Hukuk Fakültesi Öğrencisinin Solucan Gübresi Hikâyesi!

Kızıltepe ilçesinde yaşayan Kurul, çevresindekilerin “solucan ne ki gübresi ne olsun”, “mide bulandırıcı iş” sözlerine aldırmadan başladığı solucan gübre üretimi işini büyütüp geliştirdi.  Önce kendi tarlaları için evlerinin altındaki depoda oluşturduğu tesiste, yaklaşık 1 yıl önce solucan gübresi üretmeye başlayan Kurul, işini büyüterek, 50 bin olan solucan sayısını yaklaşık 2 milyona yükseltti. Aylık 5 ton gübre üretimi gerçekleştiren Kurul, talebe göre üretim miktarını artırmak istiyor. Kurul yaptığı açıklamada, artan hastalıklar üzerine bir araştırma yaptığını, kimyasal gübreden kaynaklanan hastalıkların son zamanlarda çoğaldığını belirlediğini söyleyerek, organik gübrenin toprak, bitki ve insana faydalarının olduğunu söyledi. Toprağı çok sevdiğini, toprağın yeniden eski haline gelmesi için çalıştığını ifade eden Kurul, kimyasal gübrelerden dolayı toprağın bugün komada olduğunu, organik gübrenin toprağa enjekte edilerek, canlandırılması gerektiğini belirtti.

Organik gübre ile tanışan çiftçilerin yakın zamanda tamamen kimyasal gübreyi bırakacaklarını ifade eden Kurul, gübrenin verimliliği % 40 ile %70 oranında artırdığını üründe de 15-20 gün daha erken hasat alınabildiğini belirtti. Organik gübrenin toprağa olan faydasını herkese söylediğini, çiftçilerin de organik gübre üretebileceğini kaydeden Kurul, “Bir hukuk öğrencisi olarak üretim kararı verdiğimde çevrem olumsuz tepki gösterdi. Çünkü bu bölgemizde olmayan bir üretim. ‘Solucan ne ki gübresi ne olsun’ ve ‘mide bulandırıcı bir iş’ diyenler oldu. Olumsuz şekilde eleştirenler şimdi gelip işi daha da büyütmeyi bana teklif ediyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın organik gübre ile ilgili açıklamalarının kendisini daha motive ettiğini söyleyen Kurul, “Bununla ilgili devletimiz çok büyük destek imkânları sunuyor. 15 Ekim’de Rizeliler çaylarını tamamen organik gübre ile üretecek” açıklamasında bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Lavanta Kokusu İlham Verdi Kendi İşinin Patronu Oldu!

Adana’da daha önce tarımla hiç ilgilenmemesine rağmen hazırladığı projeyle Türkiye birincisi seçilen 36 yaşındaki Yeliz Tok, 5 dönüm arazide lavanta yetiştirmeye başladı. Ev hanımı olarak hayatına devam ettiren Yeliz Tok, geçtiğimiz sene ziraat mühendisi olan kız kardeşinin yönlendirmesiyle, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığınca destek verilen “Tarımda Genç Girişimci Kadınlar Güçleniyor” programına katılım gösterdi. Bugüne kadar hiçbir tarımsal faaliyette bulunmayan, tarla veya bahçe işiyle uğraşmamış olan Yeliz Tok, program kapsamında eğitimlere katıldı. Eğitimler süresince ‘Acaba ne yapabilirim?’ sorusuna yanıt arayan Yeliz Tok’a, daha önce boş zamanlarını geçirmek, ev bütçesine katkıda bulunmak için hazırladığı küçük lavanta keseleri ilham kaynağı oldu.

Program kapsamında sadece meyve, sebze, hayvancılık değil çiçek konusunda da proje hazırlanabileceği bilgisini edinen Yeliz Tok, esin kaynağı lavantaları kullanarak “kadınların her birinin kelebek” olduğu düşüncesiyle “Lavanta Kokulu Kelebekler” adlı lavanta yetiştirme projesi hazırladı. Projesiyle hiç beklemediği şekilde Türkiye birincisi seçilen Yeliz Tok, aldığı yaklaşık 40 bin liralık ödül ile eşinin ailesine ait boş arazide 5 dönümlük alanda lavanta yetiştirmeye başladı. İlk yıl biyolojik özelliği nedeniyle hiçbir ürün vermeyeceği sanılan bahçeden 20 kilo kuru lavanta tohumu elde eden Yeliz Tok, bunları değerlendirmek için lavanta keseleri yapıp satıyor. İlk yıldan elde edilen bu yüksek miktar Yeliz Tok’a, gelecek yıllar için de umut ışığı oluyor. Yeliz Tok, gelecek birkaç yıldan sonra elde edilecek büyük hasatlarla işini geliştirmeyi, hatta ihracat yapmayı düşünüyor.

Yeliz Tok, ev hanımı olarak yaşamını devam ettirirken, güzel kokusu nedeniyle çamaşır dolaplarına, uyurken rahatlatıcı özelliği nedeniyle de yastık altlarına yerleştirilen nakışlı lavanta keseleri yaptığını belirtti. Ziraat mühendisi kız kardeşinin kendisini Bakanlığın tarımda genç kadınları desteklediğine dair programa yönlendirdiğini, “En azından bir şeyler öğrenirim” düşüncesiyle eğitimlere katıldığını ifade eden Yeliz Tok, şöyle devam etti:

“Eğitime genelde katılan kadın girişimciler, zaten tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlardı. Hepsi programa katılmadan önce zaten akıllarında ne yapacaklarını belirlemişlerdi. Fakat ben hiç böyle işlerle ilgilenmediğim için hayatımda ne tarım ne de hayvancılıkla uğraşmadığımdan bilmiyordum. Eğitimler sınasında evde kendi çapımda yaptığım lavantalı nakış keseleri hazırlarken ‘Bu çiçeği neden kendim yetiştirmeyeyim?,’ ‘Kendi ürettiğim lavanta keselere nakış işlemelerine devam edeyim,’ diye düşünürken böyle bir işe giriştik. Biraz araştırmayla da lavantanın Adana’da yetiştirilebileceğini öğrendim. Şimdi kendi yetiştirdiğimiz lavanta çiçekleriyle süslemelerimize devam ediyoruz.” Açıklamasında bulundu.

Lavanta tohumlarının normalde aktarlara satıldığını ancak bu yılki hasadın ilk yıla göre çok yüksek olsa da satılmak için az olduğunu söyleyen Yeliz Tok, bu nedenle elde ettiği tohumları zaten daha önce yaptığı gibi küçük lavanta keseleri yaparak değerlendirdiğini ifade etti. Lavanta sayesinde ev hanımlığından şu anki duruma geldiğini anlatan Yeliz Tok, “Ben kadınların isteyip de başaramayacağı hiçbir şey olamadığı kanısındayım. Bu işlerden anlamayan ben bile işe başlayıp bir tarım işçisi oldum. Bu tarlada çapasından tut hasadına kadar her işimi yapabiliyorsam, bir kadının her şekilde istediği her işi yapabileceğini ve her kadının kendi işinin patronu olması gerektiğini inanıyorum. Ben de bu işe başladığımda önce ‘Acaba yapabilir miyim?’ diye başladım. Fakat şu an kendi işimin patronu oldum bile. Şu an çalışan işçilerim var ve daha da büyüyeceğime inanıyorum,” diyerek kendi işinin patronu olmak isteyen kadın girişimcileri cesaretlendirdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Yapabileceğinize İnanırsanız Haklı Çıkarsınız!

Uzun yıllar boyunca başkalarının yanında işçi olarak çalışan, İstanbul’da aldığı meslek eğitimini artık memleketinde kendi iş yerinde icra etmek isteyen Necla Bak, KOSGEB’den aldığı girişimcilik sertifikasıyla kendi lazer epilasyon ve cilt bakım merkezini açtı.

Elazığ’da açılan KOSGEB girişimcilik eğitimlerini başarıyla bitiren Necla Bak, girişimcilik sertifikasını aldı. Mesleğini kendi memleketinde yapmak isteyen Necla Bak, kendi adını verdiği Beauty Center Lazer Epilasyon ve Cilt Bakım Merkezi’nin açılışını yaptı. KOSGEB’in hibe ve kredi desteğine de başvuru yapan kadın girişimcinin kurduğu merkezin açılışı yapıldı. Açılışa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cemil Erdem, Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Nizamettin Türkoğlu, Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Esnaf Odası Başkanı Mitat Ulaş ve çok sayıda davetli katılım gösterdi.

Almış olduğu eğitimin ve İstanbul’da çalıştığı uzmanlar sayesinde deneyim ve tecrübe elde eden alanında iddialı olduklarını belirten iş yeri sahibi Necla Bak, “Bugünümüzde bize eşlik eden destekçilerimiz var. İşin ön yüzünde hep ben görünüyorum ama arka planda benim görünmeyen kahramanlarım var. Sloganımız her zaman yenilik, hizmet, kalite, güler yüz, hijyen, sağlık, temizlik şeklinde. Bu anlamda da Elazığ’ımızın güzel insanlarına hizmet sunacağız. Güzel bir mekânımız var kapılarımız her zaman herkese açık,” açıklamasını yaptı.

Bu tip merkezlerde hijyenin önemli olduğunu ifade eden Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cemil Erdem ise, “Gerçekten hoş bir mekân. Bütün hijyenik çalışmalar yapılmış. Bunun yanı sıra ise kalifiye ve ara elaman çalıştırılması da son derece önemli. Çok güzel mekânlar açılabilir ama kalifiye elaman bulunmadığı zaman sorunlar ortaya çıkabiliyor. Açılan bu iş yerinin başarılı elemanlarının olduğundan söz ediliyor. Bu iş insan sağlığını ilgilendiren bir iş. Bu iş yapılırken çok özen gösterilmelidir. Elazığ’da bu tür salonlar giderek artıyor inşallah kim daha iyi iş yaparsa o kazanır,” diyerek düşüncelerini ifade etti.

Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Nizamettin Türkoğlu ise, “Necla Bak’ın Elazığ’da en başarılı girişimcilerinden biri olacağına şahsım adına inanmıştım. Elazığ için çok güzel bir salon açıldığını görüyorum. Bayanlara hizmet eden yerler konu ne olursa olsun mutlaka başarı elde edilir. Elazığ’da bu tür yerlere ihtiyaç her zaman var.” İfadelerini kullandı. Necla Bak’ın KOSGEB girişimcilik eğitimi sertifika töreninde sertifikasını aldığını söyleyen Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Esnaf Odası Başkanı Mitat Ulaş,” Necla Bak vermiş olduğumuz sertifika ile işletmesinin açılışını yaptı. Bizde Necla Bak’ın mutluluk ve başarısını paylaşıyoruz,” açıklamasını yaparak tüm girişimcilerimizle gurur duyduğunu belirtti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

2017 Tarımsal Desteklemeleri Açıklandı!

Bakanlar Kurulu’nun, 2017 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Buna göre, Çift Kayıt Sistemine ÇKS’ye dâhil olan çiftçilere bu yıl için ödenecek tarımsal destekler belirlendi.

Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında; buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale üretimi için; dekar başına 13 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere toplam 17 lira, çeltik, pamuk için dekar başına 36 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 40 lira, yağlık ayçiçeği, soya, dane mısır, patates için dekar başına 17 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 21 lira, aspir, nohut, mercimek, kuru fasulye için dekar başına 11 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere toplam 15 lira, fındık, yem bitkileri, çay, kuru soğan, kanola ve diğer ürünler için dekar başına 9 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 13 lira, nadas için de 5 liralık mazot desteği imkânı sağlanacak.

Toprak Analizi Desteği olarak asgari 50 dekar ve üzeri tarım arazilerinde, her 50 dekar araziye kadar analiz başına yetkili Toprak Analiz Laboratuvarlarına 40 lira destek sağlanacak. Organik Tarım Desteği için kategorilerine göre dekara 10 – 100 lira ve arıcılığa da kovan başına 10 lira destek imkânı sunulacak. İyi Tarım Uygulamaları desteklemesi çeltik, örtüaltı, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler, meyve ve sebzeler için dekara 10-150 lira arasında destek verilecek ve ayrıca bu sene alabalık, çipura, levrek için kilogram başı 25 kuruş olarak iyi tarım uygulamaları kapsamında üreticilere desteklemeler devam edecek.

Bitkisel Üretim Yapan Küçük Aile İşletmelerinin Desteklenmesi uygulamalarında ise dekara 100 lira destek ödemesi yapılacak. Fındık üreticilerine, Alan Bazlı Gelir Desteği, söz konusu havza modeli kapsamında belirlenmiş yerlerde yapılan üretimde dekara 170 lira olarak ödenek verilecek.

Fark Ödemeleri Kapsamında belirlenen havzalarda yetiştirilecek ürünler tespit edildi. Bu kapsamda kilogram başına yağlık ayçiçeğine 40 kuruş, kütlü pamuğa 80 kuruş, soya fasulyesine 60 kuruş, kanolaya 50 kuruş, aspire 55 kuruş, dane mısıra 3 kuruş, buğday, arpa, yulaf, çavdar, tritikaleye 5 kuruş, çeltiğe 10 kuruş, kuru fasulyeye, nohuta, mercimeğe 30 kuruş, zeytinyağına 80 kuruş ve çaya 13 kuruş destek sunulacak. Su kısıtı olan bölgelerde nohut, mercimek üretimi yapana verilen fark ödemesine ek %50 destek sağlanacak. Damlama sulama ile sulanan alanlar dışında dane mısıra destek verilecek.

Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeline göre yem bitkileri desteği, yapay çayır mera ve yonca için 4 yıl, korunga için 3 yıl süreyle, tek yıllık yem bitkileri ekimlerinde ise üretim yapıldığı yıl için ürünü hasat etmeleri şartıyla dekar başına verilecek destek miktarları da belirlendi. Bu destek miktarları, kuru yoncaya yıllık dekar başına 40 lira, sulu yonca ve korungaya yılda dekara 60 lira, tek yıllıklar, silajlık tek yıllıklar, silajlık kuru mısır için dekar başına 40 lira, yapay çayır mera yılda dekar başına 60 lira, silajlık sulu mısır dekar başına 90 lira olarak belirlenmiş durumda. Yeraltı sularının yetersiz seviyede ve su sıkıntısı olduğunun Bakanlıkça tespit edildiği havzalarda 2017 yılında ekilen fiğ, macar fiği, burçak ve mürdümük için yem bitkisi desteğine ek olarak % 50 destek imkanı sunulacak. Sizde bu imkânlardan mutlaka faydalanın.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Bu Eğitim İstihdam Garantisi Veriyor!

Türkiye’de birçok şehre örnek olan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı(ÇSGB) tarafından AB Hibe Destekli projeler arasında en başarılı proje olarak seçilen MEMGE (Mesleki Eğitim Mutfağımdan Geçiyor) kursu yeniden açılıyor.

İlkadım Belediyesi ve Samsun Lokantacılar Tatlıcılar, Pastacılar, Esnaf ve Sanatkârlar Odası işbirliği ile İŞKUR, İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Halk Eğitim Merkezi, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği (ESOB), Samsun Muhtarlar Dernek Başkanlığı ortak destekleriyle, 2017-2018 yılı ikinci dönem Mesleki Eğitim Mutfağım’dan geçiyor (MEMGE) kursunun, protokolüne İlkadım Belediyesi Gazi Hizmet Binası Encümen salonunda imzalar atıldı. Protokolün imza törenine İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok,  Samsun Lokantacılar Tatlıcılar, Pastacılar, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İsmail Balcı, MEMGE proje sorumlusu Elmas Odabaş,  Samsun Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Hacı Eyüp Güler, Samsun İli Muhtarları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Öztürk ve mahalle muhtarları katılım gösterdi.

Önceki yıl, İlkadım Belediyesi ve projenin başvuru sahibi olan Samsun Lokantacılar Tatlıcılar Pastacılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası işbirliğiyle esnaf okulu hüviyetindeki aşçılık okulundan 78 kişi mezun olmuştu.  KOSGEB tarafından yapılan girişimcilik eğitimi,  İŞKUR tarafından günlük 10 Euro harçlık verildiği, aşçı ve pasta yardımcılığı, pideci ve servis elemanı olarak şehir dışından alanlarında uzman eğitmenlerin ünlü usta aşçıların gelerek ders verdiği kurstan mezun olanların %50’si sektörde istihdam edildi iş hayatlarına adım attılar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 100 puan alarak ülke genelinde örnek gösterilen kursun Eylül ayında açılması planlar arasında. 15-33 yaş arasında herhangi bir yerde çalışmayanlar arasından komisyon tarafından mülakatla seçilecek olanlar başvurularını Samsun Lokantacılar Tatlıcılar, Pastacılar, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na ait “431 76 62” numaralı telefondan iletişime geçerek başvuru yapabilecek.

İlkadım Belediyesi işbirliğiyle geçen sene projenin başvuru sahibi olarak yürütülen MEMGE aşçılık okulunu bu yıl açmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Samsun Lokantacılar Tatlıcılar, Pastacılar, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İsmail Balcı ise,  “Sektöre esnaf yetiştiren bu kursun varlığından herkes oldukça memnun. Geçen sene 78 kursiyerimizin yarısını istihdam ettik. Gençlerimizin meslek sahibi olmaları ve hatta ayrıcalıklı bir eğitim almalarını sağladığımız projemiz geçen sene ki başarısından ötürü yoğun talep almakta bizde bu talebi en doğru şekilde değerlendirmek adına yeni dönem için muhtarlarımızdan yardım talebinde bulunduk. Başvurular arasında en doğru seçimleri yapabilmek için başvuruları muhtarlarımızla değerlendirerek en uygun adayları kursumuza kayıt edeceğiz. Bu yeni eğitim döneminde açacağımız kursun çok daha verimli ve başarılı olacağına inanıyorum. Kursa, verdiği destek sayesinde projenin başarısının ulusal çapta olmasını sağlayan İlkadım Belediye Başkanımız Erdoğan Tok’a teşekkürlerimi sunuyorum,” açıklamasını yaptı.

İstihdam garantili olarak açılan ve sektöre esnaf yetiştiren MEMGE aşçılık okulunun Türkiye’de birçok ile gösterildiğini ifade eden Başkan Erdoğan Tok, “Belediye olarak gençlerimizin istihdam edilmelerine yönelik projelere büyük önem gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıl MEMGE Projesi ile güzel bir ortamda gerçekleştirdiğimiz eğitimler ulusal çapta büyük bir başarı elde etti. Bu başarıyı devam ettirerek hizmet sektöründe görev alacak seçkin elemanlar yetiştirmek için bu yılda Samsun Lokantacılar, Tatlıcılar, Pastacılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile protokol imzalamış durumdayız. Yeni eğitim-öğretim dönemde Mesleki Eğitim Mutfağımdan Geçiyor (MEMGE) kursunu yeniden açıyoruz. Lokantacılar Odası ile birlikte yürüttüğümüz projenin uygulamasında özverili çalışarak büyük emek ve gayret sarf eden Lokantacılar Odası Başkanı İsmail Balcı kardeşime ve ekibine teşekkür etmeyi borç biliyorum,” sözleriyle düşüncelerini ifade etti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

TKDK Destekleri Turizm Sektörüne Can Verdi!

Kırsal alanlarda turizme dönük yatırımlara hibe ile destek veren TKDK, Van’da 12,4 milyon liralık yatırım yapılmasını imkân sağladı ve birçok ilçede ilk kez otel açıldı. Çaldıran ilçesinde otel işletmeciliği yapan Hüseyin Kalay; “Proje bölgede henüz çok yeni. Başladığımızda, ‘Burada otel olmaz, kimse otelde kalmaz, başarılı olamazsınız’ şeklinde olumsuz eleştiriler aldık. Biz inanmıştık ve kurumun destekleriyle de faaliyete göstermeye başladık. Otelimiz dolduktan sonra eleştirilerin yönü değişti.” TKDK İl Koordinatörü Başak; “İlçelerimizin çoğunda otel yoktu. Kurumumuzun verdiği destekler sayesinde Başkale’de, Muradiye’de, Çaldıran’da birer otel yaptık. Yeni oteller için de müracaatlar alıyoruz. Oteli olmayan ilçemiz kalmayacak,” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) kapsamında desteklediği projelerle bölgede tarım ve hayvancılığın yanı sıra buna dayalı sanayinin de gelişmesine olanak veren Tarım ve Kırsal Kalkınma Kurumu (TKDK), “Kırsal turizm” alanında da Van’a 12,4 milyon liralık yatırımın yapılmasına öncülük yaptı.

“Kırsal Turizm Programı” doğrultusunda kırsal alanlarda yapılacak turizme dönük yatırımlara hibe yoluyla destek veren TKDK, nüfusu 20 bini geçmeyen yerleşim alanlarında hazırlanan projelere öncelik tanıyor. 42 ili kapsayan programla kırsal bölgelerde turizm yatırımlarını artırmayı hedefleyen TKDK, projelerin uygulandığı yerleşim yerlerinin bu alandaki kapasitelerini ön plana çıkarmayı amaçlıyor.

Van’da da uygulanan program kapsamında verilen hibe destekleriyle birçok ilçede ilk defa otel açıldı, otel bulunmayan ilçelerde de bu yöndeki yatırım taleplerinde artış söz konusu. TKDK’ dan aldığı destekle Çaldıran ilçesinde apart otel açan Hüseyin Kalay, üniversiteyi bitirdikten sonra dede mesleği olan otelcilik alanında yatırım yapmaya karar verdiğini söyledi.

Yeni bir otel yapma konusunda araştırma yaparken TKDK uzmanlarının ilçede düzenlediği bir seminere katıldığını ifade eden Hüseyin Kalay, şöyle konuştu; “Uzmanlar bu seminerde desteklemeler ve proje süreçleriyle ilgili bizi çok iyi bilgilendirdi. Ben de kırsal turizm alanında proje hazırlamaya karar verdim. Kuruma müracaat ettiğimizde bizimle yakından ilgilendiler ve neler yapabileceğimizi konuştuk. Kendi sermayemizi de ortaya koyarak ilçemizde bir apart otel yapmaya karar verdik. Bundan sonraki süreçte de projemizi hazırladık, kabul edilmesinin ardından da çalışmalara hız kazandırdık.”

1 milyon 385 bin liralık projenin 692 bin 816 lirasının hibe desteği olduğuna dikkat çeken Hüseyin Kalay, bu destekle öz sermayelerini bir araya getirerek yatırım yapmaya karar verdiklerini ifade etti. “Projenin uygulanmasına başlarken hep bir korku yaşadık. Kurumun verdiği destek bize cesaret verdi, destek olmadan zaten başlayamazdık,” diyen Hüseyin Kalay, aile üyeleriyle de güç birliği yaparak ilçedeki ilk yatırıma imza attığını dile getirdi. Hüseyin Kalay, kurumdaki tüm çalışanların yakın ilgi ve desteği sayesinde sorunların üstesinden geldiklerini söyleyerek, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı; “Projemizi hazırladık. Kurumdakiler takıldığımız yerde bizim önümüzü açtılar ve sonuçta istediğimiz yerdeyiz. Yeni başlayacaklar için çok güzel bir fırsat. Herkese başvuruda bulunmalarını tavsiye ediyorum. Proje bölgede henüz çok yeni. Başladığımızda, ‘Burada otel olmaz, kimse otelde kalmaz, başarılı olamazsınız’ şeklinde olumsuz eleştiriler aldık. Ama biz inanmıştık ve kurumun destekleriyle de faaliyete başladık. Otelimiz faaliyete başladıktan sonra eleştirilerin yönü değişti. İnsanlar kırsal turizmde olmasa bile kendi imkânlarıyla benzer otel yapma girişiminde bulunmaya başladı. Otelimizin 22 odası var ve tamamı dolu.”

Bölgenin jeotermal su kaynakları açısından büyük potansiyelinin olduğuna dikkati çeken Hüseyin Kalay, bunu yatırıma dönüştürmeye yönelik projeler üzerinde de çalıştığını söyledi. Kendilerine sağlanan destekler sayesinde farklı yatırımlar üzerinde de fikir ürettiklerini dile getiren Hüseyin Kalay, “Bundan sonra ilçemizde jeotermal alanda otel yapma hedefimiz var. İlçemizin bu potansiyelini ekonomiye kazandırmak istiyoruz,” ifadelerini kullandı.

TKDK Van İl Koordinatörü İbrahim Başak da kırsal turizm alanında şu ana kadar birçok proje desteklediklerini, bunlar arasında aqua park, otel gibi yatırımların olduğunu anlattı. Bu destekleme kapsamında 12,4 milyon liralık yatırımın bölgeye gelmesini sağladıklarını ve 5 milyon 750 bin lira hibe desteği sunduklarını dile getirdi.

İbrahim Başak “İnsanları cezbeden bir kurumuz. İlçelerimizin çoğunda otel mevcut değildi. Kurumumuzun verdiği destekler kapsamında Başkale’de, Muradiye’de, Çaldıran’da birer otel yaptık. Yeni oteller için de müracaatlar var. Gevaş’ta otel yapmak isteyen girişimcilerimiz var. Önümüzdeki dönemlerde oteli olmayan ilçemiz kalmayacak. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. İnsanların ilgisi çok fazla. Yatırım yapmak isteyen çok girişimcimiz var. Biz onlarla irtibat halindeyiz. Gelecek çağrı dönemlerinde ilimize en fazla payı almayı hedefliyoruz,” şeklinde açıklama yaparak ileri dönem planlarından bahsetti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Yeni Destek Programları Yolda!

KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, KOSGEB Başkan Yardımcıları Recep Ali Erdoğan ve Ahmet Akdağ ile beraber, TAİ Genel Müdürü Temel Kotil’e makamında ziyarette bulundu. Yapılan görüşme sonucunda iki kurum arasında yapılacak iş birlikleri ve çalışmaların önemi üzerinde duruldu. Büyük işletmelerle KOBİ’lerin iş birliği içinde bulunması gerektiğini belirten Başkan Cevahir Uzkurt; “KOSGEB olarak KOBİ’lere birçok destek programı vermekteyiz. Bununla birlikte kısa vadede hedef kitlemize yeni bir yol belirleyip daha özellikli desteklere odaklanma düşüncesindeyiz. Nokta atışlı destek programları hazırlayarak büyük işletmelerin KOBİ’lerle iş birliği yapmalarını sağlayacak bir sistem oluşturmayı amaçlıyoruz. Bizim destek verdiğimiz firmalar Türkiye’de ve Avrupa’da güçlü olmalı, dünyaya kendini ve firmasını duyurabilmeli. Büyük ölçekli işletmeler KOBİ’lerle, ihtiyaçlarına yönelik birlikte hareket ederlerse bu hedefe ulaşabiliriz,” şeklinde düşüncelerini ifade etti.

KOSGEB olarak ülkemize ekonomik değer katmak istediklerini ve üreten bir Türkiye hedeflediklerini ifade eden Cevahir Uzkurt, konuşmasına şu cümleleri ekledi; “KOSGEB olarak önceliğimiz, desteklerimizin savunma sanayii ve orta-yüksek ve yüksek teknoloji odaklı üretim yapan sektörleri hedeflemesidir. Bu sebeple KOSGEB olarak, TAİ ile istişare dâhilinde yeni bir sistem ortaya çıkarmayı düşünüyoruz. Hatta ortaklaşa yeni destek modelleri de oluşturabiliriz. Örneğin TAİ ile birlikte savunma sanayi odaklı teknoparklar kurabiliriz.”

TAİ Genel Müdürü Temel Kotil ise KOSGEB Başkanı’nın ziyareti karşısında memnuniyetini ifade ederek, TAİ’nin yerli üretim odaklı çalıştığını ve üretimdeki bütün tasarımların tamamlayıcısı olduklarını dile getirdi. KOSGEB’in yapısının ve çalışma sisteminin diğer kurumlara nazaran kendi çalışma prensiplerine daha yakın olduğunu söyleyen Temel KOTİL; “Avrupa’nın beşinci nesil uçağını biz yapıyoruz. Alt yapısı gerçekten çok derin. Eğer yerli KOBİ’lere yatırım yapmazsak yabancıya yönelmek mecburiyetinde kalacağız. Biz her sene binin üstünde mühendis alıyor ve bu sayede taze beyinleri bünyemize ekliyoruz. Böylelikle yerli üretimin daha sağlam ilerleyeceğine inanıyoruz. Teknopark çıkışlı çalışmak, TAİ marka değerini yükseltmek ve pratiğe dökülecek bilgi üretme amacındayız. Örneğin İngiltere’deki sistemi burada da uygulayabiliriz,” açıklamasını yaptı.

İnsan ve üretim odaklı mühendisler yetiştirerek KOSGEB’in desteği ile aşamalı olarak güzel projelere imza atabileceklerine dikkat çeken Temel KOTİL, KOSGEB ile beraber Havacılık KOBİ Merkezi kurabileceklerini ifade etti. Görüşmenin sonunda birbirlerine hediyelerini sunan Cevahir Uzkurt ve Temel Kotil, iki kurum arasında oluşturulacak muhtemel protokol ve ortak çalışma masası hususunda hemfikir olduklarını belirtti durumdan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Ev Hanımlarına İş Kurmaları İçin Finansman Desteği Müjdesi!

Ev hanımlarının da iş hayatında söz sahibi olabilmeleri kendi işlerinin patronu olabilmeleri için devlet hibe desteği programı bu yılda devam ediyor. Maddi imkânsızlıklar yüzünden kendi işlerini kuramayan ev hanımları devletin vermiş olduğu bu destek sayesinde iş yaşamında söz sahibi olmaya hak kazanıyor. Eğer sizin de hayaliniz kendi işinizi kurmaksa geri ödemesi bulunmayan ev hanımlarına verilen hibe imkânından yararlanabilirsiniz. İhtiyacınız olan tek şey hayalini kurduğunuz işi belirlemek ve hayalinizin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu kabul ettirmek olacaktır. Ülke geneline bakıldığında zaten ev hanımlarımız boş durmayıp evde işler yaparak hem evlerine hem ülke ekonomisine katkıda bulunmaktalar. Ancak ev şartlarının belli kısıtlamaları olduğundan yeteri kadar verim alamayıp işlerini büyütmek istediklerinde bir iş yeri açmaya gereksinim duyuyorlar. Tabi bu aşamada ekonomik durum devreye giriyor ve bir iş yeri açmak için belirli bir sermayeye ihtiyaç duyuyorlar.

Sermayesi bulunmayan ev hanımlarımızsa ya bu hayallerinden vazgeçmek durumda kalıyor ya da bankaların yüksek faizli kredilerine başvurup geri ödemesinde zorluk yaşıyorlar. Çünkü yeni açılan bir iş yerinin belirli bir süre kar edememe durumu ve masraflarına bağlı olarak bu zorluk yaşanıyor. Bu sebeple ülkemizde genellikle de ev hanımlarının yapacakları bu tür yatırımların desteklenmesi için devlet teşvik ve hibe desteği programı uygulanmaktadır. Eğer iş kurma hayaliniz var ama buna sermayenizin olmaması engel oluyorsa siz de ev hanımlarına hibe desteği programlarından faydalanabilirsiniz.

Bir başka alternatif ise ev hanımlarına mikro kredi destekleridir. Bu destek iş yeri açmak isteyen bayanların rahatlıkla alabileceği küçük çaplı bir kredi uygulamasıdır. Genellikle el işi ile uğraşan ev hanımlarının tercih ettiği bu kredi imkânı sayesinde bulunduğunuz bölgede küçük bir tezgâh açabilir ya da küçük bir dükkân kiralayabilirsiniz. TGMP (Türkiye Grameen Mikrofinas Programı) işbirliği tarafından verilen mikro krediye başvurarak sizde bu destekten faydalanabilirsiniz. Yapmak istediğiniz iş için gerekli olan bu destekten yararlanmak için en az 4 bayan ile birlikte başvuruda bulunabilirsiniz.

Devlet desteği denildiğinde ilk akla gelen KOSGEB oluyor. Ülkemizdeki girişimciliğin artırılması, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmeler kurulması için maddi ve eğitimsel destek veren kuruluşlardan biri KOSGEB olarak dikkat çekmektedir. Ev hanımlarının iş yeri açmak için en çok başvuruda bulunduğu devlet kuruluşu KOSGEB iken girişimci bayanlara maddi destek vermeye devam etmektedir. Eğer kendi iş yerinizi açmak gibi bir hayaliniz varsa sizde bu destekten faydalanarak gerekli finansal desteği alabilirsiniz. KOSGEB bayanlara sadece finansal destek vermekle kalmayıp bunun yanında bir işletmenin nasıl kurulması gerektiği ve işletmenin nasıl başarılı olabileceğine dair Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi adı altında eğitimler de vermektedir. Kendi işinizin patronu olmak için KOSGEB eğitimlerine katılarak başvuruda bulunabilirsiniz.

Ev hanımlara iş yeri açmak için geri ödemesiz hibe desteği sunarken bu kurum aynı zamanda talep edenlere geri ödemeli faizsiz kredi desteği imkânı da vermektedir. Hayalinizdeki işi kurmak, açacağınız iş yerinde başka çalışanlarda istihdam etmek veya işlerinizi büyütmek için devlet hibe desteği kapsamında bu kuruma başvuru yapabilirsiniz. Başvurunuzun onaylanması durumunda 50 bin lira tamamen geri ödemesiz hibe ve isteği bağlı olarak 100 bin lira geri ödemeli faizsiz kredi imkânından faydalanabilirsiniz.

KOSGEB başvurularının nasıl yapıldığı, başvuru süreci ve başvuruların nasıl değerlendirildiği gibi sorularınıza cevap almak ve hibe destekler hakkında daha detaylı bilgi almak için uzman ekiplerle işbirliği yapmanız hem süreci hızlandıracak hem de sizin yararınıza olacaktır.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Turizm Sektörüne Taze Kan: Mavi Yengeç!

Rengindeki farklılık, zengin protein içeriği, ilginç ve farklı lezzetiyle ilgi çeken bir üründen söz etmek istiyoruz. Mavi Yengeç, son yıllarda popülerliği artan bir besin kaynağı. Hem lezzetiyle, hem de avlanma biçimiyle turistlerin ilgisini çekiyor. Hatta Dalyan’da bulunan tekne turu işletmecilerine umut olmuş durumda. Caretta Caretta’larıyla ünlü olan bölge, şimdilerde mavi yengeçleriyle popüler hale geldi.

Son yıllara kadar Türkiye’de en azından gurme yemek seçeneği olarak fazla bilinmeyen Mavi Yengeç’ler, Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde yaşıyor. Ekonomik değeri yüksek ama Türkiye’de henüz büyük üretim tesisleri ve çiftlikleri mevcut değil. Temel olarak Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi tarafından yetiştirilerek, bölgedeki restoranların ihtiyaçları karşılanıyor. Bu ilginç canlılar restoranların yanı sıra tekne turcularının işine de yarıyorlar. Doğal ortamda yaygın olarak bulunan Mavi Yengeç’lerin Nisan ayının ikinci haftası sezonunun açılmasıyla bu turlar başlıyor ve Ekim ayı sonuna kadar devam ediyor.

Ne var ki, Dalyan Bölgesi’nde düzenlenen Mavi Yengeç avlama turları konusunda bazı tartışmalar var. Av faaliyetlerinin yasak olup olmadığı tartışması akıllarda soru işareti yaratıyor. Peki, bu turlar hangi durumda yasak ya da değil? Bu soruya Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Arif Yalılı, kooperatif faaliyeti olarak yapılan etkinlikler dışında avlanma faaliyetlerinin yasak olduğunu belirtti.

Görünen o ki turizm sektöründe yaşanan sıkıntı bazı tur tekne sahiplerini Mavi Yengeç yakalama turları düzenlemeye itmiş. Önceki yıllarda avlanmaları yasak olmayan bu canlılar, av yasağının gelmesi ile beraber kooperatifin kontrolü altına alınmış. Mavi Yengeç yakalama turları olarak düzenlenen aktiviteler, işletmeciler tarafından sportif balık avcılığı olarak adlandırılıyor. Turlarda yengeçlere zarar vermediklerini iddia eden işletmeciler, avlarken olta yerine misina kullandıklarını söylüyor. Tur tekne işletmecilerinin söylediğine göre, turistler yakaladıkları mavi yengeçleri ellerine alıp fotoğraf çekildikten sonra ise tekrar denize yaşam alanlarına bırakıyor. Kooperatif yetkilileri, av yasağını dinlemeyen bazı teknelerin yasa dışı avlama yaptığından şikâyet ediyor. Dalyan Belediyesi’nin de bu konuda mücadele ettiği söyleniyor.

Adını kıskaçlarındaki mavi renkten alan yengeçlerin asıl vatanı Amerika ve Kanada’nın açık denizleri. Et kalitesi ve nadir bulunma özelliği nedeniyle ekonomik değeri yüksek. Gelişmiş ülkelerde lüks bir ürün olarak yüksek fiyatlara satılıyor. Çin, Tayland, Endonezya, Japonya, Filipinler, İspanya, Fransa ve ABD gibi ülkelerde özellikle lüks restoranlarda ve gurme yiyeceklerin satıldığı dükkanlarda talep görüyor. Bu ülkelerde Mavi Yengeç etinin kilosu 100 ile 150 dolar arasında değişiyor. Dünya pazarlarında canlı ya da işlenmiş olarak her mevsim alıcı buluyor.

Türkiye’de ise durum farklı. Örneğin, İstanbul’daki balık restoranlarında çok nadir bulunuyor. Yaz ayları avlanmak için tam zamanı. Dalyan ve Antalya’nın çevre bölgelerinde sezon zamanı bulunsa da, ağırlıklı olarak ihraç ediliyor. Türkiye balık tüketimi konusunda Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde. Bu durum Mavi Yengeç tüketiminde de geçerli. Tüketimi sadece Akdeniz bölgesinin turistik ilçeler ile sınırlı. Buralarda tanesi 15-20 TL arasında satılıyor. Her bir yengeçten büyüklüğüne göre 50-90 gram arası et çıktığı düşünüldüğünde, bu canlının doyumluk değil tadımlık tüketilmesi gerektiği anlaşılıyor.

Mavi Yengeç’in yetişme bölgelerinin, doğal düşmanları olan müren, levrek, vatoz gibi yırtıcı balık türlerini barındırmaması gerekiyor. Özel çiftliklerde her türden et, sakatat, mezbaha artıklarıyla beslenebilen yengeçler üreme konusunda oldukça verimli. Mavi yengecin etinde protein çok bol. Etin en yoğun olarak gövdesinde bulunuyor. Ayrıca kıskaç ve bacak bölgelerinde de az miktarda et var.

Muğla iline bağlı Ortaca İlçesi Belediyesi, Dalyan’ın turizm amaçlı tanıtımı için çeşitli etkinlikler düzenliyor ve uluslararası fuarlara katılım sağlıyor. Bölgede turizmi sekiz aya yaymak için çabaladıklarını belirten Ortaca Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Kuş, bölgenin markalaşmasının turist sayısının artmasında etkili olacağı görüşünde. Son iki yıldır turist sayısının azaldığını ve işletmelerin ekonomik sıkıntı çektiğini söyleyen Kuş, bu sene havaların geç ısınması nedeniyle sezonun da geç açıldığını belirtiyor. Kuş, Mavi Yengeç turları hakkında ise şunları söylüyor:

“Turist sayısı az olunca, tur sahipleri kaplumbağa turlarından sonra Mavi Yengeç turları da düzenlemeye başladı. Turistlerin ilgisini çeken bu turlara talep giderek arttı. Daha önceki yıllarda turist sayısı yüksek olduğundan dolayı, bölgenin reklama ihtiyacı yoktu fakat şimdi pasta dilimi küçüldükçe, turizmciler farklı arayışlara girdi. Belediye olarak sezon dışında mavi yengeç avlayan teknelere müdahalelerimiz oldu. Kooperatif dışında yapılan bu tür etkinlikleri belediye olarak önlemeye çalışıyoruz.”

Türkiye’de Mavi Yengeç’leri Antalya Demre Gölü’nden Dalyan Bölgesi’ne kadar çeşitli yörelerde bulmanız mümkün. İstanbul da dâhil olmak üzere ülkemizde fazla piyasası olmayan yengeçlerin çoğu ihraç ediliyor. Bu yengeçlerin büyüme süreleri üç yılı buluyor. Etindeki yüksek protein nedeniyle tercih ediliyor; ayrıca afrodizyak etkisine sahip olduğuna da inanılıyor. Tadı, lezzetli bir balığın tadına benzer. İnsanlar etinin mavimsi olduğunu düşünürler; aslında eti beyazdır. Kıskaçları mavi renklidir.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Bu Hibe Desteği Programı Çok Kazandırıyor!

Bingöl’de ‘Genç Çiftçi Hibe Desteği Projesi’ kapsamında 37, toplam ise bin 330 küçükbaş hayvan dağıtımı yapıldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Genç Çiftçi Hibe Desteği Projesi’ kapsamında, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarım kampüsünde çekilen kura sonucu il merkezindeki 11 genç çiftçiye 35 dişi ve 2 erkek olmak üzere toplamda 37 akkaraman ırkı koyunu hibe edildi. Hibe edilen hayvanlarla birlikte kent genelinde şuana kadar bin 330 küçükbaş hayvan dağıtıldığı bildirildi.

Devletin çiftçilere güzel imkânlar sağladığını belirten Vali Ali Mantı, “Önemli olan bu imkânları devam ettirebilmek. Devletimiz her zaman vatandaşının yanında. Vatandaşı destekleme adına her türlü imkânı seferber etmiş durumda. Bu imkânlar artarak devam edecektir,” şeklinde açıklamada bulundu.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Yıldırım ise, “Genç Çiftçi projelerimizin hayvan dağıtımını gerçekleştirdik. Toplamda bin 330 hayvan dağıtımı yaptık. İl merkezimize ise 407 küçükbaş hayvan dağıtımı gerçekleştirdik. Proje bedeli 6 milyon 120 bin Türk Lirası’dır. Projenin amacı ise genç nüfusun kırsaldan kent merkezine göçünün engellenmesi ve ülke ekonomisine katkıda bulunma, hayvancılığı geliştirme, üretimi arttırmaktır. Bundan sonra da bu tür projeler devam edecek, hayvancılığını en üst seviyelere çıkaracağız” şeklinde düşüncelerini ifade etti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

%d blogcu bunu beğendi: