niteliği taşıyan projelerine destek veriliyor. İşletmenin aynı anda sadece bir Ar-Ge ve inovasyon projesi destekleniyor. İşletme, projesini tamamlaması halinde yeni bir proje sunabiliyor. Ancak iki projesi arka arkaya başarısız tamamlanan veya sonlandırılan işletmenin bu program kapsamında yeni başvurusu alınmıyor. Program süresi en çok 24 ay olurken, kurul kararı ile 12 aya kadar ek süre verilebiliyor.

Programın detayları, işlik ve kira desteği, makine teçhizat desteği, personel giderlerinin karşılanması ve projenize verilecek hibe, destekler hakkında bilgi almak için uzmanlarla iletişime geçmeniz sizin yararınıza olacak ve işlerinizi kolaylaştıracaktır.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Bakanlıktan Özel Sektöre Tam Destek!


İhracatçıların farkındalığını artırmak için Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci teşvik ve desteklerle ilgili Bakanlığının uzman kadrolarının firmaları ziyaret ederek bilgilendirme yaptığını ifade ederek, “Çok verimli ve güzel bir çalışma olacağına inanıyoruz,” dedi. Ekonomi Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Nihat Zeybekci, Bakanlığının firma ziyaretlerine ilişkin değerlendirme yaptı. Zeybekci, yatırım teşvik sisteminde ciddi iyileştirmeleri hayata geçirdiklerine işaret ederek, ihracata yönelik devlet yardımları için ayrılan bütçenin 2017’de yaklaşık 3 katına çıkarıldığının müjdesini verdi.

En ideal yatırım teşvik sistemini dünya ile konuştuklarını aktaran Nihat Zeybekci, Türkiye’nin serbest ve tercihli ticaret anlaşmalarında çok iyi seviyeye geldiğini vurguladı. Teşvikler ve desteklerle ilgili ihracatçının farkındalığını artırmak için uzman kadrolarının, firmaları ziyaret ederek bilgilendirme yaptığını belirten Nihat Zeybekci, “Çok verimli ve güzel bir çalışma olacağına inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Özel sektörün sağlam adımlarla büyüyerek üretim ve ihracatını artırmasını sağlamak için Bakan Nihat Zeybekci’nin talimatıyla Türkiye genelinde firmaları tek tek ziyaret ederek verdiği destekleri anlatan Bakanlık yetkilileri, ilk aşamada üç ilde 244 şirketi ziyaret etti. İlk ziyaretler nisan, mayıs ve haziranda Denizli, İzmir ve Ankara’daki firmalarla gerçekleştirilirken, şirketlere Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen desteklerin doğrudan anlatılması ve firmaların ihracat, ithalat, yurt içi/yurt dışı yatırım, serbest bölge ve ürün güvenliği denetimi konularında karşılaştıkları sorunlara çözüm getirilmesi hedefledi.

Ekonomi Bakanlığının mal ve hizmetlerde ilk defa ihracat yapmayı planlayan, yurt dışında kalıcı olmaya çalışan ve marka gücünü artırmayı hedefleyen şirketlere yönelik nakdi destekleri ve ihracat yapmak amacıyla girdi ithal eden üreticilere vergi muafiyeti sağlayan Dahilde İşleme Rejimi de bu kapsamda şirket temsilcilerine yüz yüze aktarılıyor. Ziyaretlerde ayrıca Bakanlık tarafından ithalatta uygulanan politikalar, ürün güvenliğine yönelik alınan tedbirler hakkında da bilgi veriliyor.

Bu kapsamdaki ikinci çalışma Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez başkanlığında 100 kişiden oluşan bir heyetle 28-29 Temmuz’da Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kilis ve Kahramanmaraş’taki 217 firmanın ziyaret edilmesiyle gerçekleştirilecek. Bu ziyaretler, Genel Müdür başkanlığındaki 19 farklı çalışma grubu tarafından her bir ilde eş zamanlı olarak yapılacak.

Her bir çalışma grubunda yer alan İhracat Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından, Dâhilde İşleme Rejimi, ihracata yönelik devlet destekleri ve uygulamaları, İthalat Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından, ithalatta uygulanan ticaret politikası savunma araçları, ilave gümrük vergileri ile telafi edici vergi uygulamaları, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından firmaların bulunduğu iller bazında “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar” kapsamında uygulanan destekler, Serbest Bölgeler, Yurt dışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından serbest bölgeler, yurt dışı müteahhitlik ve müşavirlik faaliyetleri, çeşitli hizmet sektörlerine yönelik uygulamalar, Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından Bakanlığımızca yürütülen ürün güvenliği uygulamalarıyla genel olarak ürün belgelendirmeleri, teknik engeller ve bazı tarım ürünleri ihracatında ticari kalite denetimleri hakkında ziyaret edilen firmaların temsilcilerine konu hakkında bilgi verilecek.

Ziyaretlere İhracatçı Birlikleri, ticaret ve sanayi odası yönetim kurulu başkanları ve üyeleri de iştirak ederken, şirket bilgilendirme ziyaretleri, yılsonuna kadar diğer bölgelerdeki illere yönelik devam edecek. Bakanlıkça bu kapsamda bu yılsonuna kadar 30 ilde bin 500’e yakın şirketin ziyaret edilmesi planlanıyor. Bu çalışmalar kapsamında verilecek teşvik ve desteklerde artış olması bekleniyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Ev Hanımlarını Ekonomiye Kazandıracak Teşvik Geldi!

Kendi işini kurmak isteyen ev hanımlarına müjdeli haber geldi. Ev hanımlarının emeklerinin ticarileştirilmesi için çalıştıklarını vurgulayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bakan Bülent Tüfenkci, “Danışman desteğiyle onları bir araya getireceğiz. Markalar oluşturmaları için bazı vergilerden muaf tutarak teşvik edeceğiz. Satış aşamasında da şirketlerle ve marketlerle anlaşmalarını sağlayacağız” diyerek ev hanımlarının bu konuda destekçisi olacaklarını ifade etti.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, üretici ve tüketiciyi etkileyecek, ticareti artırmaya yönelik yeni hayata geçirecekleri teşvikleri ve yol haritasını anlattı. Ev hanımlarının emeklerinin ticarileştirilmesi ile ilgili ciddi bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Ev hanımlarına yönelik projeler hakkında açıklama yapan Bülent Tüfenkci: “Mesela kadın kooperatiflerini destekleyici çalışmalarımız var. Özellikle ev hanımlarının bir araya gelerek oluşturdukları emeklerinin ticarileşmesi noktasında ciddi bir projemiz var onu yakında sunacağız,“ dedi.

Bülent Tüfenkci, projenin işleyiş şekli hakkında ise; “İki aşamada gerçekleştireceğiz. Birincisi danışman desteğiyle ev hanımlarını bir araya getireceğiz. Diyelim ki bir köyde marka oluşturmak istiyoruz. Reçelleri çok iyi veya oyaları, iğne işleri iyi, onları bir araya getirip küçük bir destek vererek hem satış aşamasında çeşitli büyük şirketlerle marketlerle anlaşmalarını sağlayacak hem de yerel ürünlerini o köyün markasını biz devreye girerek danışmanlarımız aracılığıyla halka duyuracağız. Vergisel avantajlarla onları bazı vergilerden muaf tutarak teşvik etmek istiyoruz. Diyelim ki konusuna göre, kayısı kurusu şekerini yapıyorsa, bunların fuarının düzenlenmesi ve ticaretine teşvik edeceğiz. Süreci danışmanlar ve denetmenlerle ilerleteceğiz. Kooperatiflerin önündeki en büyük engel denetlenmemesi; Türkiye’nin kooperatif çöplüğüne de dönmesini istemiyoruz. İlçe bazında kooperatifler olabilir. Birçok faaliyet yapılabilir. Üyeleri onlara yönlendireceğiz, yeni kooperatif kurmak yerine. Ana sözleşmelerini bizler hazırlayacağız. Onlar bir araya gelip üretim yapacaklar. Tıpkı Fransa ve Hollanda’da olduğu gibi,” Şeklinde açıklamada bulunarak detaylar hakkında bilgi verdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

KOSGEB Desteğiyle Üretim Tesisi Kurdu

Türkiye’de bir ilke imza atan Kocaeli Üniversitesi Teknopark AŞ’de faaliyet gösteren bir şirketin kurucusu Biyolog Esra Serbes, ürettiği siyah asker sineği larvalarıyla organik atıkların doğaya geri dönüşümünü sağlıyor. Biyolog Esra Serbes: “Projemizle organik atıklar siyah asker sineği larvasına, larvalar da yediğimiz kanatlı hayvan ya da deniz ürünü gibi başka canlılara yem oluyor. Bunun dışında süreç içerisinde bir de organik gübre elde etmiş oluyoruz. Ne iş yapıyorsun diye soranlara bazen ‘sinekten protein çıkarıyorum’ diyorum,” şeklinde açıklamada bulundu.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) aldığı destekle üretimini gerçekleştirdiği Hermetia illucens (siyah asker sineği) larvalarıyla organik atıkların geri dönüşümünü sağlıyor. Sinek larvalarından su ürünleri ve kanatlı çiftlik hayvanlarına protein oranı yüksek yemle organik gübre üreten Biyolog Esra Serbes, Kocaeli ye ve ülke ekonomisine katkı sunmayı hedefliyor. Bu yöntemle balık unu ve soyaya alternatif oluşturan Serbes, ekolojik döngüye de katkı sunuyor.

Esra Serbes yaptığı açıklamada, evlerinin bodrumunda başlattığı üretimi, KOSGEB’in Ar-Ge ve İnovasyon Programı kapsamında aldığı 500 bin liralık destekle oluşturduğu yaklaşık 150 metrekarelik serayla konteynerden oluşan üretim tesislerinde sürdürdüğünü ifade etti. Projenin ilk örnek üretim aşamasında sona yaklaştığını belirten Esra Serbes, yılsonuna kadar endüstriyel üretime geçip günlük ortalama 3 ton atığın geri dönüştürülmesini planladığını söyledi.

“Atığı problem olarak görüyoruz ama aslında geri dönüşümü sağlanan atık besin kaynağı.” diyen Serbes, TÜBİTAK Marmara Teknokent yürütücülüğü ile Kadın ve Demokrasi Derneği iş birliğinde gerçekleştirilen “İnovasyonda Kadın” temalı yarışmada başarı ödülü de kazandıran projesine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Projemizle organik atıklar siyah asker sineği larvasına, larvalar da yediğimiz kanatlı hayvan ya da deniz ürünü gibi başka bir canlıya besin kaynağı oluyor, bunun dışında süreç sonunda bir de organik gübre elde etmiş oluyoruz. Organik atıklar geri dönüştürülüyor, sonrasında da katma değer üretebilecek, çevre dostu, alternatif protein kaynağı diğer bir ürüne dönüşüyor. Normalde protein kaynakları balık unu üretimi şeklinde yapılıyor. Balık unu üretimi için ise okyanuslardan deniz canlıları alınıyor, bunların içinden bir bölümü işe yaramadığı için geri bırakılıyor ama bunların da çoğu ölmüş oluyor. 1 kilogram balık üretmek için 20 kilogram balık öğütülerek balık ununa dönüştürülüyor. Yiyebileceğimiz balığı, yine bizim yiyeceğimiz başka bir balığa çiftliklerde yem yapmış oluyoruz. Bu da çoğu deniz canlısının soyunun tükenmesine sebep oluyor. Aynı zamanda maliyeti yüksek ve çevreye çok zararlı bir üretim sürecinden bahsediyoruz. Alternatif olarak soya var. Bunların hepsi ithalata bağımlı ürünler.”

Siyah asker sinekleriyle geliştirilen sistemin organik atıkların geri dönüşümünü sağlayarak kullanılabilir hale getirdiğini, yem ihtiyacını karşılamasıyla sürdürülebilir ve ekolojik özellikte olduğunu dile getiren Serbes, sistemin ABD, Kanada, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika, İsrail, Hollanda ve Almanya’da kullanıldığını ancak Türkiye’de şirketlerinin bir ilk olduğunu vurguladı.

Esra Serbes, “Önce evde denedim, bodrumda gizli gizli üretim yaptım. Bir keresinde bütün tavuk bıraktım, ertesi gün kokudan endişeyle kapıyı açtığımda tavuk yoktu. Az da olsa atıklardan kaynaklanan bir koku oluyor, komşular kokunun kaynağını araştırıyordu. Ne iş yapıyorsun, diye soranlara bazen ‘Sinekten protein çıkarıyorum’ diyorum. Aslında en güzel tepki anneannemden gelmişti. Hüzünlü bir şekilde ‘Kızım yurt dışına da gittin onca sene okudun, iki yabancı dilin var. Hiç mi iş bulamadın da sinek üretiyorsun,’ dedi.” Diyerek işiyle ilgili karşılaştığı ilginç tepkileri dile getirdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Teknoloji Üreten KOBİ’lere KOSGEB’den Tam Destek!

Her geçen gün hızla gelişen teknolojiye ayak uydurmak, teknolojinin sunduğu imkânlardan kolaylıklardan KOBİ’lerin de yararlanmasını ve gelişen çağda işletmelerinde yüksek teknolojiyle üretim yapmalarını hedefleyen KOSGEB KOBİ’lerin orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında işbirliği yapmalarını amaçladıkları yeni bir destek programını hayata geçiriyor. Proje kapsamında KOBİ’lere üst limiti 1,5 milyon lira olacak şekilde destek verilecek.

İşbirliği Güç Birliği Destek Programı’nın startı verildi. 6 aydan 24 aya kadar verilecek destek programıyla KOBİ’lerin işbirliği-güç birliği anlayışıyla bir araya gelmesi hedefleniyor. Proje kapsamında KOBİ’lerin ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuvar, ortak imalat, ortak hizmet sunumu gibi konularla orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretim yapması hedefleniyor.

Programa başvuru yapacak KOBİ’lerin ortaklık modelleri için de bazı şartlar aranıyor. Buna göre, proje ortağı işletmeler mevcudiyetlerini koruyarak kurulacak işletici kuruluşa ortak olacak. Proje ortağı işletmelerin bir kısmı ya da tamamı kendilerini feshederek kurulacak işletici kuruluşa dâhil olacak. Ya da proje ortağı işletmelerin bir kısmı kendilerini feshederek ortaklardan birinin bünyesinde birleşmesi gerekecek. Ayrıca, proje başvurusunda, işbirliği-güç birliği amacı ile en az 5 işletmenin bir araya gelmesi şartı aranacak. Projenin, orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında gerçekleştirilecek olması durumunda ise en az 3 işletmenin bir araya gelmesi yeterli olacak.

Proje kapsamında KOBİ’lerin hammadde, ara mamul, mamul, lojistik ve diğer hizmetleri daha hızlı ve ucuz tedarik edebilmeleri için ortak tedarik, üretim ve hizmet sunumu yapmaları konusunda desteklenecekler. KOBİ’lerin ürün ve hizmet kalitelerini yükseltmek, ulusal ve uluslararası pazar paylarını artırmak, marka imajı oluşturmak, uluslararası pazarın ihtiyaçlarına cevap vermelerini sağlamak amacıyla ortak pazarlama yapmaları teşvik edilecek.

Yine program kapsamında destek üst limiti ise 1 milyon lira olarak belirlendi. Bu tutarın 300 bin lirası geri ödemesiz olacak. Orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanlarındaki ortak imalata yönelik projeler için ise destek üst limiti bir milyon 500 bin olarak belirlendi. Bu tutarın da 300 bin lirası geri ödemesiz olacak. Bu destekler bölgelere göre de değişiklik gösterecek.

Firmaların ürün ve hizmet standartlarını geliştirmeleri amacıyla ortak laboratuvar da desteklenecek konular arasında. Bunların yanı sıra müşteri istekleri ve pazarın talebi doğrultusunda ürün ve hizmet geliştirmeleri, ürettikleri ürün ve hizmetleri yeni pazarlara sunmaları amacıyla ortak tasarım ve maliyet düşürücü ve rekabet avantajı sağlayıcı nitelikteki projelerle orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında ortak imalata yönelik gerçekleştirilecek projeler desteklenecek.

Bu destek hakkında daha detaylı bilgi almak ve proje yazım süreçlerinizi kolaylaştırmak için uzmanlarla iş birliği yapabilirsiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

KOBİ’lere Can Simidi Niteliğinde Kredi!

Doğal afetlerin birçok KOBİ’yi olumsuz etkilediği açıkça ortada. Bu olumsuzlukların en aza indirgenebilmesi için bir süredir çalışmalar devam ederken KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt’un yaptığı açıklama KOBİ’lerin yüzünü güldürdü.  Acil Destek Kredisi Faiz Desteği Programı kapsamında, Trabzon’un Beşikdüzü ve Vakfıkebir ilçelerindeki sel felaketinden etkilenen KOBİ’lere, gerekli koşullar sağlandığı takdirde 50 bin lira üst limitli finansal destek sağlanacak ve kredi faizi KOSGEB tarafından finanse edilecek.

Sel, su baskını, zelzele, büyük kuraklık, anormal şiddette fırtına, genel grev, yangın, halk hareketleri ve terör gibi doğal afetlerden zarar gören KOBİ’ler için “Acil Destek Kredisi” programını geliştirdiklerini belirten Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, söz konusu nedenlerle mağdur olan işletmelere geçen yıl kredi faiz desteği vermeye başladıklarını söyledi. Cevahir Uzkurt, doğal afetlerden etkilenen KOBİ’lerin yaralarını sarmaya çalıştıklarına işaret ederek, “Acil Destek Kredisi’nden şu ana kadar 591 işletme faydalandı, 57,5 milyon lira kredi hacmine ulaşıldı ve 14,5 milyon lira faiz tutarı KOSGEB tarafından finanse edildi,” şeklinde açıklamada bulundu.

Daha önce Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki terör mağduru KOBİ’lerin Acil Destek Kredisi’nden yararlandığını anımsatan Cevahir Uzkurt, “Şimdi de Trabzon’un Beşikdüzü ve Vakfıkebir ilçelerinde sel felaketinden etkilenen ve bu durumu kaymakamlık tarafından belgelendirilen KOBİ’lere, uygun şartlarda finansal destek sağlanacak. İşletmenin, kredi programı kapsamında bankaya yaptığı başvurunun kabul edilmesi ve kredi kullandırılması durumunda faiz bedeli KOSGEB tarafından karşılanacak.” diye konuştu.

Ayrıca KOBİ’lerin Acil Destek Kredisi Programı kapsamında bankadan kullanabileceği kredi üst limitinin 50 bin lira olarak belirlendi.  Acil Destek Kredisi kapsamında teminat sorunu yaşayan KOBİ’ler Kredi Garanti Fonu AŞ’ye de başvurabilecek. Fiilen faaliyet göstermeyen, KOSGEB’e kayıtlı olmayan ve güncel KOBİ beyannamesi bulunmayan, 2016 ve bu yıl Acil Destek Kredisi faiz desteğinden faydalanan, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen desteklenebilecek sektörlerde faaliyet göstermeyen ve desteklerden yasaklanan işletmeler söz konusu programdan yararlanamayacak.

Acil Destek Kredisi desteğine başvurmak isteyen KOBİ’lerimiz, programa ilişkin detayları öğrenmek için bir danışmanla işbirliği yapabilirler.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com