Girişimciliğin Yanında Sosyal Sorumluluk Sınırlarını Zorladı Ezber Bozdu!

Anne sütünü cevhere dönüştürerek kolye üretimi yapan Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu, kültürümüzde anneye, anne sütüne ve bebeklerin kesilen ilk saçlarına önem verildiğine dikkat çekerek, “Bu saçlar kesilir ve genellikle de saklanır. Aslında bütün bu düşünceler bugün yaptığım işin temel düşünsel süreçlerini oluşturdu. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladım.” İfadelerini kullandı. Tasarımları ve girişimcilik yolculuğunu anlatan Tyana Tasarım’ın kurucusu Ayşe Abuşoğlu, çocuğu doğduktan sonra anne sütü ve bebek arasındaki mucizevi ilişkiyi gördüğünü, bunun kendisini çok etkilediğini aktardı. Anne sütü ve bebek saçlarının nasıl saklanabileceğini, sonrasında da bunların nasıl maddi bir hatıraya dönüşebileceği üzerine düşünmeye başladığını söyleyen Ayşe Abuşoğlu, şöyle devam etti: “Bu düşünce beni daha fazla araştırmaya itti. Sonunda bu tür tasarımların dünyada bir tek kadın tarafından yapıldığı sonucuna ulaştım.

Türkiye’de bu tür bir işlem ve tasarım yapılmıyordu. Kendisiyle iletişime geçmeye ve ürün yaptırmaya karar verdiysem de bunda başarılı olamadım. Anne sütünün taşlaştırılması konusunda da herhangi bir formüle ulaşamamıştım. İşte o dönem, ‘Ben kendimi tanıyorsam, bunu kendi kendime yaparım.’ diye düşündüm. Hatta bunun formülünü diğer annelerle de paylaşabileceğim umudunu besledim. Eşimin tabiriyle ‘Küçük esnaflık’ maceram böylece başlamış oldu. Ayşe Abuşoğlu, kendini “fikri bulan” kişi olarak görmediğini dile getirerek, ortalama bir yıl kadar anne sütünü cevhere dönüştürmek için çalışmalar yaptığını ifade etti. Denemeleri sonucunda anne sütünü cevhere dönüştürüp, bebek saçını da bu tasarımlara eklemeyi başardığını söyleyen Ayşe Abuşoğlu, “Sütü birtakım kimyasal işlemlerden geçiriyorum. Aşama aşama devam eden bu işlemler 15-20 gün sürüyor. Sonrasında da bebek saçı yerleştirme ve kaplama işlemlerini uyguluyorum. Tabii anne sütünü cevhere dönüştürmekle işim bitmedi. Sonrasında bunları yerleştireceğim takıları da temin etmem gerekti. Bu nedenle ilk iş seyahatimi İstanbul’a Kapalıçarşı’ya gelerek yaptım.” Açıklamasında bulundu. Tasarımcı Ayşe Abuşoğlu, İstanbul’daki işlerini tamamladıktan sonra eve döndüğünde eşinin sürpriziyle karşılaştığını söyleyerek, “Eşim 6 metrekarelik çalışma odamın kapısına genel müdür, muhasebeci, laboratuvar ve depo ifadelerinin yer aldığı tabelalar yaptırmıştı.” Sözlerini kullandı.

Evindeki olanaklar elverdiğince kendi fotoğraf stüdyosunu kurduğunu aktaran Ayşe Abuşoğlu, çay tepsisi, doğadan topladığı taşlar ve fotoğraf makinesiyle kendi kişisel stüdyosunu kurduğunu ifade etti. Ayşe Abuşoğlu, tüm bu süreçler sonunda kişisel çabalarının kendisine önemli değerler kattığını ifade ederek, “Anladım ki mazeretler insanın gözünü hedeften ayırdığı anda gördüğü şeylermiş. Genelde bu tür üretimlere hobi olarak başlanıyor. Bankacılık ve devlet memurluğunda toplam 8 yıllık bir deneyimim vardı. Bu işimden ayrıldım ve girişimci olmaya karar verdim. KOSGEB‘in girişimcilik kursuna katıldım ve sonrasında resmi olarak işletmemi kurdum. Bu sayede girişimciliğin zorlu ama güzel yönünün farkına vardım.” Açıklamasında bulundu. Girişimcilik serüveninin herkese örnek olabileceğini söyleyen Ayşe Abuşoğlu, “Sınırlarını zorla, ezber boz” sloganıyla hareket ettiğini belirtti.

Abuşoğlu, sürekli gelişmeye ve yenilenmeye çalıştığına dikkat çekerek, ” ‘Türkiye de ilk defa anne sütü ve bebek saçından kolye yapmak yetmez.’ dedim. Kolye satın alan bütün annelerin ve bebeklerinin adına TEMA Vakfı’ndan bir fidan bağışı gerçekleştirmeye başladım. Böyle bir uygulamayı hayata geçirdiğim için kendimle gurur duyuyorum. Bu uygulama ile sadece ülkemize değil dünyamıza faydalı bir iş yaptığımı ve bebeklerinin adına dikilmiş bir fidan sertifikası hediyesi alan anne babalar içinde büyük bir sürpriz ve mutluluk oldu.” Açıklamasında bulundu. Yaptığı takıların endüstriyel tasarımlar olmadığını hatırlatan Ayşe Abuşoğlu, kişiye özel bu hediyelerin yapımının bu nedenle biraz zaman aldığını söyledi. Abuşoğlu, sosyal medya üzerinden kendisine çok sayıda sipariş geldiği bilgisini vererek, model ve tasarım konusunda annelerle fikir alışverişinde bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin dört bir yanından kargoyla gelen anne sütlerinin belirlenen süre içinde tasarıma dönüştüğünü dile getiren Ayşe Abuşoğlu, olumlu geri dönüşlerin kendisini çok mutlu ettiğini açıklamalarına ekledi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Tarımsal Alanda Gelişim İçin Üreticiler Desteklenecek!

Harran Ziraat Odası Başkanı Mahmut Özyavuz, kırsal alanda yapılacak yatırımlara yönelik hibe oranlarının açıklandığını belirterek, Harranlı üreticilere desteklerden faydalanmaları yönünde çağrıda bulundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliği’nin, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdiğini belirten Mahmut Özyavuz, “www.tarim.gov.tr” internet adresi üzerinden yapılacak başvuruların 11 Aralık 2017 tarihine kadar devam edeceğini ifade etti. Mahmut Özyavuz, tebliğin; kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak, tarım ve tarım dışı istihdamı artırmak, gelirleri artırmak ve farklılaştırmak için kadın ve genç girişimciler öncelikli olmak üzere; gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik faaliyetlere yönelik yatırımlar için yapılacak hibe ödemelerine ilişkin hususları kapsadığını aktardı.

Mahmut Özyavuz’un verdiği bilgiye göre, program kapsamında Şanlıurfa’da, yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları hariç bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması konusunda sadece ham derinin işlenmesi ve günlük en fazla 20 baş hayvan kesim kapasiteli mezbaha, soğuk hava deposu, çelik silo, hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, yenilenebilir enerji kullanan yeni sera, yenilenebilir enerji üretim tesisleri, kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları desteklenecek.

Hibeye esas proje tutarı hakkında da bilgi veren Mahmut Özyavuz, ekonomik yatırım kapsamında, yeni tesis başvurularında 2 milyon lira, kapasite artırımı ve teknoloji yenileme yatırımlarında 1,5 milyon lira, tamamlama yatırımlarında ise 1 milyon 750 bin liraya kadar projelere hibe desteği sağlanacağını bildirdi. Kırsal ekonomik altyapı yatırımlarında, kırsal turizme yönelik niteliği yeni tesis olan yatırımlar için 1.5 milyon lira, diğer yatırım konuları için ise 500 bin liralık projeler yapılabilecek. Söz konusu yatırımların %50’sine hibe yoluyla destek verilirken kalan %50’sini ise başvuru sahipleri temin edecek. Mahmut Özyavuz, “Fiziki olarak tamamlanamayan projeler, uygun görülmesi halinde kendi kaynaklarıyla 90 günü aşmamak üzere verilecek süre içinde fiziki gerçekleşmesini tamamlayacak. Fiziki gerçekleşmeleri tamamlayan ancak yasal izinlerini alamayan yatırımlar içinse yatırımcının başvurması halinde 90 günü aşmamak koşuluyla yasal izinleri alabilmesi için süre tanınacak.” Açıklamasında bulundu

Bakanlığın açıkladığı kırsal kalkınma desteğinin bölge tarımının gelişimi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Başkan Mahmut Özyavuz, Harranlı üreticilere Kırsal Kalkınma Destekleri’nden yararlanması yönünde çağrı yaptı. Harranlı üreticilerden mutlaka proje hazırlayıp bakanlığa başvurmalarını isteyen Mahmut Özyavuz, “Proje destekleriyle ilçemizde hayata geçirilecek yeni tarımsal yatırımlar; ilçe tarımının gelişmesine, üretimin teşvik edilmesine ve tarım sektöründe sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlayacaktır. Tarımsal kalkınmayla birlikte; ilçenin ekonomik ve refah seviyesi de yükselecektir. Bütün bu gelişmeler, hem ilçemiz, hem şehrimiz hem de ülkemiz tarımının geleceği için umut vadediyor” ifadelerini kullandı.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Başarılı Girişimcilere Çifte Burs İmkânı!

Türkiye Bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu olarak bilinen TÜBİTAK’ın yeni başlatmış olduğu Bireysel Genç Girişim (BİGG) programının 2017 çağrısı 1. dönem sonuçları açıklandı. 2012 yılından bugüne kadar 557 girişimci hibe desteği ile şirketlerini kurarak fikirlerini hayata geçirmiş oldu. Geçtiğimiz sene Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen “Teknogirişim Sermayesi Desteği” ile birleştirilen Bireysel Genç Girişim programında, 1. aşama sonuçları ile birlikte TÜBİTAK tarafından desteklenen 20 adet uygulayıcı kuruluş girişimcilere eğitim, mentörlük, kuluçka ve müşteri doğrulama desteklerini içerecek şekilde hızlandırıcı hizmet sunuldu.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif ERGİN program ile birlikte Türkiye’deki yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına ve hayata aktarılma konusunda girişimcilere kapsamlı bir destek sunulduğunu ifade etti. Ergin Bireysel Genç Girişim Programının 2. aşamasında TÜBİTAK tarafından başarılı bulunan girişimcilere 150 bin TL’ye kadar sermaye imkânı verileceğini ve girişimcinin isteğine bağlı olarak kendilerine iş rehberi atanacağını söyledi. Bunlara ek olarak da, “Bireysel Genç Girişim Programı desteği alan üstün başarılı girişimcilerin, Türkiye ve İngiltere’nin birlikte yürüttüğü ‘Kâtip Çelebi-Newton Fonu’ çerçevesinde, İngiltere’de İnovasyonun Liderleri Burs (Leaders in Innovation Fellowships) Programından yararlanmaları da sağlanıyor” diye konuştu.

Bireysel genç girişim programı 2017 yılı çağrısı 1. dönemine 20 uygulayıcı kuruluş aracılığı ile 3 bin 327 girişimci farklı iş fikirleri ile başvuru yapıldığını belirten Ergin bunlardan 1457 tanesinin 1. aşama desteği almaya uygun görüldüğünü ifade etti. Bu girişimcilerden 320 tanesi ise 2. aşamaya başvurma onayı aldığı ve 312 tanesinin şartları kabul edilerek panel değerlendirmesine onaylandığını söyledi. Ergin, yapılan panel değerlendirmeleri sonucunda 206 girişimcinin Teknogirişim sermayesi desteği almasına onay verildiğinin aktardı ve ekledi, “Teknogirişim Sermayesi Desteği almaya hak kazanan 206 girişimci, ağustos ve eylül aylarında şirketlerini kurmaları sonucu TÜBİTAK’la sözleşme imzalayarak, 1 Ekim’de iş planlarını gerçekleştirmek için çalışmalarına başlayacak. Bireysel Genç Girişim Programı 2017 yılı 1. dönemi kapsamında girişimcilere yaklaşık 30 milyon liralık hibe destek sağlanacak. 2017 ikinci dönem değerlendirme sonuçları 30 Kasım’da açıklanacak.” Açıklamasında bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

50 Bin Kapasiteli Tavuk Çiftliğinin Kadın Patronu Oldu!

Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) aldığı hibe desteğiyle 50 bin tavuk kapasiteli çiftlik kuran 42 yaşındaki Seval Şengör, et verimi yüksek tavuklar besleyip bütünleşmiş tesislere satıyor. İki çocuk annesi Seval -Şengör, iki yıl önce ablası ile ellerindeki bir miktar sermayeyle iş hayatına girmeye karar verdi. Bu süreçte TKDK ‘nın uygun gördüğü projelere hibe desteği verdiğini öğrenen Seval Şengör, bir yakınının da tavsiyesiyle “fason” olarak tavuk çiftliği kurmak için harekete geçti. Gerekli araştırmaları yaptıktan sonra projeyi hayata geçiren Seval Şengör, kendilerinden istenen dosyayı hazır hale getirdikten sonra TKDK’ye projesini sundu. Şengör, kurumdan olumlu yanıt gelince, kırsal Yarış Mahallesi’nde satın aldıkları arazi üzerine 50 bin civciv kapasiteli iki kümes kurdu.

Kümeslerde, bütünleşmiş piliç firmalarından gelen civcivleri 40-42 gün civarında besleyen Seval Şengör, ardından kilo karşılığı aynı firmaya geri pazarlıyor. Şengör yaptığı açıklamada, tavuk besiciliğine olan merakının, bu işe başlamasına vesile olduğunu belirtti. Projeyi TKDK’ye sunmadan önce en ince detayına kadar her şeyi düşünerek ve yaparak dosyayı hazırladıklarını söyleyen Seval Şengör, kurumun onayını alınca kümeslerin inşasını yaptıklarını ifade etti. Seval Şengör, projenin kendilerine 1,5 milyon liraya mal olduğunu aktararak, “Bize mal olan tutarı faturalandırarak TKDK’ye sunduk. O dönemde hibe yaklaşık % 50 civarındaydı ama yaş ve arazimizin dağlık alanda olmasından dolayı % 65 yani yaklaşık 900 bin lira hibe aldık.” diye konuştu.

Yetiştirdikleri civcivleri “misafirleri” olarak aktaran Seval Şengör, “Tesisimiz yaklaşık 50 bin civcivi yetiştirebilecek kapasitede. Yetiştirdiğimiz tavuklar aslında bizim değil. Biz bunları anlaşmalı olduğumuz piliç firmasından alıyoruz ve bir nevi otel görevi görerek hizmet veriyoruz. Civcivlerimiz bizim misafirlerimiz. Onlar geliyorlar, 40-42 gün arasında mevsim ve koşullara göre besleyip, büyütüp anlaşmalı olduğumuz bütünleşmiş tesise geri teslim ediyoruz. Bizim buradaki amacımız sağlığa uygun koşullar içerisinde, biyogüvenlik kurallarını tam olarak uygulayarak, en uygun şartlarda üretim yapmak. Bu konuya çok hassas davranıyoruz. Ayrıca yapılan denetimler sonucunda örnek çiftlik seçilen firmalardan biri olduk. Üçüncü kümesimizi de yapmaya başladık.” Sözleriyle kümes sayılarını işleri büyüttükçe artıracaklarını belirtti.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Hibe Desteğiyle Açtığı Kafe Engellilere Yönelik Dizayn Edildi!

Malatya’da engelli camiasında “Aynur Abla” olarak bilinen Aynur Yılmaz, hem kadınlara hem de engelli vatandaşlara kurduğu iş yeriyle örnek oldu. Aynur Yılmaz, KOSGEB desteği ile açtığı kahvaltı salonunu engelli vatandaşların rahat hareket edebileceği şekilde dizayn ederek hayata geçirdi. Aynur Yılmaz, işyerinden elde edeceği gelirle de her ayın sonunda bir engelli vatandaşa tekerlekli sandalye almayı hedefliyor. 47 yaşındaki Aynur Yılmaz, enerjisi ile kadınlara örnek olmaya çalışıyor. Yürüyen engelli olan Aynur Yılmaz, KOSGEB’den aldığı proje desteği ile Sivas Caddesi’nde açmış olduğu işyeri ile bu günlerde adından sıkça söz ettiriyor. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan ve 2012 yılında emekli olan Aynur Yılmaz, “1970 doğumluyum Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliyim 1997-2012 yılları arasında çalıştım. 2012’de günüm doldu, 28 Şubat’ta benden sonra çalışacak engellileri düşünerek emeklilik dilekçemi verdim, 3 Mart’ta da emekli oldum. Kendimde engelliyim, kız kardeşimde engelli tekerlekli sandalyeli.” dedi.
Açmış olduğu mekânı kendisi gibi engelli olanları düşünerek açtığını ifade eden Aynur Yılmaz, “Aslında isim olarak ‘Ay Mış Mış’ düşünmüyordum, ‘Engelsiz Cafe’ diye düşünüyordum ama mekânım küçük olduğu için dedim ilk etapta böyle bir şey yapalım ileriye yönelik belki ikinci şubemizde, üçüncü şubemizde engelsiz olarak açabiliriz. Mekânı engellilere uygun tasarladığım için rampasından, girişinden, çıkışından, sandalye masa dizişine kadar engelliler için ayarladık onlara yönelik yaptık. Tabi bu arada engelsiz arkadaşlarımıza da kapımız her zaman açık. Engelli birinin dışarı çıkması gerekiyor, bir yerleri görmesi gerekiyor, farklı ortamlara gitmesi gerekiyor. Malatya’mızda gidebildikleri sadece AVM var, yani engellilere uygun olarak başka hiçbir mekân hiçbir alan özelliklede yemekhanelerde, kafelerde böyle bir şey mevcut değil. Ben onları düşünerek böyle bir mekân açmayı düşündüm.

Bu arada engelli misafirlerime ve üniversite öğrencilerine indirimli hizmet vereceğiz. Sadece kahvaltı hizmeti vermiyoruz. Öğleden sonrada ara öğünlerimiz olacak. Acıkan herkes için mantı, köfte-ekmek, tost gibi atıştırmalıklarımız her daim mevcut” ifadelerini kullandı. İşletmeci Aynur Yılmaz her ayın sonunda engellilere bir adet tekerlekli sandalye almayı hedeflediğini söyleyerek “6 yıl kız kardeşim engelliydi ondan sonra ona bir sandalye alamadık biz çok mağdur edildik. Kız kardeşimde bizlerde mağdur olduk. Tabi o çıkamadığı için, inemediği için ondan dolayı her engelliye burada imkân sağlıyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum bütün engelli derneklere kurum ve kuruluşlara da sesleniyorum benim yanımda oldukları sürece onlarla birlikte birer tane sandalye vermek istiyorum. Her ayın sonunda özellikle de 3 Aralıkta iki sandalye vermeyi düşünüyorum. Her ay sonunda duruma bakacağız mutlaka ama mutlaka bir engelliye tekerlekli sandalye almayı düşünüyorum. Ama gerçekten ihtiyacı olan kişilere verilecek sandalye olacak.

Engelli kardeşlerime sesleniyorum; ne olursa olsun hayat yaşamaya değer, çıksınlar en azından kendilerini tanısınlar önce kendileriyle barışık olsunlar sonrada dünyayla zaten barışık olacaklardır. Herkes benim yanımda oldu yanımda olan tüm dostlarıma teşekkür etmek istiyorum. Mutlaka toplantılar yapacakları zaman, organizasyon yapacakları zaman, herhangi bir şey olduğu zaman benimle iletişime geçsinler. Zaten dediğim gibi burayı engelliler için yapıyoruz ne zaman isterlerse gelsinler. Bir de KOSGEB destekli olduğu için kurumsal bir yer, korkmalarına da gerek yok” ifadelerini aktardı.

Akülü sandalyesi ile yıllarca istediği gibi mekânlara girip çıkamadığını belirten 38 yaşındaki müşteri Aysel Yılmaz, böyle bir mekân açıldığı için mutlu olduğunu belirtti. “Ben birkaç aydır ilk defa dışarıya çıkıyorum. Daha önce birçok yerlere gittim, gittiğim yerlerin yokuşu olmadığı için çok zorlandım, tekrar kapıdan dönüp gidiyordum. Burayı yeni keşfettim yeni açılmış. Zaten buranın hem girişi engellilere uygun hem çıkışı uygun olduğu için çok rahat bir ortam. Artık buradayım burada da rahat bir ortam var. Elemanlarda çok iyiler yani ilgileniyorlar engelli olarak bizlerle çok ilgileniyorlar ben çok teşekkür ediyorum. Engelli arkadaşlarıma evlerinden çıkmalarını tavsiye ediyorum böyle yerleri keşif edip rahat ortamları bulup gezsinler bence eve kapanmasınlar” diyerek tüm engellilere cesaret verdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Devletten Köyünde Üretim Yapacak Çiftlik Kuracak Olana Hibe Desteği!

Kent hayatından köy yaşamına geri dönüş yapmayı düşünen kişiler için devlet destekli hibe kredisi verilmektedir. Şehir hayatı insanı her anlamda yorabilmektedir. Araçların egzoz dumanları, insan sayısının çok olması, çöpler, yapay gıdalar kişiyi bunaltabilmektedir. Bu durumda da kişi kendini köy yaşamına atmak ve burada gelir elde etmek isteyebilir. Ülkemizde de tarımsal üretimin artırılabilmesi adına önemli destekler sunulmaktadır. Özellikle de köyde geçimini sağlayan kişilerin maddi olanakları düşünmeden üretim yapması sağlanmak istenmektedir. Bu noktada hükümetin önemli desteklerin önünü açtığını söylemek gerekiyor.

Yerli üretimin artırılabilmesi için yürürlüğe girmiş Köye Dönüş projesinde, dileyen kişi köyüne geri dönüş yapabilir. Burada bir çiftlik kurabilir ve geçimini sağlayabilir. Üretim yapmak isteyen kişi dilerse şehirde yaşamını sürdürerek üretimine de devam edebilir. Bu noktada işletme planının istikbal vadetmesi ve girişimcilik konusunda iddialı olunması gerekiyor. Tarım ve hayvancılık sektörü ülkemiz için çok büyük bir öneme sahiptir. Türkiye nüfusunun önemli bir kısmı da bu sektörde faaliyet göstererek geçimini sağlamaktadır.

KOSGEB, günümüze kadar sayısız girişimci desteğine imza atmıştır. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın önerileriyle KOSGEB, bu sektöre çok önemli destekler vermektedir. Teknolojik gelişmelerle birlikte bu sektörde ciddi bir azalma görülmüştür. Çünkü teknolojik gelişmelere olan ilgi şehir yaşamının cazibesini artırmıştır. Ancak kırsal kalkınmanın artırılabilmesi için hükümet tarım ve hayvancılık girişimlerine hibeler sunmaktadır.

Proje kapsamında Tarım ve hayvancılık da faaliyet gösterecek girişimciler için geri ödemesiz 50.000 TL veya sıfır faizli 100.000 TL kredi finanse edilmektedir. 35 yaşından küçük olan vatandaşlar için 30.000-50.000 TL arası sıfır faizli kredi veriliyor. Bu destekler Halkbank ve Ziraat Bankası aracılığıyla tüketicilere sunuluyor. Sıfır faizli krediler için ilk 1 yıl geri ödeme talep edilmemektedir. Daha sonra ise tüketici 48 ay vade süresi boyunca ödemelerini gerçekleştirebilmektedir. Tüketicinin gelir düzenine bağlı olarak geri ödeme koşulları oluşturulmaktadır. Dileyen tüketici yılda 2 kez, 3 ayda bir veya her ay eşit taksitlerle gerekli ödemeleri yapabilmektedir. Bu imkandan faydalanmak isteyenlerin KOSGEB’e başvuruda bulunmaları gerekiyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Projenizi Yazın Başvurunuzu Yapın Hibenizi Alın!

KOSGEB’den KOBİ’lere milyonlarca liralık hibe müjdesi geldi.  Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Van İl Müdürü Bilal Emre Yörük, “Üretim ve ihracatta teknoloji servisi yüksek, katma değerli ürünlerin ve KOBİ’lerin payının arttırılması” proje teklif çağrısını yaptı. KOSGEB Van İl Müdürlüğü tarafından, Van Ticaret ve Sanayi Odası Tuşba Toplantı Salonu’nda “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” sertifika töreni yapıldı. Gerçekleştirilen sertifika töreninde konuşma yapan KOSGEB Van İl Müdürü Bilal Emre Yörük, “Proje çağrısı ile işletme başına 300 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 700 bin TL’ye kadar geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon TL’ye kadar destek imkânı verilecektir” açıklamasını yaptı.

Proje sunacak işletmelerin KOSGEB veri tabanına kayıtlı ve aktif olmalarının şart olduğunu söyleyen Bilal Emre Yörük, “Üretim ve ihracatta teknoloji servisi yüksek, katma değerli ürünlerin ve KOBİ’lerin payının arttırılması’ konulu proje çağrısına çıkmıştır. Bu bağlamda proje çağrısının hedef kitlesi, imalat sektöründeki KOBİ’leri kapsamaktadır. Proje sunacak işletmelerin KOSGEB veri tabanına kayıtlı ve aktif olmaları gerekiyor. Bilanço usulünde defter tutmak kaydıyla; orta yüksek ve ileri teknolojili sektörlerdeki KOBİ’lerde ise 2016 yılı net satış hasılatının en az 300 bin TL ve yıllık ortalama çalışan sayısının en az 3 olması şartı gerekecektir.” İfadelerini kullandı.

Başvuru tarihinin 20 Ekim’de sona ereceğini söyleyen Bilal Emre Yörük, “Proje çağrısı ile işletme başına 300 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 700 bin TL’ye kadar geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon TL’ye kadar destek sunulacaktır. Destek programına başvurular başlamış olup, 20 Ekim 2017 tarihinde sona erecektir.” Sözlerini aktardı.

Türkiye’nin en büyük sıkıntısı imalat sanayinde katma değeri yüksek ürün üretememesi ve marka ürünlerin olmamasıdır. Marka ürünleri ve katma değeri yüksek ürünleri ithal ediliyor. Bu durumda cari açığı artırıyor. Bu yüzden KOSGEB imalat sanayine daha fazla destek verecek. Anlaşılacağı üzere artık ticaret ve hizmet sektörlerine değil imalat sektörüne destek verilecek. Yatırım yapan firmalar finansman konusunda sıkıntı çektiğinden ise sonradan yapılacak desteğin %30 kadarı firmalara avans olarak verilecek. Bu sayede finansman bulma konusunda işletmeler rahatlamış olacak.  Başvurular sonucunda projeleri kabul edilenler bu milyonluk hibeden faydalanabilecekler.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Kadın Girişimci Aldığı Hibeyle Mermer Patlatma Atölyesi Açtı!

Afyonkarahisar’da kadın girişimci Semra Elmas’ın mermer atıklarından patlatma yöntemiyle ürettiği dekoratif paneller, başta ABD, Fransa ve Hollanda olmak üzere birçok ülkede rağbet görüyor. Mermerciliğiyle ünlü Afyonkarahisar’da daha önce 15 yıl sektörde işçi olarak çalışan 34 yaşındaki Semra Elmas, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığınca açılan girişimcilik kursuna başvuru yaptı. Eğitimini başarıyla tamamlayan Semra Elmas, aldığı 50 bin liralık hibe desteğiyle hayalini kurduğu işletmeyi açtı. Eşinin de desteğiyle kısa sürede başarıya ulaşan Semra Elmas’ın 13 kişiyi istihdam ettiği işletmesinde üretilen ürünler, ihracatçı firmalar aracılığıyla yurt dışına gönderiliyor.

Semra Elmas yaptığı açıklamada, mesleki tecrübesinin girişimcilik konusunda cesaretini artırdığını ifade etti. Mermer mozaik patlatma alanında kendisine güvendiğini söyleyen Semra Elmas, “İnsan iyi bildiği ve severek yaptığı işte mutlaka başarılı olur. Ben de mesleki tecrübemle başarıya ulaştım.” İfadelerini kullandı. Eşinin daima kendisine destek verdiğini söyleyen Semra Elmas, “Kendi işletmemi açtığımda hiç zorlanmadım. Zaten 2001 yılından beri mermer fabrikalarında işçi olarak çalışıyordum. 2016’da işletme sahibi oldum. Bu iş benim yaptığım, bildiğim bir iş. Farklı bir meslekte başarılı olacağımı düşünmüyorum. Severek yaptığım bir iş olduğu için bana zor gelmiyor. Fabrikalardan mermer atıklarını alıyoruz. Onları burada istediğimiz ebatlarda kesiyoruz. Sonrasında makine ile patlatıp, diziyor, dekoratif panel haline getiriyoruz.” Açıklamasında bulundu.

Elmas, ürettikleri mermer mozaik patlatma panellerin, inşaatlarda iç ve dış cephe dekorasyonunda kullanıldığını belirtti. İşletmeyi ilk kurduklarında 5-6 kişi olduklarını, 15 ay gibi kısa bir süre sonra 13 kişiyi istihdam ettiklerini söyleyen Semra Elmas,  “Tekrar destek alabilirsem, hedefim istihdam sayısını 20-25’e çıkarmak. İlk etapta yeni makineler almayı düşünüyorum. Çalışan işçilerimizin yarısı bayan. Kadın istihdamına önem veriyoruz. Üretimimizin tamamına yakını yurt dışına ihraç ediliyor. Başta ABD, Fransa ve Hollanda olmak üzere birçok ülkeye mal gönderiyoruz. Bu ihracatı Denizli ve İzmir’deki aracı firmalar kanalıyla yapıyoruz.” Sözlerini aktardı. Semra Elmas, ilerleyen dönemde daha küçük mermer atıklarından tablo ve madalyon desenleri oluşturmayı hedeflediğini söyledi. Mevlüt Elmas da eşinin meslekte tecrübesine güvendiğini ve her zaman destekçisi olduğunu belirtti. KOSGEB desteğiyle kurdukları işletmeyi daha da büyütmeyi planladıklarına dikkat çeken Mevlüt Elmas, istihdamı arttırarak daha küçük ölçekli dekoratif mozaikler yapacaklarının sinyallerini verdi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

KOBİ’ler Türk Ekonomisinin Lokomotif Unsurlarıdır!

Türkiye Bilişim Derneği, Ankara Sanayi Odası ve Ankara Ticaret Odası tarafından işbirliği ile Sheraton Otel’de ‘1. Kobiler ve Bilişim Kongresi’ düzenlendi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, kongrede yaptığı konuşmada KOBİ’lerin bilişimle, teknolojiyle, Ar-Ge ve inovasyonla buluşmak zorunda olduğunu ifade ederek, “KOBİ’lerimizi yeni sanayi anlayışının gerektirdiği şekilde donatmamız gerekiyor. Her zaman söylüyoruz KOBİ’ler Türk ekonomisinin lokomotif unsurlarıdır diye. Bunu bir adım daha öteye götürürsek KOBİ’ler ekonominin çelik çekirdeğidir diyebiliriz. KOBİ tanımına baktığımızda Türk ekonomisinin aslında bir KOBİ ekonomisi olduğunu da söyleyebiliriz. Türkiye’deki işletmelerin %99’u KOBİ’lerdir. Bu oran Almanya, Fransa, Güney Kore’de de aynıdır. Toplam istihdamın %76’sı katma değerin %54’ü ihracatımızın %60’nı KOBİ’lerin oluşturduğunu biliyoruz. Tüm bu rakamlar bize KOBİ’lerin ihmal edilemeyecek kadar önemli olduğunun kanıtıdır. Ancak Türkiye Bilişim Derneği Başkanımıza biraz serzenişte bulunmak istiyorum. Sayın Başkan salon boş. KOBİ’ler önemli diyoruz ama salon boş” ifadelerini kullandı.

Hiçbir koşulda Türkiye’nin en dinamik ekonomi aktörleri olan KOBİ’leri ihmal etmediklerini ve etmeyeceklerine dikkat çeken Bakan Faruk Özlü, “KOSGEB’in başlattığı 0 faizle işletme kredisi kapsamında 10 Şubat ve 11 Temmuz tarihleri arasında 274 bin 279 işletmemize 6,7 milyar lira destek verdik. Kullanılan kredilerin 1,5 milyar liralık faiz gideri KOSGEB tarafından karşılandı” açıklamasını yaptı.

Geçtiğimiz haftalarda KOSGEB aracılığıyla çok önemli bir destek ve kredi paketinin müjdesini verdiklerini anımsatan Faruk Özlü, “KOBİ gelişim destek programını ve bütçesini daha da genişlettik. Bilanço usulünde defter tutmak kaydıyla orta ve yüksek teknolojili imalat sektöründeki KOBİ’lerimizin tümü 11 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında başvurabilirler. Bu destek programı bugün konuştuğumuz KOBİ’ler ve bilişim konusunun tam olarak karşılığıdır. Çünkü biz bu programda bilişim teknolojisi alt yapısını güçlendirmek isteyen KOBİ’lere tam destek sağlıyoruz. Özellikle orta yüksek ve yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren KOBİ’lerimize önemli bir finansman desteği veriyoruz. Sizlerden isteğim KOBİ Gelişim Destek Programını ayrıntılı olarak incelemenizdir. Projelerinizi hazırlayınız ve KOSGEB’e başvurunuzu yapın.” Sözlerini aktardı.

TÜİK tarafından açıklanan bir veriye değinen Faruk Özlü; “Bu veri 2017 yılına ait girişimlerde bilişim teknolojileri kullanım araştırmasının sonuçlarıdır. Bu sonuçlar memnuniyet vericidir. Türkiye’de internet erişimine sahip girişimlerin oranı %96 seviyesine ulaşmıştır. Bu oran geçen yıl %93 olarak belirlenmişti. 2016 yılında girişimlerin %66’sı web sayfasına sahipken 2017 yılında işletmelerin %73’ü web sayfasına sahip olmuştur. Bu büyük bir sıçramadır. 10 ve daha fazla çalışanı olan KOBİ’lerin % 46’sı 2017 yılında sosyal medya uygulamalarını kullandı. Bu oran 2016 yılında %38 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu veriler bize şunu söylemektedir; KOBİ’lerimiz bilişimi seviyorlar, bilişimi benimsiyorlar, bilimin gerektirdiği imkânları kullanıyorlar. Biz bilişimi sadece web sayfasından ve sosyal medyadan ibaret olarak görmüyoruz. Eğer yarınlara dair bir şey konuşacaksak içinde bilişim olmayan dijitalleşme olmayan teknoloji ve bilim olmayan hiçbir şey konuşamayız.” Açıklamasında bulundu.

Türkiye’de 48 milyon kişinin her gün internete bağlandığını, 47 milyon kişinin aktif olarak sosyal medyayı kullandığını söyleyen Faruk Özlü, insanların %95’nin cep telefonu sahibi olduğunu, cep telefonu kullananların %75’inin akıllı telefonları tercih ettiğini, dizüstü ve masaüstü bilgisayar kullanımının ise %51 oranında olduğunu ifade etti. Faruk Özlü, “Tüm bu rakamlar bilginin girdi olarak kullanıldığını, tüm ticari girişimlerin yapısının değiştiğinin kanıtıdır.” dedi.

“2016 yılı verilerine göre ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplam pazar hacmi 94,3 milyar liraya ulaşmış durumda” diyen Faruk Özlü, “Sektörün ihracatı ise bir önceki yıla göre %32 artarak 3,1 milyar lira seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracatımızın 2 milyar liralık kısmı yazılımdan gelmiştir. Bu rakamlar elbette yeterli değil. 4. Sanayi devriminin hayatımıza girdiğini düşünürsek bilişimde ve yazılımda büyük bir sıçrama yapmak mecburiyetindeyiz. Yeni sanayi devrimini ve anlayışını teknoloji ve bilimin geleceğine dönük bütün hedeflerimizin merkezine koymak zorundayız.” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Faruk Özlü, “KOBİ’ler için bilişim ve dijital dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluktur. Dijital ekonomiyle dost olmak barış içinde olmak şart. Türkiye sanayide dijital dönüşümü sağlayacak teknolojik altyapıya sahip bulunuyor. Bugün ithal ettiğimiz birçok ürünü yurt içinde kendimiz üretecek potansiyele girişim gücüne ve teknolojiye sahibiz. Bu nedenle KOBİ’lerimize ‘Türkiye’de yapın desteği kapın’ diyoruz. İthal edilen bir ürünü bir KOBİ ile eşleştirmek istiyoruz. 1000 ürün 1000 KOBİ programı ithal ettiğimiz bin kalem ürünü yerleştirmeyi kapsayan bir projedir. Bu ürünlerin bir defaya mahsus masraflarının tasarımlarını ve Ar-Ge’lerini biz karşılayacağız. İthal ettiğimiz ürünler içinde öyle ürünler var ki bizim yurt içi sanayimiz ve KOBİ’lerimiz bunları rahatlıkla yapabilecek donanıma sahip. KOBİ’lerimizi bu yeni projeye teşvik etmek için özellikle KOSGEB’i imalat sanayine odaklanan bir kurum haline getirmek istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise KOBİ’lerin, üstlendikleri rol ve ülkeye sağladıkları katkı nedeniyle ekonominin yapı taşları olduğunu, büyüme, refah ve istihdamın artmasında önemli rol oynadıklarını belirtti. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini söyleyen Gürsel Baran, “KOBİ’lerimizin uluslararası rekabette avantajı elde edebilmeleri için dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurmaları, işlerini büyütmek, hızlandırmak, verimliliği artırmak için teknolojiden en etkin şekilde yararlanmaları gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Türkiye’de her gün milyonlarca kişinin internete bağlandığına dikkat çeken Gürsel Baran, TÜİK’in 2017 verilerine değinerek, “Bilgisayar ve internet kullanımı 2017 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde %56.6’dan, %66.8’e yükseldi. İnternet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal ve hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş arası grubundaki bireylerin oranı %24.9 oldu” açıklamasında bulundu. ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ise, Türkiye’nin yeni bir büyüme hikâyesine ihtiyacı olduğunu ve bunun temelinde verimlilik, yenilikçilik ve dijitalleşmenin bulunduğunu aktararak, “İş gücü, sermaye ve toplam faktör verimliliklerini artıramayan bir Türkiye’nin sürdürülebilir bir büyümeyi yakalaması oldukça zor görünmektedir. Ekonomimizin dinamizmi ve aynı zamanda bel kemiği olan KOBİ’lerin yenilikçilik faaliyetleri ve dijitalleşmesi ile birlikte verimlilikleri yükselebilecektir.” Değerlendirmesinde bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Yıllarca Tekstil Fabrikasında Çalıştı Sonra Aldığı Hibeyle Tekstil Atölyesini Açtı!

Kastamonu’da yaşayan lise mezunu 38 yaşındaki Hamide Sekecek, aile bütçesine katkı sağlamak için 21 yıl tekstil fabrikalarında çalıştı. Hamide Sekecek ‘in hayatı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından kendi işini kurmak isteyenlere yönelik açtığı girişimcilik kursu ile tamamen değişti. Kursu başarıyla tamamlayan, ardından KOSGEB‘den 50 bin lirası hibe olmak üzere 150 bin lira kredi almaya hak kazanan iki çocuk annesi Hamide Sekecek, hayalindeki tekstil atölyesini açmayı başardı. İşe 7 kişiyi çalıştırarak başlayan Hamide Sekecek, bugün 83 kişi istihdam ediyor. Sekecek ‘in atölyesinde üretilen ürünler, İtalya ve İspanya’ya da ihraç ediliyor. Yıllarca başkalarının yanında çalıştığını, artık kendisi için bir şeyler yapmak istediğini ifade eden Hamide Sekecek,  “Müşteri bulabilir miyim diye başlarda tedirgin oldum korktum. Bu nedenle çalışırken tanıştığım, İstanbul’da  işiyle uğraşan Aynur Bozkurt’a ortaklık teklif ettim. Onun da kabul etmesiyle Mayıs 2016’da 7 kişiyle işe başladık. Eşim ve ailemden çok büyük destek aldım. Yavaş yavaş çalışan sayısını yükselttik. Çalışanların büyük çoğunluğu kadın. Hepsi ev hanımıydı. Şimdi hepsi işi bilen insanlar. Ayda 200 bin parça bebek kıyafeti üretiyoruz.” Açıklamasında bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

%d blogcu bunu beğendi: