TMO Üreticinin Yanında

Üreticiden; “Fındık fiyatı 15 lira olsun,” kampanyası. 8 Lira seviyelerine düşen fındık fiyatları üreticileri harekete geçirdi. Fındık Üreticisi site yöneticisi Kenan Ayhan “Fındık fiyatı 15 lira olsun” kampanyası başlattı. 1,5 milyon kişiden destek alan kampanyanın amacı fındığın 15 Lira olmasını isteyen üreticilerin sesini duyurmak.

Serbest piyasada son yıllarda fındık fiyatlarındaki düşüş nedeniyle fındık üreticisinin yaşadığı sıkıntılar devam ediyor. Fındık sürekli bakım gerektiren ve yılda bir kez hasat edilebilen bir ürün olduğundan üretim maliyetleri yüksek ürün. Geçen yıl fındık üretim maliyetleri Ziraat Odaları tarafından 8 lira olarak açıklansa da, fındık fiyatının 8 liraya kadar düşmesi üreticiyi olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle tüccar faktörü de devreye girdiğinde üreticinin mağduriyeti artıyor. Maliyetine alıcı bulan fındık, üreticisinin yüzünü güldürmüyor.

Dünyada fındık ihracatında bir numara olan Türkiye’nin bu konuda resmi olarak örgütlenmiş bir sivil üretici platformu olmasa da üreticiler sosyal medya üzerinden “Fındık fiyatı 15 lira olsun” adı altında bir buçuk milyon kişiye ulaştıkları bir kampanya başlattı. Fındık Dayanışma Platformu adı altındaki bu platform, fındık üreticisinin sıkıntılarını sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Site yöneticisi Kenan Ayhan fındık üreticisinin ana sorununu şöyle özetliyor: “Bizim isteğimiz fındık tüketicileri, fındık için daha fazla ücret ödesin değil. Fındık üreticiden ucuza alınıp, tüketiciye pahalıya satılıyor. Bir başka değişle üreticiden ‘eh püf hadi alım bari’ deniliyor, diğer yandan tüketiciye altın tepside, lüks bir tüketim olarak pazarlanıyor. Biz bu hem tüketiciye hem üreticiye yapılana karşıyız. Bütün parayı aracılar kendi ceplerine atıyor. Üretici maliyetine çalışıyor. Tüketici lüks bir tüketim olarak bazen 50-60 liraya bir kilo fındık alıyor. Aracıların pay oranı düşürülüp tüketim fiyatı azaltılırsa, tüketim çoğalacak böylelikle fiyatlar kendine gelebilecek. Eğer tüketim fiyatı sabit tutulup üretici fiyatı yükseltilirse yine üretici kazanacak. Yani buradaki çözüm aracı firmaların payında yatıyor.” Diyerek açıklamada bulundu.

Arslan Soydan serbest piyasa kurallarının fındıkta tersine işlemesini tekelleşme sorununa bağlayarak şunları söyledi: “Serbest piyasanın devlet olmadan tekelleştiğini gördük. Serbest piyasanın tekelleştiğini artık şeffaf rekabet ortamının olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye’de yabancı firmaların tekeline girmiş bir fındık sektörü görüyoruz. Serbest piyasa serbest piyasalıktan çıkmış halde. Devletin böyle bir tablo karşısın mutlaka müdahalede bulunması gerekiyor. İstikrarsız ve tekelleşen bir fındık sektöründe üretici yüksek maliyet ve düşük fiyatlarla mağdur ediliyor. Türk çiftçisine yapılan muamelenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Fiyatlar 8 liranın altında kalmaya devam ediyor; üretici şunu bekliyor, üretici bu fiyat karşısında TMO’nun müdahale etmesini istiyor, devlet elinin değmesinin şart olduğunu belirtiyor. TMO’nun müdahalesiyle talebimizin haklı olduğunu gördük, bunun devamının gelmesini bekliyoruz. Üreticinin beklentisi fazla değil sadece maliyetin üzerinde fiyatın istikrarlı olmasını ve emeğinin karşılığını almak istiyor.”

2017-2018 sezonu için Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yürüttükleri ortak bir çalışma olduğunu belirten Arslan Soydan, bu sezon için “TMO alımlarına devam ediyor talepleri alıyor. 2017 yılı içinde TMO’nun olup olmayacağı belli değil. Bakanlıkla birlikte rekolte oranları açısından yaptığımız bir çalışma var. 2017 yılının rekolte oranları tek bir çatı altından açıklanacak, bakanlığın açıklayacağı rakamlara herkesin güvenip saygı duyması gerekir,” dedi.

“Fındık fiyatlarının düşmesinin başka bir sebebi ise üreticilerin fındıklarını emanete vermeleri. Bu konuda üreticiler suçlanmamalı. Zira dediğimiz gibi üreticiler maliyetine neredeyse zararına çalışıyor. Çoğu üretici sadece yazın köye gelip fındığı topluyor ve büyükşehirlere geri dönüyor. Bazıları da gurbete gidiyor. Haliyle burada fındık barındırma şansları yok. Bu yüzden ürünlerini emanete veriyorlar. Bir diğer kesim için ise fındığı erken satmaları şart oluyor. Buradaki ekonomiyi iyi anlamak gerekir. Çiftçiler bir şey satın alırken borç alırlar ve ‘fındığa öderiz’ derler. Bu yüzden borçlarını vermek için fındıklarını satmaları şart. Emanete giden fındıklar ise tüccarlar vasıtasıyla piyasaya sürülüyor ve piyasa doyuma ulaşıyor. Haliyle artık fındık fiyatı hiç artmıyor. Bu açıdan devletin sürdürdüğü depolama tesisleri projesi var; fakat sonuç alınabilmiş değil. Üretici de bu konu ile ilgili bilgilendirilmiş değil. Fındık üreticisinin önümüzdeki sezon için hiç umudu yok. Zira önümüzdeki hafta fındık rekolteleri belli olacak. Eğer rekolte 400 bin tonun üstünde çıkarsa ve bu düzen böyle devam ederse fındık 8 liranın üstünü görmez. Fındık satılmıyor da değil. Elimizde kalmıyor, bugünkü açıklamalara göre 205 bin ton 10 ayda ihraç edildi ki bu iç fındık rakamı. Bunu 410 bin ton kabuklu fındığa tekabül ediyor. Geçen sezonun rekolte tahmini ise zaten 420 bin ton düzeyindeydi. Fındık fiyatını bulmuyor. Ayrıca artık fındık üreticiliğini emekliler ya da ikinci bir iş için yapan memurlar, çalışanlar yapıyor. Gençler fındık bahçelerinde durmuyorlar artık. Yapan kişiler de alışkanlıklarından dolayı devam ediyorlar.”

Fındık üreticisi devlet tarafından piyasaya etkili bir müdahale de bulunulmasını, serbest piyasadaki tekelleşmenin bitmesini ve fındık fiyatının 15 lira olmasını istiyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Hayvancılık Destek Başvuruları Açıldı!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, damızlık koç teke yetiştiriciliği yatırımları destek başvurularının başladığını duyurdu. Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü damızlık koç teke yetiştiriciliği yatırımları için destek başvuruları ile ilgili yazılı bilgilendirme açıklamasında bulundu. Birliklerin yeni yatırım veya kapasite artırımı rehabilitasyon konusunu içeren inşaat yapımı, makine alet ve ekipman alımı desteklerinden yalnızca bir kez yararlanabileceği bildirilen açıklamada, damızlık koç-teke alımında ise destekten yararlanamayacakları belirtildi.

“Birlik Üyesi Yetiştiriciler; hibe desteği kapsamında her 50 baş anaç hayvana kadar bir baş koç-teke olmak üzere en fazla 5 baş damızlık teke veya damızlık koç alabilir ve destekleme hibesinden yalnızca bir kez yararlanabilirler. Hibe oranı birlikler için inşaat yapımı, makine alet ve ekipman alımına ait gerçekleşme tutarının % 50’si ile sınırlandırıldı. Birlik üyesi yetiştiriciler için damızlık koç-teke satın alan birlik üyesi yetiştiricilere alım tutarının % 50’si olarak belirlendi. Bu desteklemeden yararlanmak isteyen yatırımcılar 11 Temmuz-10 Ağustos 2017 tarihleri arasında başvurularını yapacaklardır. ” şeklinde açıklama yapıldı.

Başvuru hakkında bilgi almak ve başvurular için gereken şartları öğrenmek için doğru uzmanlarla iş birliği yapabilirsiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

 

Bakanlıktan Bal Tadında Teşvik!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan arıcılara %60 hibe desteği verilecek şeklinde açıklama yapıldı. Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından ‘Arıcılık Destekleri’ ile ilgili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda konuşan Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Behçet, Bakanlık tarafından arıcılara %60 hibe desteği verileceğini belirterek, başvuruların ise 16 Temmuz 2017’de başlayacağını söyledi. Van’ın arıcılık potansiyeli yönünden Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olduğunu belirten İsmail Hakkı Behçet, “Dört mevsimin bir arada görülebildiği ilimiz, farklı iklim özellikleri ve ekolojik havzaları ile arıcılık potansiyeli açısından ülkemizin en şanslı bölgelerinden biridir. Bu amaçla Bakanlığımız tarafından arıcılığa yönelik büyük destekler verilmeye devam ediyor” şeklinde açıklamada bulundu.

Destek verilecek alanlar tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması, girişimciliğe teşvik edilmesi, üreticilerin gelir düzeyinin yükseltilmesi, alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması ve kırsalda istihdama katkı sağlayacak arıcılıkta üretimin artırılması, kalitenin yükseltilmesi için arıcıların sıkıntılarını gidermeye çalıştıklarını aktaran İsmail Hakkı Behçet, şunları söyledi: “Destekleme tebliği kapsamındadır. % 60 hibeli destek verilecek. Arıcıların; Arıcılık Kayıt Sisteminde (AKS) kayıtlı, en az 30 arılı kovana sahip olan veya arı yetiştiriciliği konusunda eğitim aldığını belgeleyen kişiler desteklemelerden yararlandırılır. Destekleme alanları ise; bal süzme makinesi, bal eritme ve dinlendirme kazanı, sır alma teknesi, polen tuzaklı boş kovan, elektrik üreten güneş enerjisi sistemi, seyyar arıcı barakası, bal sağım çadırı malzemelerini içermektedir. Başvurular ise 16 Temmuz 2017 tarihinden itibaren bir ay boyunca süreyle devam edecektir. Kentte bulunan çok sayıda arıcının da katıldığı toplantı, yapılan bilgilendirmelerle sürdü.

Başvuru hakkında bilgi almak ve başvurular için gereken şartları öğrenmek için doğru uzmanlarla iş birliği yapabilirsiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Ev Hanımıydı KOSGEB Patron Yaptı!

Mersin’in Erdemli İlçesi’nde ev hanımı 31 yaşındaki Ayşe Ceylan, KOSGEB’den aldığı 30 bin liralık hibe desteği ile dükkân açıp kendi işinin patronu oldu. Tüm gününü ev işleri yaparak geçirmek yerine ailesine katkıda bulunmak isteyen Ayşe Ceylan, yaptığı araştırmalar sonucunda iş hayatına atılmak için KOSGEB’in girişimcilik kursuna katıldı ardından da aldığı 30 bin liralık hibe desteğiyle kendi iş yerini açıp, kendi ürettiği turşu, pekmez, zeytin, şalgam ve limonatayı satmaya başladı. Sattığı her ürün kendi imalatı olan Ayşe Ceylan’ın müşterileri de, organik ürünler bulabilmenin mutluluğunu yaşadı.

Kendi işini kurmaya karar verip aldığı devlet desteğiyle hem iş sahibi olup hem de sahip olduğu işin patronu olan Ayşe Ceylan, “Kursu tamamladıktan sonra turşu dükkânı açmaya karar verdim. 4 yıldır da kendi işimin patronuyum. İşimi severek yapıyorum. İşlerim çok iyi. Tüm ev kadınları aslında kendi işlerini kurup kendi işlerinin patronu olabilirler. Bu konuda tüm ev kadınlarını destekliyorum. Yapmayı sevdikleri bir yiyecek, bir içecek dahi onlar için bir meslek haline gelebilir. Turşuyu, şalgamı, zeytini, pekmezi, nar ekşisini, limonatayı kendimiz yapıyoruz. Tüm organik ürünlerimizle müşterilerimizi mutlu etmeyi hedefliyoruz” Dedi.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kob-line.com.tr

KOSGEB Destekledi Onlar Yaptı

Bingöl’deki mobilyacı kardeşler, borçla kurup devlet desteğiyle kısa sürede büyüttükleri aile şirketleriyle 40 kişiye istihdam sağladı. Bölgeye mobilya imalatı ve satışı yapan kardeşler, şimdi Cazibe Merkezi programının sonuçlanmasını bekliyor. Bingöl’de 2012 yılında 2’şer bin TL sermaye ve 6 bin TL borçla aile şirketlerini kuran Başaran kardeşler, KOSGEB ve Fırat Kalkınma Ajansı aracılığıyla sağlanan teşviklerden yararlanarak, modern bir işletme kurdu. Mobilya ve inşaat sektöründe toplamda 40 kişi istihdam eden kardeşler, yalnızca kendi şehirlerine değil bölgede farklı illere mobilya satışı yapıyor. Sınırlı imkânlarla aile şirketi kurduklarını belirten Mehmet Başaran, ilk aldıkları desteğin KOSGEB’den olduğunu söyledi.

Süreç sonunda iyi bir iş potansiyeli yakaladıklarını Mehmet Başaran, “Kurduğumuz şirket iş yapmaya başlayınca Fırat Kalkınma Ajansı’ndan destek aldık. Bu destekle 2013 yılının başlarında iş yerimizi modern bir tesis haline getirdik. Hali hazırda mobilyaya ek olarak inşaat işlerimizle birlikte 40 kişiyi istihdam etmekteyiz. Cazibe Merkezleri programına da başvuruda bulunduk. Bu program kapsamında eğer yaptığımız başvuru onaylanırsa, 4 bin metrekare kapalı bir ortamda daha modern bir tesiste üretim yapmayı planlıyoruz. Projemiz onaylandığı halde büyüteceğimiz tesiste 40 kişi olan istihdam sayımızı 100’e çıkarmayı planlıyoruz,” diyerek gelecek planlarını anlattı.

Devletin sağladığı desteklerden herkesin yararlanılması gerektiğini ifade eden Mehmet Başaran, “Diğer iş adamlarımızın da devlet desteklerinden yararlanarak farklı bölgelere yatırım yapması gerekiyor. Şirketler bu bölgede çok çabuk büyüyebilir ve hızla gelişebilir. Çok iyi bir pazar imkânı var ve bu imkânın değerlendirilmesi gerekiyor,” dedi.

2012 yılından önce inşaat sektöründe işçi olarak çalışan Başaran kardeşler, zor şartlar altında aile şirketi kurduklarını ifade etti. Faruk Başaran, “Şirketi kurmadan önce gurbette yaşayıp inşaat sektöründe çalışıyorduk. Annemin hasta olduğu 3 yıl boyunca hiç çalışamadık çünkü annemize bakmak zorunda kaldık. Annem vefat ettikten sonra ise 2012 yılında kişi başı 2 bin lira sermaye, 2’şer bin de borçla aile şirketi kurduk. Başta küçük bir işletmeydik sonra hızlıca büyüdük. Şuan şirketimizde 40 kişiyi istihdam ediyoruz ve yıllık ortalama 70 bine yakın vergi ödüyoruz. Başarmanın sırrı inanmaktır. Biz inandık ve başardık. İşlerimiz şuan çok iyi, bizde çalışanlarımızla birlikte aynı koşullarda çalışıyoruz” diye konuştu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Tarım ve Hayvancılık Projelerine Belediyelerden Destek!

Bornovalıların kendi bahçelerinde üretim gerçekleştirebilmesi için “Misket Üzümü Fidanı” ve “Bornova Bamyası Tohumu” ücretsiz olarak Bornova halkına dağıtılıyor. Ayrıca arıcılık, budama ve aşılama, tıbbi aromatik bitkiler alanlarında verilen eğitimlere de pek çok Bornovalı katılarak bu konularda bilgi sahibi oluyorlar. Son yerel seçimler sonrası Bornova Belediyesi’ne bağlanan eski köy yerleşimlerinde yerelde kalkınma hedefleri gerçekleştiriliyor. Bir yandan tarımsal üretime destek verirken bir yandan da ilçeye ait kültür yaşatılıyor. Bu kapsamda dünyaya Bornova’dan yayılan ve uluslararası kaynaklarda ana vatanı Bornova olarak gösterilen “Misket Üzümü” ile ilçenin adıyla özdeşleşen “Bornova Bamyasının” üretiminin yaygınlaşması için çalışmalar yapılıyor.

Bornova Belediyesi, Misket Üzümü Fidanları ile Bornova Bamyası Tohumlarını isteyen her vatandaşa ücretsiz olarak dağıtıyor. 2017 yılının ilk altı ayı içerisinde 402 misket üzümü fidanı, 11 kilogram da Bornova Bamyası tohumu vatandaşlara dağıtıldı. Bornova’nın kırsal semtlerinde meyveciliği desteklemek için 564 meyve fidanı da çiftçilere ulaştırıldı. Ayrıca arıcılık, budama ve aşılama, tıbbi aromatik bitkiler alanlarında verilen eğitimlere de pek çok Bornovalı katılarak bilgi sahibi oldu. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Bornova’da tarımsal üretimi desteklemenin yanı sıra düzenledikleri Kiraz Festivali Etkinlikleri ve Bornova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin kurulmasına ve çalışmasına verdikleri desteklerle bu alanda yeni markalar yaratma gayreti içinde olduklarını söyledi. Bornova’da üretilen kirazın düzenlenen festivalle daha geniş kitlelere ulaştığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Misket Üzümü ve Bornova Bamyasının tanıtılması ve üretiminin yaygınlaştırılması için de çalışıyoruz. Dağıttığımız fidan ve tohumlar sayesinde her geçen gün ilçemizin daha çok noktasında yöreye özgü olan bu iki ürünün üretilmesini sağlıyor,” diyerek açıklamada bulundu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Bankacılık Sektöründe Büyük Reform!

Avrupa Birliği (AB) Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN), bankacılık sektöründeki 1 milyon Euro sorunlu kredilerin azaltılması için ortak eylem planını onayladı. AB üyesi 28 ülkenin maliye bakanları ECOFIN toplantısı için Brüksel’de buluştu. Toplantı bitiminde açıklamalarda bulunan AB Dönem Başkanı Estonya’nın Maliye Bakanı Toomas Töniste, bakanların sorunlu krediler konusunu masaya yatırdıklarını ve buna yönelik eylem planına onay verdiklerini ifade etti.

Sorunlu kredilere yönelik tüm AB üyesi ülkelerin ortak bir çalışma yapması gerektiğine dikkati çeken Toomas Töniste, “Şimdiye kadar sorunlu krediler konusunda çözüm ülkeler boyutunda gerçekleşti. Bu kaynakları serbest bırakarak mali sistemimizi daha dayanıklı hale getirmeli ve gelecekte bu sorunun tekrar yaşanmasını engellemeliyiz,” diye açıklamada bulundu. Toomas Töniste, sorunlu krediler konusunu, yapılacak diğer ECOFIN toplantılarında konuşulacağını belirtti.

Açıklanan eylem planında, AB’de toplam sorunlu kredilerin oranının yüksek seviyelerde olduğunu vurgulayarak, sorunlu kredilerin azalmasını sağlamak üzere bankaların denetimi, iflas ve borç tahsilatı konularında reform yapılması, bu krediler için ikincil piyasalar geliştirilmesi ve bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması konularına dikkat çekti.

AB Konsey çalışmalarına göre, 2016 sonu itibariyle AB’de toplam 1milyon Euro civarında sorunlu kredi bulunuyor. Bu krediler, AB milli gelirinin yüzde 6,7’sini ve bankacılık toplam kredilerinin % 5,1’ini oluşturuyor. Sorunlu kredilerin ilave maliyetleri nedeniyle bankacılık karlılığının gerileyebileceği, verimsiz varlıklara bağlanmış sermayenin ekonomiyi olumsuz yönde etkileyebileceği öngörülüyor.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com

Projesi Ev Hanımlarına Cesaret Verecek

Girişimci Nalan Sakar, aldığı “Girişimcilik Belgesiyle” kendi ev yemeklerini yaptığı bir iş yeri açtı. Eski patronu olan Malatyalı bir iş adamının teşviki ile başvuru yapan kadın girişimcimiz; “Eski patronumun desteğiyle KOSGEB’e başvurumu yaptım, 4 günlük kursun ardından projemi sundum ve iş yerimi açtım. Tüm ev hanımlarının yapabileceği bir iş ve herkese tavsiye ediyorum. İş yerinizi açtığınızda KOSGEB size hibe-destek veriyor ve şuan yanımda iki işçi çalıştırıyorum,” diyerek girişimci kadınlara cesaret verdi.

“Dükkânımı açtığımda tek başımaydım, daha sonra işyerime iki işçi aldım ve ailemde beni bu konuda destekliyor. Çevremden de beklemediğim kadar olumlu tepkiler alıyorum, iş yerini açtığım için bana destek verenlerim oldu. Mekân olarak öncelik olarak satış yerimdi, dükkânın konum itibariyle doğrudan esnafa hitap edecek bir noktada yer alıyor. En çok da esnaf üzerine açmak istemiştim. Yemeklerimle de esnafa hitap etmeye çalışıyorum. Yemeklerimizde ise Analı-Kızlı, İçli Köfte, sarma, Mantı, Ezme, Karın Bumbar gibi birçok çeşit bulunmakta. Aynı zamanda günlük olarak esnaf yemeği yapıyoruz. Her gün farklı çeşitlerde yemekler çıkarıyoruz,” diye konuştu.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Ekonomi Bakanlığı’ndan Tedarikçi Firmalara Müjde!

 

Ekonomi Bakanlığı, yapılan çalışmalarla ihracat Destekleri kapsamında verdiği “Pazara Giriş Belgeleri” desteğine yeni ve cömert bir kalem daha ekledi. Yeni eklenen bu desteğin adı, “Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Proje Desteği”.  Bu destek ile birlikte Türk tedarikçi firmalarının  küresel tedarik zincirine yeni ve daha etkin bir tedarikçi olarak katılımlarının sağlanması yönünde ara malı üretim ve ihracat yetkinliklerinin arttırılması amaçlanmaktadır.

Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi nedir ve neleri kapsar? Destek için belli bir üst sınır var mıdır? Kimler bu destekten yararlanabilir? Ne kadar süre ile faydalanılabilir? Bu soruları cevaplamadan önce küresel tedarik zinciri ile ilgili bazı terimleri açıklamak daha doğru olacaktır.

Küresel Firma, Marka:

İhracat, ciro gibi yönlerden sektöründe küresel ölçeğe haiz Bakanlıkça uygun görülen yurt dışındaki firmalar.

Tedarikçi:

Ara malı üreten ve çalışmakta olduğu veya çalışacağı Küresel Firmaya yeni ürün tedarik edecek veya mevcut bulunan ürünü ile yeni bir küresel firmaya tedarikçi olacak şirket.

Küresel Tedarik Zinciri:

Ham maddelerin ara malına ve ara malların nihai ürünlere çevrilmesi, ara malı/nihai ürünlerin müşterilere ulaşması ve satış sonrası hizmet aşamalarını içeren üretici ve dağıtıcılardan oluşan küresel ağ.

Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi:

Şirketlerin küresel firmalarla tedarikçi ilişkisi kurmalarını sağlayacak nitelikte ve genelgede belirtilen nitelikteki giderleri içerir. Bu destek Türk tedarikçilerinin çalışmakta olduğu ya da çalışacağı küresel firmalar için yeni ya da mevcut ürün satışlarını yükseltmeyi hedeflemiştir. Bu kapsamda firmaların projelerinde bulunacak olan aşağıda belirtilen harcamalar desteklenecektir:

· Makine, Ekipman, Donanım Alımı
· Yurt Dışı Ofis-Depo Harcamaları
· Yazılım Alımı
· Eğitim, Danışmanlık ve Müşteri Ziyaretleri
· Sertifikasyon, Test/Analiz, Ürün Doğrulama Harcamaları

Devletin vermiş olduğu her teşvikte olduğu gibi bu desteğinde bir üst sınırı vardır. Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi, proje başına 2 yıl boyunca %50 oranında ve 1.000.000 dolarına kadar desteklenecektir.

Bu desteklerden nasıl faydalanacaksınız? Bakanlık hangi firmalara onay verecek? Küresel Tedarik Zinciri Proje desteğinden faydalanmak isteyen firmalar ne yapmalı? Başvurular nasıl yapılacak? Bakanlık projeyi incelerken nelere dikkat edecek? Gibi sorularınızın cevapları ve bu destekler hakkında daha detaylı bilgi almak için Kobi-Line uzmanlarıyla görüşebilirsiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr

Bakanlık Yerli Sinemanın Yanında

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun” çerçevesinde sinema sektörüne sağlanan destekler için yapılan başvurular bugünden itibaren “E-Devlet” üzerinden yapılacak.

Sinema sektöründe Türkiye’de tek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı fonu ile animasyon film, araştırma ve geliştirme, belgesel film, ilk filmini gerçekleştirecek yönetmen, kısa film, senaryo ve diyalog yazımı, uzun metrajlı kurgu film yapımı ve yapım sonrası alanlarında destek veriliyor. Büyük ilgi gören bu alanda yılda bin 500’ün üzerinde proje başvurusu alınıyor. Başvuruların çevrimiçi alınması amacıyla Bakanlık tarafından artık aynı anda 8 başvuru işlemi birden E-Devlet kapısı üzerinden kullanıcıların erişimine açılıyor. En üst seviyede siber güvenlik önlemleri ile yürütülecek işlemler, başvuru sahiplerinin iş yükünü de büyük ölçüde azaltacak.

2005 yılında yürürlüğe giren 5224 sayılı Sinema Kanunu ile sinema sektörüne devlet desteği yeni bir boyuta kavuştu. 1990-2004 yılları arasında sinema sektörüne aktarılan destek 5,7 milyon dolar iken, 2005-2016 arasında bu tutar 176 milyon dolara kadar ulaştı. Sektöre verilen desteklerle birlikte üretimde de önemli bir artış meydana gelerek, 2004 yılında gösterime giren yerli film sayısı 18 iken 2016 yılında 135’e ulaştı. 2004 yılında 29,7 milyon olan izleyici sayısı ise 2016 yılında 58,2 milyona kadar ulaştı. Yerli filmlere olan ilgi büyük oranda artarken, yerli film izlenme oranı ülkemiz de % 53 ile Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada bulunan Fransa’da ise bu oran yüzde 35 seviyesinde.

2017 yılında 30 uzun metraj film projesine 25,6 milyon TL, araştırma ve geliştirme, kısa, belgesel, animasyon film ve senaryo yazım türlerinde 166 projeye 6 milyon 540 bin TL olmak üzere toplam 32 milyon 140 bin TL’lik rekor destek sağlandı.

Başvuru şartlarının neler olduğunu, ne tür destekler verildiğini ve bu desteklerden nasıl faydalanacağınızı öğrenmek için Kobi-Line uzmanlarıyla görüşerek detaylı bilgi alabilirsiniz.

Kobi-Line Haber Merkezi
www.kobi-line.com.tr